"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Biraz da Futbol Çoktandır yazmak istediğim halde diğer spor dallarına haksızlık etmemek için susuyordum. Milli Takım ve Hakan konusunu gündem yapan gazeteleri görünce dayanamadım. Konu Hakan 'dır ne başkasıdır. Günümüz futbolu artık genç ve yetenekli kuşakların işi olmuştur. Futbol , fizikgüç ve yeteneğin 95 dakika koşacak klas ayaklarını arıyor. Bulan takım zirveye koşuyor. Kondisyonun varsa, yeteneğin de tam veya tama yakınsa gel kardeşim. Seni bağrıma basayım. Milli Takım son maçında bayağı iş yaptı. Yaptı yapmasına da herkes de bana katılacaktır. 10 kişi kalan takıma bir fazla adamınla üstünlük sağlıyamıyorsan olmadı kardeşim, drim. Olmadı işte. Takımın deneyim eksikliği var, zekalı futbolcu eksikliği var, özverili eleman eksikliği var. Var oğlu var işte! Ben, sahada pasını verip ortalarda çakılı gibi duran adam gördüm. Olmaz böyle şey! Boş bir alana kaç kardeşim, pas alırsın, pas verirsin. Savunma mısın? Geriye kaç öyleyse. Oyunu hızlandırayım derken topu paylaşamayan, çarpışan futbolcumu gördüm. Bu da olmaz ! Hücuma kalkarken sağ ya da sol koridorun bomboş olduğu anlarda bir Allahın kulu da bir depar atsam şimdi ordayım demedi. Tüm uzmanların söylediğini /açıklardan bindirme/ niçin uygulamıyorsun kardeşim ? Topu alan hücum elemanları kendine güvenip bire bir adam geçmeye çalışıyor ama duvar gibi rakip savunmaya çarpıp kalıyor ya da düşüyor. Bu da olmaz kardeşim! Futbolcularımız nedense ayağında top tutmayı çok seviyorlar. Gerekmedikçe ne lüzum var buna. Sonra da topu kaybediyor. Bence en iyi futbol savunmasını sağlam tutup sonra da hücum eden futboldur. Bana kalırsa 3-5-2 başlarsın sonra savunmanın sağlam iki ekstremi ile hücuma kalkarsın. Yani o anda 3-3-4 e dönmüş olursun. Bunu maç boyu uygula tabii kondisyonun tam ise. Beni anlattıklarımla tabii ki mükemmeli arıyorum. Bizim Milli Takım da bu birkaç unsuru uygulasa mükemmeli yakalar ya da ona çok yaklaşır. Gelecek bize bunu gösterecek ama sonuç derseniz ben ümitliyim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |