"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Dünyanın demokrasi ile idare edilen ülkelerine bir bakınız. Hangisinde dar gelirli, fakir, sokakta yatan vatan- daşı yok diyebilirsiniz. Hangi demokratik ülkede işsizlik yüzdesi Sıfır denebilir. Çünkü demokrasi tarifindeki Eşit- lik ilkesi, hiçbirinde reel değerini yakalayamaz. Önceki gün Amerikalı bir filozofun Wikileak olayına getirdiği yorum, bu yazıyı yazmamın esas nedenidir. Filozof, olayın nedeninin altında Halkın Demokrasiye olan nefreti yatmaktadır diyor. Ne kadar güzel bir saptama. Şimdi, demokrasilerdeki eşitlik ilkesinin neden yerli yerine oturmadığını, hiçbir demokratik ülkede bunun uygulamasının tam, doğru, ideal ölçülerde gerçek leşmediğini görür gibi oldunuz mu, anladınız mı? Siz fırsat eşitliğini sağlayamazsanız, gelir dağılımını hakça bölüşmezseniz, yürütme erkini Üçüncü kümeden bir futbol takımını idare eder gibi yönetirseniz, sosyal adalet kavramını yalnızca Anayasanın sayfaları arasında unutursanız hangi Eşitlik ilkesinden söz ediyorsunuz diye sorarım. Evet, olay gerçekten Halkın Demokrasiye olan nefreti dir. Sanırım en güzel örneği de benim ülkemdir. Seçim- den önce, siyasilerin yuvarlak sözlerinden önce bu eşit- lik ilkesinin üzerine parmak basacak, halkın gelir düzeyi nin neden bu kadar farklı, aralarındaki uçurumun ne denli korkunç olduğunu anlayıp derhal çözüme ulaştı- racak Liderlere, Milletin vekillerine, Bakanlarına, Müs- teşarlarına hattâ memurlarına gereksinimi vardır. Büyük şehirlerdeki kiralarla sıradan bir memurun aylığını karşılaştırın anlarsınız. Konut sorununa bakın anlarsınız. Öğrencilerin tepkisine, tayini çıkmayan öğ- retmenin yakınmasına yakından bakın anlarsınız. Ba- sının taraftar olan, olmayan hâline bir bakın. Gerçek Demokrasi ile bağdaşıyor mu ? Yakıştırmam doğru olur mu olur. Demokrasiyi ticaret gibi birşeye dönüş- türdüler, idare edenlere de tüccar deniyor galiba. Halk, işyerinde çalışan çırak, kalfa, usta. Geçimleri, her yıl yapılan yüzde dört zamla sürüyor. Demokrasiyi gerçek anlamına yüceltmek için zaman var. Yoksa ben de nefret edeceğim bu demokrasiden.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |