Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Kırgındım biraz... daha önce rastlamadığım tılsımının bana bıraktıklarına. Çokta kararlı çokta cesaretli gibi duruyordun ancak, korkuyordun da. Bir bildiğin var gibiydi O bıçak sırtı, keskin hilal, çatık kaşlarında. Bitmesin istiyordum bu rüya, hiç bitmesin. Sana ulaşmak için tüm yolları zorluyordum ve tüm gücümü toplayıp avuçlarıma biraz daha sana yaklaşmaya çalışıyor, biraz daha kayboluyordum. Yalnızlıklarımda aklıma gelen ilk şey oluyordun sonra. Seni seviyor muyum diye düşünüyordum uzun-uzun. Üzerimdeki O ürkeklik, yüzümdeki, yalansı ve kaygan sevinme belirmeleri, sana ait üç beş parça notta okurken kendimi... düşündüm, seni gerçekten seviyor muyum Oysa karmaşık oyunların adamı değildim ben, mesela sığara kullanmazdım bazı zamanlar nikotin koklardım küllükten ve bazen bir kızı sevdiğimi sanırdım ama sevmez korkardım dedim ya... karışık oyunların adamı değildim ben. Üzerinde durmam sanıyordum küllükteki küller havaya uçar şiirlerimle giderim sanıyordum, sen bana şiir yazmam için lazımdın sadece. Seni senden öte yaşayıp üç beş hatıra olarak kalmalıydın bende daha fazlası olmamalıydı, izin vermemeliydim. Karışık oyunların adamı değildim ben... Daha yolun başındaydık sende bana aşık değildin çekip gitmeliydin vakit geçmeden, ama gitmedin, gitmemi istemedin, gitmemi istemedim, ikimizde oyun oynuyorduk bana. Ancak ne tuhaf ki engellenemiyordu aşkımız her geçen dakika, her geçen saniye yeni anlamlar katıyorduk birbirimize kıskançlığın verdiği o cesarete sarılıp. Sende benim olmayı kabullenmiştin artık O ürkek serçe suretinden kurtulup gözlerini hiçbir yere kaçırmadan sarılamasan da tenime “seni seviyorum” gibi kutsal bir sözcüğe hayat verebilecek kadar iyiydin ve ben “siyah kadın” ( yasak aşkın ) senin o nazarı bozuk arkadaşlarının gözünde bilmem nasıl biriydim Yalnızlığın O alaycı hüznüyle yaşarken ben, ( kaç zaman bilinmez ) olur olmadık çıka gelişlerini bekledim. Üzerinde siyah bir esbap ve küçücük ayaklarınla nasılda çabuk çıktın hayret içimde sonu bulunmayan O yokuşu. Kal desem kalamazsın biliyorum kısa ve öz “beni seviyor musun cevap ver” diyordun işte şimdi cevap veriyorum. Küllükten tadı gelmiyor aşkının, sigaraya da başladım zaten. “Seni seviyorum... Seni seviyorum... Seni seviyorum...”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Umut Aydemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |