Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim |
|
||||||||||
|
Hiç dikkat ettiniz mi çocuğunuza herhangi bir sebeple “ aferin” dediğinizde onun yüzünde oluşan gülümsemeyi, göğsünün kabarmasını, gözlerinin ışıltısını. Başarının en iyi ödülü onda iyi duygular uyandıracak, onu daha fazlası için teşvik edecek “aferin “ sözcüğüdür. Övgü hangi yaşta olursa olsun daima işe yarar. Çoğu zaman mucizeler yaratır. Söz konusu çocuklar olunca , bu daha çok önem kazanır. Çünkü onlar , bizlerin çoktan geride bıraktığımız pek çok beceriyi yeni öğrenmeye başlamaktadırlar. Konuşma, yürüme, giyinme, soyunma, yemek yeme vb. gibi beceriler zaman zaman onların gözünde büyümekte, korkmalarına neden olmaktadır. Aynı şekilde okul çağındaki çocukların öğretmeninden aldıkları bir “aferin”, onları daha çok okumaya yöneltmektedir. Çocuğunu sevmeyen anne baba yoktur .Ancak bu sevgisini ona nasıl ifade edeceğini bilmeyen anne babalar vardır. Çoğu zaman sevgi diye adlandırılan söz ve davranışlar çocuklara zarar vermektedir. Onaylanma bir insan için yemek içmek kadar doğal bir ihtiyaçtır. Çocuk legolarla kule yapar. “baba bak “der .Kule yapabilmeyi başarmış olması ona yetmez. Babasının ona “aferin ne güzel yapmışsın “ demesi onu mutlu edecek, kendine güven duymasını sağlayacaktır. Genellikle çocuklarda yaramazlık diye ifade edilen davranışlar , çocuğun anne babası tarafından ilgi görme , fark edilme ihtiyacından doğmaktadır. İlgi görme ihtiyacı bazen öyle bir hale gelir ki , çok ilgisiz ailelerde anne babasının kendisine kızması bile çocuğun kendisiyle ilgilenildiği anlamına gelebilir. Şüphesiz böyle bir ilgi doğru değildir . Ancak kendisiyle hiç ilgilenilmemesindense çocuk, olumsuz bile olsa ilgi görme ihtiyacını karşılamak ister. Doğal olarak, bu olumsuz ilginin sonuçları da doğru orantılı olarak olumsuz olacaktır. Gün içinde anne babanın bir işte çalışma veya evle ilgili gereksinimleri yerine getirme gibi konularda karşılaştıkları güçlükler onları sıkıntıya sokacaktır. Ancak evde olunan saatlerde gün boyu yaşanan stresi dışarıda bırakmak zor olsa da mümkündür. Gün bitmiş yaşanan sıkıntılar geride kalmıştır .Şimdi içinde bulunulan anı yaşama zamanıdır. Anne yemek hazırlama telaşı içindeyken, çocuk onunla oyun oynamak isteyebilir. Anne yemek mi hazırlasın , çocukla oyun mu oynasın sıkıntısını yaşar. Bir yandan kendisine engel olduğu düşüncesiyle ona kızar. Oysa, onu yaptığı işe dahil etmesi durumunda sorun kendiliğinden çözülür. Örneğin; çocuktan onun yapabileceği düzeyde yardımlar isteyebilir. Ekmeği masaya götürmek gibi. Sonra da kocaman bir aferin ve öpücükle onu ödüllendirebilir. Bunun gibi çocuk için çok fazla zaman ayırmak gerekmez .Günlük rutin yaşantı içinde onun da yapabileceği işler mutlaka vardır. Çocuğu dinlemek , ona bir şeyler anlatmaktan daha önemlidir. Böylece onu daha iyi tanırsınız. Çocuğunuzun çabasını ödüllendirin. Sonuçta yaptığı yanlış bile olsa duyacağı bir “aferin” sözcüğü onu daha iyisini yapmaya teşvik edecektir. Pahalı oyuncaklar , şekerlemeler değil , yerinde ve zamanında söylenmiş onay sözcükleri kendine güven duymasını sağlayacaktır. Semra Şener
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Semra Şener, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |