..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Dinbilim > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Ölümü İliklerimizde Hissetmek Gerek  
M.NİHAT MALKOÇ
“Dünyada en akıllı insan kimdir?” diye bir soru sorulsa,inanıyorum ki pek çoğumuz : “Çok çalışarak geleceğini garanti altına alan ve çoluk çocuğuna iyi bir miras bırakandır.” diye cevap veririz…Veya bu manaya gelen değişik ce


:CCJH:
“Dünyada en akıllı insan kimdir?” diye bir soru sorulsa,inanıyorum ki pek çoğumuz : “Çok çalışarak geleceğini garanti altına alan ve çoluk çocuğuna iyi bir miras bırakandır.” diye cevap veririz…Veya bu manaya gelen değişik cevaplar…Oysa durum hiç de öyle değildir.Dünya için çalışan,uhrevî hayatı çok uzaklarda görenler muhakkak ki büyük bir çıkmazın eşiğindedirler.Zira Resulullah Efendimize yukarıdaki sual sorulduğunda hiç tereddüt etmeden şu cevabı vermişlerdir: “ Müminlerin en akıllısı ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonrası için en iyi hazırlığı yapandır.İşte bunlar en akıllı kimselerdir.”
Biz insanlar ya çok cesuruz, ya da biraz deli dolu!..Rabbimiz ısrarla “Her nefis ölümü tadacaktır”(Enbiya s.35.Ayet) diyor.Bizler bu kat’i fermana rağmen gündelik işlerle zamanı,bir değirmenin tahılı öğüttüğü gibi öğütüyoruz.İnsanlık tarihinde ölümden kaçabilen veya ölümü öldürebilen bir cengâver çıkmamıştır.Ölümle boy ölçüşmeyi bir kenara bırakın,bir kısım hastalıklarla da boy ölçüşememişlerdir.Ecel vakti gelince,bu zamanı hiç kimse ne bir dakika öne,ne bir dakika geriye alabilmiştir..Dünyanın neresinde olursanız olun,ölüm sizi ağına düşürecektir.Çağın üstün teknolojisinin önlem alamadığı tek hakikattir ölüm!..Oysa buna rağmen insan,hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışır.Oysa en kârlı ticaret,yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmaktır.
İnsanlarda ebedî yaşama arzusu hat safhadadır.Bu aslında ahiretin varlığına bir işarettir.Yüce Rabbimiz,bütün duyguların tatmini için sebepler yaratmıştır.İnsana ebedîlik hissi veren bir Yaratıcı’nın ebedî bir sığınak olan ahireti yaratmaması düşünülemez.Çünkü tatmin edilemeyen bir duygunun varlığı (haşa) abes olurdu.
Ölümden kaçmak,onun bize ulaşmasına engel teşkil etmez.Kendinizi dünyevî mahbûplarla oyalamakla ölümü unutacağınızı mı sanıyorsunuz?Aklınızdan kovmaya çalıştığınız o ölüm asla sizi unutmayacaktır.Azrail adlı o mübarek melek,günün birinde yakanıza yapışarak ilâhî emaneti alıp,sahibine geri götürecektir.Böylelikle manen tebdil-i mekân etmiş olacaksınız.Bu hususta yüce Allah’ın şu ayeti o büyük hakikati tüm çıplaklığıyla bütün insanlara,özellikle inkârcıların yüzlerine vurmaktadır: “(Ey Resulüm! Onlara) de ki:-Haberiniz olsun,o kaçıp durduğunuz ölüm muhakkak gelip size kavuşacaktır.Sonra,hem gizliyi,hem aşikârı bilen Allah’a döndürüleceksiniz de o size neler yaptığınızı haber verecektir.(buna göre sizi cezalandıracaktır.)(Cuma s.8.Ayet)
Hayat aslında bir rüzgârın esip geçmesi kadar kısa bir zaman dilimidir.Göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçiyor.Sevgili annem “Sayılı gün çabuk geçer oğlum!” derdi.Bunu şimdi daha iyi anlıyorum.Bazı şeylerin farkına varabilmek için zamana ihtiyaç vardır.
Ölüm,hayatı tazelemektir aslında!..Yeni doğanlar,ölenlerin yerini alarak hayata bambaşka bir renk ve dinamizm katıyorlar.Şevket RADO,aşağıdaki şiirinde hayatı bir sinemaya benzeterek şöyle diyor:
“Güneş yine doğacak tepelerden
Bu gökyüzü yine mavi kalacak
Şarkılar yükselecek bahçelerden
Ne çare ki giden gitmiş olacak.

Gerek yoktur ağlayıp sızlamaya
İzin yoktur düzeni kınamaya
Başkaları gelecek sinemaya
Bizim için film bitmiş olacak.”

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fetva İle Takva Arasında Oruç
İbret İçin Ölüm Yeter

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.