..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > karakedi akkedi




28 Şubat 2005
Sihirli Çarşamba  
karakedi akkedi
Tabiki son değil,mazoşizan bir kişinin son yarası olamaz. ki... Aziz nesin'in toros canavarını okuyanlar bilir. Adamı zorla 'canavar' yaparlar, kişiler değil sadece olaylarda... Duygu yıkımları yaşanan bir anı...


:BBIJ:
Herşeyin başlangıcı... Sene kaç bilmiyorum, yaz ayları... Saat kaç belli değil ama bir akşam vakti buluşması... İlk kez göreceğim ve ilk kez beni yaralayan yüzün şuan aklımda sureti, sadece izlediğim bir filmin yardımıyla şekilleniyor belleğimde. film 'Trainspotting'...

Başlangıç, ortalar ve son... Yarasız bir son, sadece bir sıyrıkla kurtarılmış bir zihin, beden ve ruh üçlemesi..
Her zaman en sonuncusunun yarasıyla yaşanılmıyor... Öyle ki yara bereyle dolu vücudumda en unutamadığım yaralardan biri sondan birincisi...

Kim bunlar, bu rakamlar,sıralamalar da neyin nesi?Başlangıç, son ve arada sıkışmış zamanlar... 'ilk'in sabitliğinde yaşanılan süreçte şuan 'son'un da sabitleşmesi temennileri güderek yaşanan dakikalar bunlar... son?

Tabiki son değil,mazoşizan bir kişinin son yarası olamaz. ki...

Keşke yaşanılanları Bukowski gibi sadeliğinde anlatabilseydim. Amaç gizem katmak değil. Sadece tıkanıklık bu. Ruhun günahlarından aforoz edilme çabası da değil... bu anlatılacaklar.

Aynı yanlışlar içinde debelendiğimin farkına vardığım an şuan değil. Hep oldu. Sürekli aynı yanlışlıklar içinde debelendim, bataklık misali gömüldüm.

Günlerden bir gün... Hangi gün olduğunu hatırlıyorum bu defa 'çarşamba'... Bana tutkuyla bağlı genç bir çocuk vardı, taze...daha kirlenmemiş -kirlenmiş olsaydı belki daha cazip gelirdi, bu serseri ruhtaki erkeklere nasılda bağlanabiliyorum,bilmiyorum?-Beni telefonla aradı günlerden çarşamba.sonra diğer çarşamba,diğer çarşamba ve diğer... Onun sesine çok alışmıştım,yüzünü de sadece bir kere gördüm, elini tutmuştum arkadaş sevecenliğinde, dudağına yapışmıştım bir fahişecesine... Öyle bir alışkanlık haline gelmişti ki bu her çarşambam ona aitti, başka bir sese bile tahamül edemiyordum.Telefonlara hep giderek artan heyacanla koşuyordum. Aşık olmaya başladığımı düşündüren sebep belki buydu. Bir insan neden telefona soluk soluğa gelecek şekilde koşar ki, ya da telefon başında saatlerce oturur? Garip bir şeydi benimkisi. Artık hayatımda olağanlaşan ama heyecanı giderek artan. Bana telefonda şiirler okumasından hoşlanıyordum, beni ne kadar çok sevdiğini söylemesi etkiliyordu ve bunlar daha önce hiç olmayan şeylerdi hayatımda.Bana ait olmayan...

............

Günlerden perşembeydi.Beni aradığında ilk söylediğim şey 'herşey bitti' demek oldu. Artık herşey bitti, herşey... Anlayamamıştı nasıl olurda 'herşey' bir anda biterdi.

Günlerden çarşamba,herşeyin bittiği perşembeden bir gün öncesi. Saat 23.52 ve ben hala telefonun başındayım. Tam artık aramayacak derken kendime bir kahve koymak için mutfağa gidiyordum.Bir telefon sesi.Dıırrrr Dıırrrr Dıırrrr. Koştum ama yetişememiştim. Oydu evet oydu dedim. Ama ya bir daha aramazsa ve kendini aldatılmış hissediyorsa, ya bana ulaşamadığı için bir daha beni aramazsa. İki dakika boyunca sırf bunları düşündüm ve beynim beni bitirmek üzereyken...Dırrrr Dırrrr.
-Alo
-Merhaba kızım, biliyorum saat geç uyumamışsındır umarım, biraz önce sana ulamayınca evde olmadığını da sanmıştım, yada uyuyordur dedim. Doğumgünün unutmadım değil arayacak vaktim olmadı. Oniki olmadan önce aradığım için şanslıyım. Bebeğim doğum günün...
-Saol babacım, çok sağol...


Başlangıç, ortalar ve son... Yarasız bir son, sadece bir sıyrıkla kurtarılmış bir zihin, beden ve ruh üçlemesi..Her zaman en sonuncusunun yarasıyla yaşanılmıyor... Öyle ki yara bereyle dolu vücudumda en unutamadığım yaralardan biri sondan birincisi...

Tabiki son değil,mazoşizan bir kişinin son yarası olamaz. ki...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şizofreni Ağıt

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ananem
İntiharı İhanet


karakedi akkedi kimdir?

-dün geride kaldı,yarını ise düşünmeye gerek yok. herkes anını yaşasın! -ama duymuyor musununuz çığlıklar var,iniltiler ve zırıltılar. aç çocukların büyüyemediği bir ülkede yarını düşünüyorum ve zırılltılar ise tahammülsüzlüğüm.

Etkilendiği Yazarlar:
küçük iskender


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © karakedi akkedi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.