..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Demirhan Ocak




19 Şubat 2002
Almanya Rehberinin 3.Bölümü  
Demirhan Ocak
Sen nasıl çıkarsan? Çık, kafanın içinde eko yapan korkunç bir soru sana çok kısa bir sürede olsa her şeyi unutturacak. Hani o Yıllardır dilden dile konuşulan ve kulaktan, kulağa yayılan o inanılmaz efsane… yani. “Şu Almanya’nın yollarına


:AIAF:
3.bölüm: S-Bahn'da ( Tramvay'da ) Binme ve Yolculuk Etmenin Püf Noktaları
DEMİRHAN OCAK
Merhaba canım yabancıdaşım.
O güzelim pastırmayı orada bırakmak zorunda kaldığın için biliyorum üzgünsün! Ama elden ne gelir? (boru değil yani Alman hükümeti) sen en iyisi o pastırmayı unutarak, zaten murdar olmuıştu artık yenmezdi diye pozitif düşün, şimdi biz pastırmayı bırakalım ve asıl konumuza geçelim. .....yani S-Bahn’da yolculuk...

Şimdi sen bir an önce bu havaalanından çıkmaya bak. Bu çıkış esnasında ya yürüyen merdivenlerle çıkacaksın yada tabana kuvvetlede çıkabilirsin. Sen nasıl çıkarsan? Çık, kafanın içinde eko yapan korkunç bir soru sana çok kısa bir sürede olsa her şeyi unutturacak. Hani o Yıllardır dilden dile konuşulan ve kulaktan, kulağa yayılan o inanılmaz efsane… yani. “Şu Almanya’nın yollarına bal dök yala”

Tamam canım kardaşım bu efsane kismen doğrudur.Almanya’nın sokaklarında sayıları milyarları bulan kolibasiller ve toksit artıkların nüfus yoğunluğu bir futbol maçı yapacak kadar değillerdir. Fakat buradaki sokakların metre karesine düşen kimyevi katkılarla senin memlektte orta halli bir deterjan fabrikası kuracağın için, bu yüzden sakın ha! Böyle bir salaklık ederek bal yalama işini deneme.

Bu ufak aydınlatmadan sonra sana S-Bahn’daki yolculuğumuzun ilk adımı olan bilet nasıl alınır onu bir anlatayım.

Senin gibi Almanca konuşamayan bir yabancı için en kısa ve güvenli yol, bir miktar para ve sıkı bir mücadeleden sonra bilet veren makinalardır. Bu makina hazretlerinin nasil birsey olduklarını sana kısaca tarif edeyim.

Bunları dikdörtgen şekileriyle,yeni doğmuş bir bebenin kakasını andıran sarımtırak renkleriyle hemencecik bulabilirsin. Bulduğun zaman acele etme ilk önce söyle alıcı gözüyle bak, çekinme bir şey yapmaz almanlar her ne kadarda bir bilgisayari üretecek kadar akkıllı bir bilgisayar yapmalarına rağmen, abi yolculuk neresi?, gel abim,gel hadi Berlin`e bir iki bir iki ,Hamburg yokmu?Abim Hamburg? .... gibi çığırkanlık yaparak seni yakandan paçandan yakalacak kadar akıllı! Makina üretecek teknolojiye ulaşamamışlardır, işte bu yüzden bu makinadan korkmana gerek yok onlar orda öylece dururlar.
Unuttuğum bir şey var o da para ve mücadelenin yanında senin bir bilet alabilmem için iyi derecede pc bilginin olması ve aşağıda belirteceğim hususları bilmen lazim

GÜVENLİ BIR ŞEKİLDE BİLET NASIL ALINIR

1.olarak bilmen gereken şey bu makina hazretleri kesinlikle 20.000.0000 liralık bankonot kabul etmiyor.Ama sen ısrar edersen (bence etme) hemencecik sana meşhur orta parmak gösterirler. iste o an! bana ha? Sen şimdi görürsün,diye başlayan taş atma,tekmeleme,kafa atma gibi anlamsız ataklarda bulunma.

2.Bu makinalar sadece euro ile calıştıkları için senin acilen paranı euro’ya çevirmen lazım.

3.Bu para çevirme işini halletmek için tembellik edip yanından geçen ilk Almana “Abi bir on milyon bozacak kadar euro’on varmı?” diye sorduğunda sana işaret parmağiyla kafasini gösterirse!!(Burada ki anlamı manyakmısın be hemşehrim dir.) Sende bu hareket karşısında misafirperverlik damarların kabarmasıyla “Vah garibim vah, baş ağrısı varmış, al hemşerim şu aspirini yut valla bişeyin kalmaz dedikten sonra adamın ağzına doğru hamle yaparak valla olmaz bak içmezsen ölümü gör” diye aspirini yutturmaya kalkışma.

4.Bu sorunu en yakın bankayı bularak ve paranı euro’laştırdıktan sonra artık makina hazretleriyle alış veriş yapma özelliklerinin en önemlisi olan euro sahipsin. Bu özgüvenle makinanın deliğine bir elli euro’u teslim etmene rağmen makina kıllık edip, sana şöyle fiyakalı bir bilet vermiyorsa? Senin hemen kızman ve bana ha? Dedikten sonra tekmeleme, taş yokmu lan taş yokmu diye taş arama, kafa atma gibi sonradan pişman olacağın hareketlerde bulunma, çünkü Almanya`da makinalara zarar vermek, hayvanlara eziyet edenlere verilen cezadan az olmasina karşın. Bir insani öldürdüğü için ırkçıtus boklu kafalıtus’ya verilen cezaya göre çoktur! Senin anlayacağın bu makinalara zarar verirsen büyük bir ihtimalle alman devletinin kasasına zarar vermekten yargılanırsın

5. Bir bilet sahibi olabilmen için paranı o deliğe teslim etmen yetmez, bu teslim olayından sonra, senin ilk önce sağ taraftada bulunan karınca duasi ebatındaki yazılar arasından gideceğin durağın adının karşısında bulunan kod numarasını tam göz hizanda (neden göz hızası? çünkü biz yabancılar biraz boduruz,tabiki bu genellemeye daha kisa olan japonlar ve pigmeler dahil degildir )duran hesap makinası görünümlü alete bildirmen gerekiyor. Sen bu işlemi yaptıktan sonra makina biraz düşünecek (sakin ol sinirlenme) ve sonra fiyakali bir biletin yanında para üstü olarak yarim kilo ağirliğinda demir parayı tükürecektir. (kusura kalma daha önce söylemeyi unuttum bu makinalar para üstü olarak sadece demir para verirler :):) )

Biletini ve paranı alır almaz makina hazretlerinin yanından uzaklaşarak sakinleşmeye çalış.

Bak gördüğün gibi hem kafanı! hem beni dinleyerek nurtopu gibi bir bilet sahibi oldun, bundan sonra yapacağın iş, hemen seni istediğin durağa ulaştıracak peronu bulmandır. Ama sen “Bu ne lan? Alt tarafı kıçı kırık bir bilet almak için nerdeyse Alman mapuslarında ömür çürütecektim, bana ne ya ben memleketime dönüyorum” diyorsan? Kılavuzun bundan sonrasını okumana gerek yok.

Yok eğer sen? "Olurmu lan? manyak! Dönmek ne demek? ben bu Almanya’dan ancak altımda mercedes cebimde çil, çil euro’la dönerim" diyorsan?.. o zaman devam edelim

Sana tavsiyem az önce bahsettiğim peronu bul ve doğru tramvay olduğuna emin olduktan sonra,gelen ilk tramvaya bin. Bak gördünmü Almanyada’ki ilk tramvay yolculuğuna adım attın, ama hemen gevşeme bu almanlar sululuktan hiçbir zaman hoşlanmazlar( eğer bu sululuğu bir yabancı yapıyorsa? hiç şansın yok) sen ciddi bir yüz ifadesiyle ortalığı bir kesiver ve eğer müsaitse kendine oturacak bir yer bul ve oturarak bu ilk yolculuğunun tadını çıkarmaya bak.....

Bu yolculuk sırasında sana rehberin olarak , camdan dışarıya bakarak çocukluğumuzda çok ünlü bir çizgi film santaçısı olan ama bu gün Aldi süpermarketinde kasiyer olarak çalışan Heide’nin dedesi’nin evine benziyen evleri seyretmeni ısrarla tavsiye ederim.....

Bu arada tramvayın tıka basa dolu olmasına rağmen senin yanında ve karşında boş olan koltuklara, bir takım almaların neden oturmadılarını soracak olursan?

Anlatayım bu tip almanların beyinleri büyük bir ihtimalle 1945`den önce imâldir ve bunlar tramvay,otübüs gibi toplu taşıma araçlarının tıka basa dolu olmasına rağmen bir yabancının yanına oturmaları RTL II ’nin bir kültür programi yapmasi kadar imkansiza yakin bir olaydır. Ama belkide böyle değildir? Belki Senin ayakların koktuğu! içinde yanına oturmuyor olabilirler!!!!

Bazende bu model olmayan bir alman’nın senin yanına oturması bazı almanlar tarafından ayıplanır hatta bazen eşşeğin kulağına kaçak boru döşemek suretiyle zavallı eşeğin kulağına su kaçırarak senin yanına oturan almanı dövmeye kalkışırlar.

Eğer senin yanına sırf sen yabancısın diye oturmayan, bu bir takım almanların sözleri,davranışları seni rahatsız etmesi şunlara benziyorsa

Bu güzelim Alamanya`da altı milyon insanı sırf inançlarından dolayı yakan nazi domuzlarının ortalıkda cirit atması....
yada
Bir ülkedeki cinayet şebekesi üyeleri için bazılarının “bu ülke sizinle gurur duyuyor“ diye slogan atmasını içine sindiremiyor ve acı çekiyorsan

O zaman Buna karşi mücadele edeceksin..........

Yok ama seni rahatsız etmediği gibi yapma be! Sahimi? Şimdi ben istediğim gibi rahat!, rahat! yolculuk edebilirmiyim? diye soracak kadar kıçtan bacaklı bir beyinsizsen? ve Allaaah ne güzel diye sevinç çığlıkları atacak kadar bir embesilsen?..... bir sonraki dersde işleyeceğimiz tiplerle bir çok ortak yanın olduğunu belirtmek isterim

Evet canım yabancıdaşım bir dersin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Umarın sana faydalı olabilmişimdir. Bir sonra ki dersimizin konusu Irkçıtus Boklu Kafalıtus’ları yakından tanıyacağız.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Namuslu Bir Erkek Değilim!
Bir kadının el çantasının anatomisi
Bak Postacı Geliyor Selam Veriyor...
Tü Rtük İye
Dandini dandini dastana
Truk Bakan
Olabülür
Yaylalar Yaylalar Sen Git de Aplan Gelsin
En Goddik
Medyatör

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yobaz! Arkadaşım

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kına Yakın [Şiir]
Anamın Sihirli Adana Şalvarı [Şiir]
Bize Edebiyat Yapma Lan! [Şiir]
Okyanus [Şiir]
Canım İstiyooo... [Şiir]
Sex Sex Sex [Deneme]
Çotadanak Pide Salonu ve Mustafa Kemal Katilleri [Deneme]
"Köşeci" Geldiiiii Hanıımmm! [Deneme]
Tecavüzcüler [Deneme]
Hindi Cumhuriyeti Antalyaski [Deneme]


Demirhan Ocak kimdir?

Almanya'lı bir Asabi Veled

Etkilendiği Yazarlar:
Hangi birini anlatsam ki?


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Demirhan Ocak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.