Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Seni sevmek mi ? Bundan iki yıl önce seni bir çınar gibi içimde büyütüp, hayranlığımın yavaş yavaş aşka dönüştüğünü ürkekçe kendimden bile gizleyerek kaleme aldığım şiirlerime , yazılarıma aynı özlemle devam ederken anladım sevdiğimi... Tüm içimde yaşadığım kavgaya rağmen bu eşsiz büyüyü tamamen bozmaktan seni tamamen kaybetmekten korkup bunu sana bir türlü söyleyemedim.Zaten söyleyemezdim de… Kalbimde yeşeren bu sevda hayatı sürdürmek için yetiyordu. Bu inceliğin ve derin anlayışınla bu suskunluğumla bakışlarımla sana anlatmaya çalıştım.Ama senin anlamak istemediğin bir masaldı benim olan … Sensiz, yalnızlığın soğuk kollarında biraz sıyrılıp nefes alabilmek için geceleri saatlerce evin merdivenlerinde oturup karanlık sokağı soluk soluğa izleyip ısınmaya çalışmaktı. Hiç tanımadığım insanlara senin sesini, yüzünü aramak , onların mutsuz yaşamlarında yaralı geçmişlerinde ve çocuksu düşlerinde izleri sensizliği unutmak. Sonra ki günler hiçbir şey olmamış gibi tekrar seni sevmeye koyulmaktı hayat. Çünkü vazgeçtiğim, yaşadığım, hayal kırıklığıyla aşk duygusunun gerçekliğinin canlı bir örneği olmaya direnmekti. Sevmek... Ruhumun ve kalemimin var oluş kaynağıydı sevgin... kıskançlık ve sorgularıma sensiz bırakmakla yetinmemekti sevmek… Bu defa farklıydı, uzaklaşmanı hissetmiştim.Gözlerimin önünde yavaş yavaş hayatımdan hayallerimden ellerimin arasından kayışını izlemek içimde kopan fırtınaları susturmaya çalışmak sessizce … Bunları yaşarken konuşmayarak , paylaşmayarak seninle aslında seni cezalandırmak değildi aslında kendimi cezalandırıyordum. Bütün bunları anlamadın dimi … Ne zaman bir başkası bakmaya kalksa kalbime içerdeki kırık aynanın arkasındaki resmi görüp gittiler. Aslında bende istiyordum gitmelerini… Çünkü daha fazla acı çekiyordum kendimi kandırıyordum onlarla … sensiz akıp geçen bu hayat beni üzüyordu. Ama yinede mutlu oluyordum…Senin yaşadığım şehirde olman bu hislerimi bilmeden yanımda olman benim için yetip artıyordu. Geceleri seni kaybetme korkusuyla ter içinde uyanmak kendimi affedemediğim bir bencillikle kalbindeki tek aşkın benimki olmasını diliyorum. Allah’tan. Sana bağırmak, haykırmak sonra da pişmanlıkla affet diyip özlemle, tutkuyla sana sarılmak istiyordum.Bensiz akıp geçen hayatına bir yabancı gibi uzaktan bakıp izlemek , bu acıya son vermek istiyorum.sonsuza kadar bu acının beni terk edip gitmesini istiyorum. Kendi içimde yeşerttiğim fidanı tek başıma büyütüp koca bir çınar haline getirmek mükemmel ama bi o kadar senden habersiz ve tek taraflı olması yaralayıcı… Ama son bulmuyor .Sevgin bitmiyor. Zaten bu gücü bende kendimde hissedemiyorum. Bütün bunları şuan neden sana söylüyorum bilmiyorum. Beki de artık bi neticeye varmasını istiyorumdur. Belki de içimdeki ısrarlara artık dayanamadığımdandır. Bekli de içimdeki umuttur… Sevgiler….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Burcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |