Umutlar, tersine çevrilmiş anılardır. -Anonim |
|
||||||||||
|
Yerine koyuyorum seni.. Baştan aşağıya hüzün kokuyorsun çünkü.. Keman da tınısıyla, kendisine özgü nağmeleriyle Öyle değil midir zaten? Keman çalmak başlı başına bir hüner.. Kolay değildir.. Resmen intikam alır çalıcısından.. Perdesiz bir müzik aleti.. Farkı da budur; gitardan, bağlamadan.. Sadece sevmek de yetmiyor, öğrenmek için.. Sabır ve zaman.. Sadece sabır ve zaman mı? Tabiî ki hayır.. Anlamak ve bilmek kavramı.. İşe ellerimle şekillendirip, Karakterize ediyorum seni.. Gövdene ne meşe ağacını yakıştırabildim, Ne de ceviz ağacını.. Bu bir keman için sıradanlık olurdu herhalde.. Oysa ki farklı ve zor olmalıydı benim için.. Renkli cam kırıkları.. Evet evet yanlış anlamadın.. İnce, keskin, sivri ve parlak.. Koruma altına almayı bile düşünmedim, Parmak uçlarımı.. Ve işte işleme zaman.. Her elime alışımda keskin cam parçacıkları, İnsafsızca batıyordu, parmak uçlarıma.. Her canım acıdığında biraz daha Merak ediyordum kemanı.. Güzel olan her şeyin bir bedeli vardı.. O cam kırıklarını bir araya getirmek Hiç de kolay değildi.. Ve gözyaşlarımı kullandım tutkal yerine.. Kimi zaman meydan okudun gözyaşlarıma, Sen meydan okudukça ben inatlaştım kendimle.. Boncuk boncuk ter akıp gidiyordu şakaklarımdan.. Parmak uçlarımda; acı ve kan karışmıştı birbirine.. Cam kırıklarıyla oluşturduğum, İnce gövdenle hayattaydın artık.. Gurulu, acılı ve sancılı.. Kıyamıyordum bile dokunmaya.. Her an kırılacakmış gibi.. Ürkek ve çekingensin.. Peki! Benden başka kim çalacak seni? Kim besleyecek ruhunu? Kim kristal taneciklerinden yaptığım, Yay’la silecek gözyaşlarını? O kadar gururlusun ki.. Gözyaşların kristallerin arasına Takılı kaldı şimdiden.. Artık utangaç nağmelerin Notalardan süzülüp,ulaşıyordu insanlara.. Ne yazık ki duygudan yoksun dinledikleri için, Farkına varamıyorlardı, kemanın sancılı sesini.. O keman ki her sancılanışında Yeni hüzünler doğurmuyor muydu? Belki de hüznün nerden geldiğini keşfedip, O sancıyı durdurmak.. Olmadı, olamaz da.. Keman hüzün ve sancı tek bir vücut.. Bütün benliğimle, duygularımla ve gözyaşlarımla Kemanı oluşturan benim.. Olduğu gibi kabullenmek de bana düşerdi elbet.. Kemanı hüznüyle sevdim ben.. Sevdim ve yarattım.. Bu uğurda parmaklarımı kaybetsem bile..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülay Zengingül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |