Herkesin derdi başka. -Orhan Veli |
|
||||||||||
|
İlk aşk kokusu kadar emin olduğum saçlarının renginde, aşklara tanık metro istasyonlarının merdivenlerinde ve nefesi kesilinceye kadar sevgiliyi öpmelere gizlendi aşk. Ve kılık değiştirdi zaman zaman. İflah olmaz saray maskarası oldu yeri geldi, bir ansa görkemli bir ülkenin tek kralı oldu, ülkeleri istila ettikçe etti, ününü artırdıkça artırdı. Aşk, yaşadığımız bunca senede anlamadığımız kılıklara büründü. Tek bildiğim hep yanı başımızdaydı. Sabah uyanıp perdeyi ilk açtığımız anda içeri giren güneş hüzmesinde, senden bir haftalığına ayrıldığımı haber veren otobüs durağının tabelasında, resmi üniformalı bir memurun apoletinde. Aşk her yerde bizimleydi. Alçak frekansların yüksek sesi olup çığlık attı an geldi, aşk hep içimizdeydi. Araya başkaları girdi, roller değişti. Başkalarına “sevgili” dedik, “el ele” gezmeler oldu caddelerin kaldırımlarında, kaçamak ve sahte bir öpücük oldu yaşama sığdırdığımız mülteci hayatımız. Hepsi aşk suretiydi. Aşk yalnız “ikimiz” deydi. İkimiz demeyeli kaç yıl geçti? Anımsanmayacak kadar çok mu? Yoksa dün ne yediğimizi dahi hatırlayacak kadar az mı? Ya biz hep “ikimiz”dik, ya ikimiz hep “biz”dik. Bulacağımızın inancıyla yıllar geçti, aşk kalıbını yitirmedi. Yolumuzu başka kentlerde çizdik. Çizerken içimizdeki aşkı bir şekilde gizledik. Tam kopuşsa hiçbir zaman olmadı. Hiçbir zaman “unutmak” kelimesi girmedi sözlüklerimize. Kalbimizin bir yeri her daim “yaralı” kaldı. Sarmaya çalışanlar oldu, tuz basmaktan öte işe yaramadı. Şimdi ilerliyoruz bilmediğimiz ve sandığımızdan acımasız çıkmış zalim hayatın tozlu yollarında. Bize yakışmayan ayrı şehirlerin tek adresi aynı… Senin kalbinin sokağı, benim sevgimin apartmanı, on iki koca senenin verdiği apartman numarası ve iki kişilik apartman dairesinin tek odası. Geceyi seninle kaybetmeyi özlemiştim. Kaybetmek için otururken seni buldum gecenin dilek kuyusundan. İyi ki geceyi kaybettim, iyi ki seni buldum. Sırf sana yazdığım kaçıncı sözcüktür bu, inan bilmiyorum. Satır aralarımın en gerçek imla hatasısın. Seni karmaşık yaşamayı sevdim ben, hala seviyorum. Ben aşkın tekliğine, ben aşkın saflığına, ben bir sana inanıyorum… Hava limanına giden yolda bana söylediklerin kadar masumca inanıyorum sana. Kimseye inanmadığım gibi imkansızlığımıza inanıyorum. Bak, görsen tebessümün yerleşirdi güzelim yüzüne… Sen yine görmeyeceksin ama ben yine sana yazıyorum… Ben hiç büyümüyorum….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Demiröz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |