..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Elif Demiröz




11 Nisan 2008
Buluta Karışan Mektup - 1  
Elif Demiröz
Sana olan özlemimi, sana olan kinimi ve sana olan hüznümü anlatmazsam yaşanmaz hale gelecek hayatım. Bunları bil… Bunları duy… Düşün ve hisset. Bu da bulutlarla göğe karışmış onlarca mektuptan biri olsun. Hayata da, ikimize de geçmiş olsun, ARTIK YOKSUN…!


:BGDE:
“Eğer sana özlemimi, eğer sana kinimi ve eğer sana duyduğum bitmek bilmez hüznümü yazarsam, biliyorum geçecek, bitecek bu karmaşa. Dağılacak sonunda yıllardır gökyüzümü grileştiren bulutlar…”

Unuttuğumdan değil kutlayamayışım doğum gününü. Bir başka şehrin kapanmış perde arkası oyuncususun artık. Ben, son doğum gününü sensiz kutladım. Bir tek mum ışığıyla odamda, sabaha dek satırlar üzerinde dolanan ve sonuçsuz kalan parmaklarım ve bir damla anason kokusuyla…

Artık seni özlemeye bile hakkım olmadığını biliyorum. Ne benim dünyamda sana, ne senin dünyanda bana yer yok artık. Ama bitmiyor tortular içimde, dökülmüyor içimde yıldızların tozu. Seni özledim. Bakışındaki izleri başkalarında, dokunuşundaki tuzu bir başka dokunuşta aramanın ne kadar zor olduğunu anladığımda sustum, devam etti yaşam.

Artık sana dair hiçbir şeyin benimle olmaması gerektiğini biliyorum. Ama bugün kararlıyım. Çünkü sana olan özlemimi, sana olan hüznümü ve sana olan kinimi yazmazsam bitmeyecek kendimle olan savaşım, bitmeyecek kendime düşmanlığım…

Hayatımın her adımında hala aklımda olmaktan vazgeç artık. Senin kurduğun hayat, benim akışına bıraktığım duygularım birleştiremez bizi. Senden haber alamamak, nasıl olduğunu bilememek ve en acısı “mutlu musun” diyememenin sonsuz sancısı bu. Fırtınanın dinmemesindeki tek sebep içimdeki zehirin. Sırf senin yüzünden üzüntülerime eklediğim binlercesinden kurtulmanın vaktidir artık. Akşam olmadan seni, hiç olmamışçasına, tüm varlığınla sileceğim hayatımdan…

Düşmanlık değil anlatmaya çalıştığım. Tarifsiz ve yarım kalmış bir AŞK’ın yıllardır dinmemiş, acı sonlu sancısı yalnızca. Beni affet, mecburum seni hayatımdan çıkardığım gibi, kalbimden de çıkarmaya… Kelimelerle tarif etmeye çalışıp da her defasında beceremediğimiz kelimelerin hepsini unut. Ben hiç hayatında olmamışım, ben hiç sana aşık olmamışım, sen saçlarımı hiç okşamamışsın gibi unut. İlgini, sevgini, sonsuz sadakatini, ONA ver artık… Bense kendi yolumda, kendi tümseklerimle ilerleyeyim. Adını duyduğum anda derin bir hüzünle sarsılmadan unutayım seni. Bana senden nefret etmemi sağlayacak bir TEK şey söyle ne olur…

Yapmazsın değil mi ? Hala özel miyim senin için ? Yine göz göze olsak, bakışır mıyız saatlerce tek kelime söylemeksizin. Hayır, birlikte de olmayız, birbirimize en derin duygularla da bakamayız. Olmayacak böyle. Sana olan özlemimi, sana olan kinimi ve sana karşı hüzünlerimi anlatmadan uyuyamayacağım bu gece, yaşayamayacağım böyle.

Özledim…
Bakışmalarımızı en çok. Turuncularımızı, gülüşmelerimizi… Kaçamaklarımızı, seni beklediğim o parkı, nane kokan günlerimizi, içime çektikçe çektiğim kokunu. Her an bırakıp gidebilme ihtimalini, senin için çarpan kalbimi özledim. Aşktan ağlamayı, acı çekmeyi, kolunda soluksuz kalmayı özledim. Ben seni, BÜTÜN YÜREĞİMLE özledim…




Kinim sana içimde…
Bırakıp gittin diye. Beni layık gördüğün şey sensizlik oldu diye, ve en çok da döndüğünde yine sana “hayır” deme zorunluluğumu bile bile karşımda olmana, fütursuzluğuna. Sana karşı en kocaman onuru içimde büyütmüş olmama. En çok kinim kendime aslında. Böyle olmamalıydı. Kinim, bunca acıyla geçen ve geçtiği gibi izini bırakan acımasız hayata…

Hüznüm sana içimde…
Beni yarım bıraktın diye… Yarımlığımı, senin yarımlığınla tümlemek yerine kendi yarımlığını bir başkasıyla tümledin diye. Biraz kaygısızlığına, biraz umursamazlığına. Biraz, “sevginin” bal gibi ortada olduğunu göre göre, en acısı da doğrunun birbirimiz olduğunu bile bile seçmene… Tercihine. Doğru mu yanlış mı bilemeden, elde var bir hesabı yolunu çizmene…

Sana olan özlemimi, sana olan kinimi ve sana olan hüznümü anlatmazsam yaşanmaz hale gelecek hayatım. Bunları bil… Bunları duy… Düşün ve hisset. Bu da bulutlarla göğe karışmış onlarca mektuptan biri olsun. Hayata da, ikimize de geçmiş olsun, ARTIK YOKSUN…!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sana İthafen...
Bütün Sokaklar Sana Doğru*
Buluta Karışan Bir Mektup Daha...
Mutluluk Aranjmanı
Otel Odası Resitali...
Gece Yarısı Hezeyanları
Allegro Moderato

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İstanbul Demek, Sen Demek...
Küskündüm Gözlerine İstanbul'un...
Yarım Kalmalı
Geldi...
Yazı Yazanların Kaderidir Yalnızlık
Kangren Gecelerimin Umududur Sevmek
Ben Sevdim Seni...
Aynalara Bakmaya Utanacaksın...
Artık Gelme...
Ben İlk Aşkta Kaldım

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Pencerenin Arkasından Bakmak... [Şiir]
Ay Terk Etmezdi Geceyi [Şiir]
Mor Bir Aleve Dönüyordu Düşler [Şiir]
Evrim [Şiir]
Yelkovan, Akrep ve Kelebek [Şiir]
Geceden Bir Şiir [Şiir]
Hüzzam Bir Aldatmanın Nihavend Vedası [Öykü]


Elif Demiröz kimdir?

Uyku tutmayan bir gece, yıldızlarla dertleşirken fark ettim yazmaya ne kadar özlemli olduğumu. . . Ve o gün bugündür, en yakın arkadaşlarım oldular gökyüzünün rengarenk, ışıltılı incileri. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi Ersöz, Edip Cansever


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Elif Demiröz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.