Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Kimse yakıştıramadı bu ilişkiye sadece bir gecede, bir otel odası resitaliyle yok olup gözden kaybolmayı… Hep İstanbul’u düşlerdik, hep İstanbul hayalleri kurardık. Hayaller kurdukça gerçeklerle yaklaşırdık uzaklaşacağımıza. Biz kalabalık sokağın ortasında iki yalnız yabancı gibi kaldık yaşadığımız dışarıdan alkışlanan bu ilişki boyunca. Her şey göründüğü gibi değildi, ya da zaman çabuk değişiyordu. Kış oldu, bitti her şey. Buz tuttu en başında yanıp kavrulduğumuz sevgi tozları. Sonra anlayamadan buzlu çay tadında soluduk kırıcı sözcük gruplarını. Zaman geri gelmiyordu. Dünya dönüyordu. Ve her gün içimden bir parça özlemine dönüyordu. Senin kabullenişlerin, senin suskunlukların ve benim yüreğimde heyecanla zıplayan minik kız çocuğu uyamadı birbirine. Ellerimizi kenetlemek istediğimiz halde bir şeyler engel oldu ikimize… Dün gece seni özledim, hem de hiç özlemediğim kadar. Aklımdan ne çılgın fikirler geçti, gecenin bir vakti sokağından geçmeyi, ellerini tutmayı, telefon edip gecenin bir vakti “seviyorum” demeyi düşledim. Sonra seni düşündüm. Daha önce yazmıştım sana, “seninle olduğum halde senin olmamak ne acı” demiştim umutsuzca. Anlamamıştın, “neden” diye bir kez bile sormamıştın. Neden seninleyken sensiz hissettiğimi merak bile etmemiştin. Yüreğim kırgın kaldı düşlediklerinin ortasında. Sonrası mutsuz bir uykuya dönüştü güzel kokulu çarşaflar arasında… Eğer biraz daha yürekten isteseydin beni, biraz daha içtenlikle bekleseydin ikimizi, sana açılacaktı kollarım. Hayatımda ilk defa gayret etmekten utandım. Denesem de bir daha dönmeyi başaramadım. Yüzündeki umutsuzluklarını, sesindeki kırgınlıkları hatırladım. Yapamadım… Bu defa korkmuyorum “yapamadım” demekten. Seni sevdiğim halde ben seninle olamadım. Küçük bir itiraf dilimidir bu yazdığım sana yaşadığımız güzel sevgi pastasından… istemekle olmuyor yaşantılarda hiçbir şey, “yürekten istemek” gerekiyor yolunda olsun diye her şey. Ben yürekten istedim, sen suyun akışına bıraktın. Ne olursa olsun şimdi uzağımdasın… Özledim seni… Duruşunu, fütursuz oluşunu… Ben isterken senin umursamazca susuşunu… Ne olurdu sevseydin beni, benim seni sevdiğim gibi? Yazık olmadı mı, her şeyi yok etti İstanbul soğuğunda bir otel odası resitali…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Demiröz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |