..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Yeraltı > sinem sal




21 Nisan 2006
Göçmen Kalıntı  
sinem sal
Kadın geçmişte o kadar çok kaldı ki şimdiki zaman bittiğinde gelecei bile geçmişti.


:BHGD:
Yol uzundu. Yol yalnızdı. Dar bir yoldu. Bu nedenle fazla insan tercih etmezdi bu yoldan geçmeyi.
Bu yol nereye çıkardı bilinmezdi. Belki de hep kendi içinde kıvrılırdı. Yolun üstüne dizilmiş taşlar yolu bilirdi de,yol bu taşları hiç hissetmezdi.

Yazın sıcaklığı yola vurduğunda yol terledi. Göz yaşı mıydı yoksa?

Yol önceleri topraktı,yumuşaktı. İçinden uzanırdı gökyüzüne dallar. Sonra bir bir kopardılar,kırdılar. Sonra taşıdılar yolun kalbine yığın yığın taşlar.Taşlar yol oldu, yollar taş.
Bir kadın geldi;belki de gitti. Kadın giderken,kendine benzeyen yolu seçti.Issız...
Yolun arkasında-başlangıcında-kadının geçmişi vardı. Kadın geçmişini terk etti.Geçmiş ağlamaya başladı. Sel oldu. Büyük bir gürültüyle kadının arkasından gelmeye başladı.


Kadın koştu.


Yol suskundu.Gözlerini açıp da bakmadı.Yol hem ıslandı hem de kaının adımlarıyla acıdı.
Kadın yolun başlangıcına geçmişini sonuna ise geleceğini koymuştu. Gelecek olanlar gelmedi.

Kadın yetişemedi geleceğe.

Geçmiş hızlı çıktı. Sular, kadını boğdu.Sular çekilirken içine taşları da aldı.
Sonunda toprak ,suları çekti.
Kadın topraktandı,toprak oldu.
Suları toprak emdi.
Geriye sadece toprak kaldı.
Her şey en başa döndü. Aslında her şey aynıydı. İnsan değiştiğini sanır bir takım şeylerin;fakat asıl değişen yüzeydir.iç...
Toprağın üstüne taş eklenir;ama içi yine topraktır.İnsandır aslında toprağın içi. Geriye kalan her şey bir göz yanılsamasıdır.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Gömen kalıntı
Gönderen: Taki Akkuş / İstanbul/Türkiye
30 Ağustos 2006
Sevgili Sinem, Yaşamın zaman tünelini başka bir bakış açısıyla, güzel bir anlatıyla sunmuşsun. Kutlarım seni.Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Kal sağlıcakla.Taki Akkuş

:: Serin sular
Gönderen: efe erdem / istanbul/Türkiye
4 Mayıs 2006
Her taş ruhumdan daha da fazlasını kopardı... Ve zaman farkındalığımdan yeterince uzaktı..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yen - Geç
Felenya
Kilitli Şizofreni
Bir Altın Halka Yarası

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kelepçenin Gözleri [Şiir]
Soprano Yalnızlık [Şiir]
Gitişken Kalış [Şiir]
Kopuk Sevgi [Şiir]
Sarhoş Şiir [Şiir]
Şehirlerarası [Şiir]
Pelerinli Kadın [Şiir]
Küçülenler Alıp Gittiklerin [Şiir]
İki Piyano [Şiir]
Bir Makas Yarası [Şiir]


sinem sal kimdir?

İstanbul doğumlu yazar, şair. 2005 ve 2007 yılları arasında İzedebiyat'ta yazdı. O zamanlar sarı saçları vardı, artık kızıl saçlı, Pink Floyd'u çok severdi hala da sever; ama yazılarını artık etnik müzikle yazmayı tercih ediyor, Judia adlı şarkı kendisi için özeldir, sahiplenmiştir. Talk talk grubunun tomorrow started şarkısıyla, Bonnie Prince Billy ile, Portishead'le çok yazı tüketmiştir, 2005 senesinde bordo ojeden nefret ederdi şimdi parmaklarından bir o rengi bir de yüzüklerini eksik etmiyor, bir de o zamanlar bu kadar zararlı şeyler yiyip içmezdi, daha sağlıklı beslenirdi. Çok şey değişti. Mesela saçlarını hep sola doğru ayırırdı artık sağa doğru tarıyor. Yazıları da değişti kendisinin. Düzen kelimesinden nefret etmeye başladı. Bazı şiirlerin duyguları düzdüğünü söyledi. Ayıplandı, kadınsın ne biçim laf o öyle dendi. Gülümsedi. Şimdi bitirmeye kıyamadığı bir romanın içine girip yaşıyor arada bir. Okuyor bir de. Okuyacak da. Bitirmez herhalde öğrencilik hayatını çalışsa bile. İngilizce öğretmeni kendisi. Bir de tango öğrenmeye başladı yeni yeni. Yazmaya benzemiyormuş, zaten yalnızlığı seven birinin çiftli bir dansı becerebilmesi beklenemezdi ; ama başaracak sanırım. Bir de site kurmuş bir yazar arkadaşı kendisine. Hala yaşıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
--


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © sinem sal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.