..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > fatmagül Akman




8 Ocak 2007
Sarı Papatyam  
fatmagül Akman
“Yüzüme dokundu. Bunlar ne” dedi. Konuşamadım… Sevgimin hasretime eklenen imkânsızlığını söyleyemedim...


:BJGD:

Havada soğuk esinti…
Yorgun bedenimle birleşince çekilmez hale geliyor.
Saatin ilerleyen yelkovanı, yatağımı hatırlatır bir zarafetle dönüp dursa da,
Akrebin kıskacına takılan düşüncelerim izin vermiyor, gözlerimin kapanmasına.

Hafiften kulağıma gelen müzik uykusuzluğuma eşlik ediyor.
Dinlediğim şarkı anılarımın meydanına sürüklese de, ben bugün de dans etmeye devam ediyorum

Bir başıma tadını çıkarıyorum, gecenin…
Masamda ki sıcak kahvenin buharında ısıtıyorum, yalnızlığımı…
Bir yudum içtikten sonra, yalnızlığımda benden yana oluyor, güzelleşiyor.
Yarına dair tek kelime düşünmeden, gecenin emanet ettiği sabah ayazını hissetmeden,
Karanlığın içinde kaybolan yalvarışları da yastığımın altına alarak,
Düşüncelerimi kurtarıyorum akrebin kıskacından… Yelkovan… Dur beni bekle…

Ölümcül uykuların gariplik rüyasında yine ayaktayım, ilginçtir.
Saatin ilerlemesiyle bedenime hükmü geçen uykunun saltanatı sadece
Güneşin ilk ışıklarına kadar.
İstesem de bir asi gibi davranamıyorum.
Bayraklarım beyaz rengin saf ve uyumlu havasında
Kabulleniyor gecenin hükümdarını.

İyi geceler diliyorum kendime. Tatlı rüyalar.
Kararlı adımların nadir yere vuruşları, inanılması zor rüyalar gibi.
Biraz önce tavanda ki hayalimle sohbetin görünmezliğinde yâd ederken eski günleri
Şimdi ölümcül bir uykunun koynunda eskimeyen günlerimdeyim.
İyi geceler… Tatlı rüyalar…

Sarıpapatyaların her yanımı sardığı hoş kokulu bir bahçenin içindeyim.
Toplamak istiyorum, kıyamıyorum dalından koparmaya sarıpapatyaları.
Yolların en uzağından küçük bir kız koşuyor.
Adımları da kendisi gibi küçük.
Durmasını istemek hata olur. Ne güzel koşuyor ne güzel.
Papatyaların arasında kayboluyor sanki.
Saçları savruluyor yapraklarla birlikte.
Yüzü gülmüyor gözleri parlamıyor güneşle beraber
Küçük kız gel diyorum sesimi duymuyor.
Ona yetişmek, sesimi duyurmak istiyorum, olmuyor.
Koşamıyorum… Bağıramıyorum… Dayanamıyorum…
Yollarım yetmiyor sana gelmeme, ayaklarım kilitsiz prangalarda
Küçük kız bu özlemin adını koyamıyorum.
Koşamıyorum… Bağıramıyorum… Dayanamıyorum…

Sarıpapatyalar nasıl güzeller…
Rüzgârla beraber güneşe gülücükler gönderiyorlar.
Yaprakları yeni bir güne hazırlıyor kendini…
Küçük kız bir an durup bana bakıyor.
Sitemle beraber gülümsüyor. Yüreğim genişliyor.
Küçük bir gülümsemenin yüreğime vuran aynası kocaman bir huzur oluyor.
Bu muydu mutluluk dedikleri ve bu kadar tatlımıydı, gülüşün adı…

Masum gözleri mahcup gözlerime vazgeçmeyi yasaklar gibi bakıyor
Sözleri umudu haykırıyor…
“Sakın merak etme beni. Ben seni arar bulurum”
Ellerini tuttum sıkıca, tek kelime söyleyemedim.
Ağladım… Konuşamadım. Yüreğim küçük kızın sözlerinde gözyaşı olup aktı.
Yürek yaralarımın küçük kızın sözlerinde kanadığını anlatamadım.
Bakamadım gözlerine, papatyam… Güneşe bakan yüzünü karartmak istemedim.
Seni özlemenin yaprak falında hep hasret çıkıyor payıma.
Uykularım umut kokan papatyaların çağrısında, sana getiriyor beni.
Uyanmak istemiyorum… Uyanmak istemiyorum…
***
Güneşin ilk ışıkları gecenin hükümdarını erteliyor.
Ertelediğim gülüşüm gibi…
Sabahın vaktini tutan ezan sesi, sabrımı kuvvetli kılacak çağrısıyla yeryüzüne iniyor…
“ALLAH BÜYÜKTÜR… ALLAH BÜYÜKTÜR...”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hey Yar Limin
Üç Vakit…üç Hece…üç Taş…
Susuşlar'dan Duyulanlar
Son_bahar
Canın Sağ Olsun

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hoşgeldin Çocuk…
Özlemek Nasıl Biter Meleğim?
Gereği Düşünüldü!
Usta (Büyükbabam'a... )
A_damın Ş_ivan K_rallığı
Sobe!
Siren Sesi Bu; Bana Ayrılığın Hediyesi
Güvercin Gerdanlığı
Bitti... M
Şimalsiz


fatmagül Akman kimdir?

—Hiç mi? Değil aslında. —Ben mi? Aramaktayım kaybolduğunda. —Hal mi? Sormaktan utanırım. —Gel mi? Bulan mekân sorgusunda. —Renk mi? Araf ta saklandı.

Etkilendiği Yazarlar:
Murat başaran,Sadık yalsızuçanlar,Senai demirci,Ayşenur menekşe.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © fatmagül Akman, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.