İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bundan takriben 10 yıl öncesinde Karadeniz sahil şeridine otoban yapılma kararı alınmıştı. Bu otoban projesi yıllardır Karadenizlinin çilesi ve amansız virajları ve dar yapısı ile adeta bölge insanın korkulu rüyası olan eski yolu sonlandırmak için ideal bir projeydi. Tabiî ki her projede olduğu gibi bu projede de bal tutanlar parmaklarını yalayacak ve hatta bir kısım bal tutanlar yine balı kavanozları ile götürecekti. Ama sonun da Karadenizli yeni yoluna kavuşacak adeta Karadeniz için bir milat görevi üstlenecekti. İhaleler ve bu ihalelere bağlı tartışmalar, davalar, ödenmeyen taşeron ücretleri ile ve buna benzer birçok tartışmalı konuları ile sonunda Karadeniz otoyolu büyük bir bölümü ile Karadenizlilere hizmet vermeye başladı. Her ne kadar o güzelim sahil şeridini, o doğa güzelliğini bozsa da yine de artık Karadeniz halkının da bir oto yolu vardı. Nedense yıllardır kimsenin fıkraları, hırçın denizleri ve tipik insanları haricinde dikkat çekmeyen Karadeniz birden tüm dünyanın ilgi gösterdiği nadide bir bölge olup çıkıverdi. 1986 Çernobil faciasında dahi herkesin göz ardı ettiği ve yıllardır bu facia yüzünden Kanser illetinden insanlarının öldüğü Karadeniz’e o yılarda kimse itibar etmezken şimdilerde bu aşırı ihtimam neden diye sormamak içten değil doğrusu. Daha düne kadar haritalarda denizinin adı sadece İngilizce ile aynı anlamı taşıyan (black sea) bu bölge neden şimdilerde yabancı jeofizik araştırmacılarının akınına uğramaya başladı. Sorulduğunda Çernobil’in etkilerinin araştırıldığını söyleyen o yabancı bilim adamları topraklarımızdan neden örnekler alıp inceliyor. Yeni mi akılları başlarına geldi.? Nedir asıl maksatları.? Evet, beklide bizlerin farkında olmadığı çok değerli şeyleri fark etmişlerdi onlar. Bu değerli şey bir maden olabilirmiy di. Ne madeni idi bu kadar ilgi çekmeyi başarabilen. Dünya maden sıralamalarında 109. sıraya yerleşmesine rağmen dünyanın en gözde madeni olan Bor olabilirmiydi. Bor madeni otomobil sektöründen kanserin tedavisine kadar her alanda kullanılabiliyordu ve bu değerli madeni ülkemizde Karadeniz bölgesinde bolca bulmak mümkündü. Karadeniz bölgesi Bor madeni açısından en büyük rezervi sağlıyordu. Beklide yapılan plan gayet açık ve netti. Böylesine değerli bir madeni nakletmek için, dünya ülkelerine ulaştırabilmek için öncelikle bir yol yapılmalı ve bu yol oldukça güvenli olmalıydı. Çeşitli bahaneler ile toprak örnekleri alınmalı ve bu madenin haritası çıkarılmalı idi. Ama bu madeni Avrupa’ya güvenli bir şekilde ulaştırmak için sadece bir otoban yeterli olmayacaktı. Bunun için Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir köprü yapılacak bu köprü’ye de kılıf olarak İstanbullun trafik sorunu giydirilecekti. Yani kısacası Karadeniz otoyolu 3. köprü ile Avrupa’ya bağlanacak ve Bor madeninin güvenli bir şekilde Avrupa’ya geçişi sağlanacaktı. Yoksa neden yeni yapılacak köprü daha Beykoz Riva üstlerinden Sarıyer sırtlarına inşa edilsin kiydi. ? Sakın, elimizdeki bu değerli madeni her ne kadar IMF diretse de özelleştirip yabancı sermayeye feda etmeyelim. Beklide çocuklarımızın geleceği olan bu madene ülkemize sahip çıktığımız gibi sahip çıkalım. Ve meşhur o Karadeniz otoyolunu bor otoyolu haline kendi çıkarlarımız ve çocuklarımızın geleceği için çevirelim. Murat TEMÜROĞLU Yorum ve önerileriniz için murattemu@gmail.c
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © murat temüroglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |