Televizyonlarda gördüğümüz renkli hayatları olduğu söylenen insanlar, her ne kadar siyasetten anlamadıklarını iddia etseler de; onlar kapitalist toplumun militanlarıdır.
     Hatta giyim tarzları örnek alınan, şarkıları dilden dile dolaşan şarkıcılar, mankenler, oyuncular ve birçok medyatik insan kapitalist siyasetin idolleridir. Tıpkı Denizler, Usame Bin Ladinler, Che Gueveraların diğer siyasi düşüncelerin idolleri olduğu gibi.
     Şimdilerde popstar yarışmaları moda. Kendi ellerimizle başımıza idol atıyoruz. Cep telefonlarından çektiğimiz mesajlarla demokratik bir seçim yapıyoruz. Ama nasıl bir demokrasi biliyor musunuz? Aynı İran’da seçime katılacak siyasetçileri Ulema sınıfının belirlemesi gibi. Rejime bağlılığını kanıtlamış bir üst kurul( kendilerine yarışma jürisi diyorlar) Popstar adaylarını binlerce aday adayı arasından seçip, işte bunlar rejimin devamını sağlayacak kahramanlar diyerek seçime sokuyorlar.
     Yarışma sonucu idolümüzü seçiyoruz. Ve onu taklit etmeye başlıyoruz. (giyim kuşam vs ) Ve sokaklarda aynı giyinen, aynı konuşan, aynı hal ve hareketleri takınan bir ordu; her şeyiyle sistem için çalışan. Bu siyasi akım hızla büyüyor. Peki diğer görüşleri savunan insanlar ne yapıyor? Bir kısmı sindirilmiş muhalefeti temsil ediyor, çoğu da, bir mesaj da ben atayım diyor. Yani karşısına çıkarılan popstar adaylarının siyasi rakibi olduğundan habersiz; Cahil.
     Her siyasi düşüncenin bir çıkış noktası vardır. Peki, emperyalist siyasetin çıkış noktası nedir? Bir bakalım. Öyle bir şey yapmalıyız ki zengin olalım. Kötü bir malı nasıl satarız. İnsanların malın kötü olduğunu anlamamaları için ne yapabiliriz? Gelirin devamı için ne yapabiliriz? Pazar neresi olmalı?
     Tüm bu sorulara karşılık gelen bir cevap var. Cehalet. Evet, onlarda bu sorulara tek tek cevap aramaktansa; insanların ne kadar çabalasalar da cahil kalacağı bir sistem yaratmaya karar verdiler.
     Endüstri mühendisi bir arkadaşıma da aynı soruları sorduğumda; bana cevabı o adi malı alır iyi bir markanın adı altında satarım dedi. Bu da bana, tüm cahilleştirme çalışmalarının demokrasi etiketi altında gerçekleştirildiğini hatırlattı.
     Birazda muhalif olduğunu söyleyen insanlardan bahsedelim. Soruyorum, sen Milliyetçi ya sen sosyal demokrat, peki sen muhafazakâr arkadaş; hepiniz şimdiye kadar hangi partiye oy verdiniz. Söyleyeyim mi hepiniz aynı siyasete oyunuzu verdiniz. Bunu nerden mi anlıyorum. Sırasıyla hepiniz başa geçtiniz ama hala aynı düzen işliyor, hala emperyalist siyaset bizimle, hala halk cahil. Oyunuzu bir dahaki sefere gerçekçi bir muhalif tavırla emperyalizme karşı kullanın.