..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > volkan ocak




28 Aralık 2007
""inan""dıklarının Peşindeki Mustafa  
volkan ocak
Bir ülkede bozulmadan aç susuz kalmak pahasına ille de bilim demek


:CHCA:
Size Oğuz Atay’ın yazdığı ‘‘Bir Bilim Adamının Romanı ‘‘ adlı kitap ışığında bir efsaneyi tanıtmak istiyorum. Bir batılı gibi düşünen fakat bir doğulu gibi yaşamaya çalışmış, yeri geldiğinde de zor şartlar içinden bu noktalara gelmiş olmasıyla övünen birisi. Mustafa İnan...
Ona göre bilim gelenek unsurlarını içinde barındırmalıydı, bu kimilerinin bilimin evrensel olması gerektiği tezlerine aykırılık taşıyordu ama o bu evrenselliğin bilimde epey yol katetmiş zengin toplumların bilimsel geleneklerini kuvvetlendirmekten ve aradaki toplumsal farkın açılmasını sağlamaktan başka bir işe yaramayacağını düşünüyordu.Bu da II. Dünya Savaşı sonrası esen barış rüzgarlarına aykırı bir durumdu.
Mustafa İnan gibilerin ideallerini yaşaması toplumunda ideallerini oluşturabilmesi açısından önemliydi.O da ideali olan; her ne şartlar altında olursa olsun öğretme ilkesini yerine getirmekle, toplumsal ödevini de yapmış oluyordu.
Cesaret işiydi onunkisi, bu ülkede bilime yeteri destek sağlanmıyordu. Nice büyük beyinler piyasanın çekiciliğine dayanamamış, nicesi ‘‘sen adam olmazsın’’ denerek okutul- mamış ,kimide ana karnından çıkar çıkmaz bakımsızlığın, fakirliğin kurbanı olmuştu. İşte bu şartlar altındaki bir ülkede bozulmadan aç susuz kalmak pahasına ille de bilim demek...
Hayatına baktığımızda misyonunun, üzerine düşmemiz gerekli konuları bize göster- mek,dikkatimizi bu konulara çekmek olduğunu görebiliriz.Örnek olarak da bilime katkılarının yanında sanata, özellikle de edebiyata olan ilgisini gösterebiliriz.
İnsanlara sorulduğunda bir kısmının onu sanatsal kişiliğiyle tanıması onu bu yanının da ne kadar etkili olduğunun bir kanıtıdır.Aslında o düşünmeyi, yani sanatların en zor öğrenilenini öğrenmiş ve bir çok konuda insanların beyninde yer edebilmiştir.
Ayrıca onu hayır demeyi bilmeyen biri olarakta tanımlayabiliriz. Evet, o kimseye hayır diyemezdi. o kadar düşünce arasında evetin ona yükleyeceği sorumluluğu hesaplayamazdı sanırım. Ömrünün bu kadar kısa süreceğini bilseydi belki ‘‘evet’’ üzerinede biraz düşünürdü.
Bilimin içinde bulunduğu durum içten içe beynini tırmalıyordu.Aslında bilim adamını kurullarda kalkan parmak sayısına göre değerlendiren zihniyete karşıydı,hiç öğrenci olmamış gibi sırtını bir dönem boyunca sınıfa dönen,herhangi bir öğrencinin kendinden daha iyi işler başaracağı korkusuyla yaşayan dar kafalı öğretmenlere karşıydı.Bu kafa da bizi tüketici bir toplum olmaktan, bilimde ve sanatta taklitçi olmaktan kurtaramıyordu.
O da bu zihniyetin aksine, hep toplum için faydalı neler yapabilirim diye düşündü. Yeteri kadar bir şeyler yapamadım düşünceleri arasında da öldü.
Bize düşen görev de; onun yaptıklarını övmek yada onu bir yazarın yarattığı erişilmez bir masal kahramanı olarak hafızamıza gömmek değil onun yapmayı isteyip de kısa hayatına sığdıramadığı projeleri yapmaya çalışmak,toplumu onun istediğinden daha da ileri götürmek- tir.Yaşasaydı eminim ki oda böyle yapmamızı isterdi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Son
İdoller ve Cehalet
İnsan ve Kötülüğün Üzerindeki Etkileri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İletişim [Bilimsel]


volkan ocak kimdir?

Dertlerimi paylaşip beni dinleyecek kimse kalmadi. dünya ile tüm baglantilarim koptu . konuşulanlari duyuyor ama anlayamiyorum,kulaklarima gelen tüm sesler beynimi tirmaliyor,adeta çildirtiyor beni.

Etkilendiği Yazarlar:
dostoyevski ve gözlemlediğim onlarca insan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © volkan ocak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.