23


     Hava iþçi sendika üyesi iþçinin kendisini tahrik edici sözlerine yanýt vermedi. Aslýnda verebileceði uygun bir yanýtta bulamamýþtý. Ama suskun kalmakta, onun kendisi hakkýnda söylediklerini kabullenmek demekti.
Gelen iþçi baþkanlarý Soys'un genelde sendikada olduðunu, buna raðmen nasýl görüþemediðini de sormuþtu.
Ber, bu söze daha fazla dayanamadý. Artýk ne olacaksa olsun halle-rindeydi.
Sekreteri Secret'e sendikayý aramasýný, kendisinden söz etmeden farklý bir isim uydurarak Soys’la telefon baðlantýsý gerçekleþtirmesi talimatýný verdi.
     Ad kenti Hava Enerjisi Ýþçi Sendikasý telefonuna çýkan kadýn sekre-tere, kendisini baþkanýn kýz arkadaþý ÝsteAl olduðunu belirten Secret, Soys'un sesini duyar duymaz Ber'e aktardý.
Ber, aylardýr duymaya hasret kaldýðý sesi duyabiliyordu.
Soys ile Ber arasýnda ilk aylarda oluþan sýcaklýðýn, zamanla yerini alan ‘Sibirya soðuðu’ telefon diyaloglarýndan da anlaþýlabiliyordu.
Ber, "Bana birçok kez baðlanmayan telefon ‘ÝsteAl’ takma ismini veren sekreterime baðlandý... Neden?.." diyerek telefonlarýna çýkmama-sýnýn hesabýný soruyordu. "Neden kaçýyorsun?... Ben sendikanýn avukatý deðil miyim?..."
Sendika baþkaný yanýtlamadý.
"Sorun ne?..."
"Sorunun ne olduðunu, benden iyi biliyorsun!..."
"Senden duymak istiyorum!"
"Benden duyacaðýn bir þey kalmadý."
"O halde, kulaklarýný aç ve dinle... Sendika iþçilerinden bir temsilci þu an yanýmda bulunuyor ve konuþtuklarýmýza tanýklýk yapacak. Senin iþverenlerle birlikte hareket ederek sendika iþçilerini sattýðýna dair duyduðum dedikodularý seni uyarmak için anlamýnda sana anlatmamdan mý, rahatsýz oldun?... Yoksa; iþçilerin aylýklarýndan kesilen aidatlarýn birçoðunu þahsi harcamalarýnda kullanýp, sahte faturalarla gider gelir denkleþtirmesi yaptýðýný söylememden mi rahatsýz oldun?... Bana ödenen aylýklardan yarýsýný benden avanta olarak koparma isteðini ret etmemden mi rahatsýz oldun?.."
Soys, sinirlenmiþti. Þah damarýna basýlmýþtý. "Senle hiçbir baðlantým kalmadý artýk. Seni duymak ve görmek istemiyorum!... Artýk sendikanýn avukatý deðilsin!... Lanet olsun!..."
Yüzüne de yansýyan sinirden kaynaklý kýrmýzýlýðý, telefonda süregelen sesine yansýtmamaya çalýþan Ber; olumsuz da olsa kesin yanýt almýþtý. Birikmelerini salma zamanýydý. "Yanýmda olan iþçi temsilcisine gerekli anlatýmlarda bulunacaðým, saðduyulu iþçiler yakýnda seni ve yönetimini azledecektir, inanýyorum..."
Soys, "Ne yaparsan, yap! Elinden geleni ardýna koma!" diyerek telefonu kapattý...
Ber, telefondaki konuþmalardan aldýðý negatif enerjinin de etkisiyle tüm ayrýntýlarýyla Soys'un bazý kirli çamaþýrlarýný ortaya döktü, yanýnda bulunan iþçi temsilcisine.
Bazý duyumlarý olmasýna raðmen bu kadarýný tahmin etmediðini belirten iþçi temsilcisi; Ber’in kendisini aydýnlatmasýndan dolayý teþekkürlerini sundu... Diðer iþçileri de, kendisinin aydýnlatacaðýný belirte-rek Ber'in ofisinden ayrýldý.

Solkol'un maðazasýndan aldýðý bilgisayarda yarým kalan yazýsýna devam edecek enerjisi kalmamýþtý Ber’in.
Daha sonra devam etmek üzere yazýyý kaydedip, kapattý bilgisayarý.
Küçük televizyonu açtý. Farklý þeylerle ilgilenmek iyi bir dinlence saðlýyordu, kendisine... Ulusal Televizyon kanalý flaþ haber sunuyordu. Sap gölü çevresinde bulunan ormanda silahla öldürülmüþ halde ayrý yerlerde bulunan üç cesetten söz ediyordu. Yýllarca kýrsalda Ýllegal-ABCD örgütü militanlarýna karþý mücadele eden ve sonra bu mücadelenin yanlýþ olduðunu belirterek görevinden istifa eden Rutbin ve iki arkadaþýna ait olan cesetlerin kimler tarafýndan ve niçin öldürüldükleri araþtýrýlmaktaydý.
Televizyon kanalý görevlileriyle Rutbin’in eþi arasýnda gerçekleþtirilmiþ bulunan telefon görüþmesi de yayýnlanmýþtý.
Rutbin'in eþi; "kocamýn ve arkadaþlarýmýn ölümünü gerçekleþtirenler önceden bulunduðu gruptaki bir kaç kiþidir. Çünkü özellikle bazý arkadaþlarýndan korkuyordu. Onlar araþtýrýlsýn," demiþti özetle.
Bu doðrultuda yetkili bir aðýza mikrofon uzatýlmýþ, Rutbin’in eþinin beyanlarýna karþý açýklama isteniyordu.
Yetkili aðýz, iddianýn hayali olduðu, cinayetin teröristler tarafýndan iþlenmiþ olabileceðini belirtiyordu.
Ber'in düþüncelerinin hýzlý deviniminden dolayý beyni ýsýnmýþ ve bu sýcaklýðý tüm bedenine vermiþti. Lavaboya giderek elini, yüzünü ve saçlarýný ýslattý. Yüksek ateþini düþürmeliydi.
Televizyonun verdiði haber içeriðinde geçen yer, zaman ve kiþiler yabancýsý deðildi. Geçen gece gördüðü rüya içeriðinde bulunanlardan bir kaçýydý. Cinayet gecesi; onun rüya gördüðü geceye denk düþüyordu.
Peki þu an rüya görüyor olabilir miydi?... Parmaðýna toplu iðne batýrdý. Parmaðýnýn ucundan akan kaný çekmeceden çýkardýðý peçeteye sildi. Rüya ile gerçek birbirinin içine girmiþti, ayýrt etmek için parmaðýný kanatmýþtý. Bir damla kaný gözünde büyüdü. Bir kitapta okumuþtu; bir damla kanýn oluþmasý için gereken gýdalarý ve beden içinde oluþan uðraþlarý... Bir damla kan da aslýnda çok önemliydi...
Telefonun ahizesini kaptý. Secret'i bu iþe karýþtýrmamalýydý. Güvenlik Merkez Birimini bizzat arayacak ve Rutbin'in, Ýkiyüz isimli arkadaþý tarafýndan iki mermiyle öldürüldüðünü ihbar edecekti. Yurttaþlýk bilinci bunu gerektiriyordu.
Bilinmeyen numaralardan Büyük Kent Güvenlik Merkez Biriminin telefon numarasýný aldý. Aldýðý numaralarý tuþladý.
Telefondaki yanýt, aradýðý yeri doðruluyordu. Birden kendine geldi. "Ben ne yapýyorum?..." diyerek kendisini sorguladý. Bir çok sorular yönlendirilecekti kendisine, tanýk istenecek, belge istenecekti... Rüyamda gördüm demesi onun Ruh ve Beyin Tedavi Merkezine gönderilmesi sonucunu doðuracaktý.
Deli bir avukata kim iþ verirdi. Deli bir avukatýn avukatlýk ruhsatý da iptal edilirdi...
Belki de Rutbin'in akýbetine uðrardý. Ýkiyüz, kendi isminin tanýdýk olmayan biri tarafýndan sesli okunmasýndan memnunluk duymayabilirdi.
"Beyefendi! Numaralarý yanlýþ tuþlamýþým, özür dilerim," diyerek telefonu kapadý. En uygun kararý, telefonu kapatmakla yerine getirmiþti.
Sýcak bir çay kendisine iyi gelecekti. Secret'den rica etti.
Çay; sabahtan kalmaydý ve sýk sýk ýsýtýlmaktan bulanýk bir renk almýþtý.
     Çalan telefonu baðlayan Secret, "Bilirkiþi olduðunu belirten Birbilen isimli bir bey arýyor," diyerek arayan hakkýnda ön bilgi verdi.
     Belge, senet ve çeklerin içeriðindeki yazý ve imzalarýn ilgilileri tarafýndan yargý gruplarýnda itiraz edilmesi halinde, kime ve kimlere ait olduðunun incelemesi; için yargý baþkaný, ‘Yazý ve Ýnceleme Gruba"na gönderirdi. Bunlarýn verdiði rapor ayný yönde karara yansýrdý.
Maf'ýn avukatlýðýný yaptýðý dönemde onun kanalýyla gelen bir kiþinin alacaðýnýn tahsili için icra takibi yaptýðýnda dosya borçlusunun senetteki imzanýn kendisine ait olmadýðý, sahte olduðu yönünde dava açmýþtý. Ýtirazý müþterisi olan alacaklýya bildirdiðinde bu itirazýn doðru olduðunu ama alacaðýnýn gerçek olduðunu, alacaðý için senet alamadýðýndan sahte senet düzenlemek zorunda kaldýðýný belirtmiþti.
Ber, bunun çok tehlikeli bir durum olduðunu hem alacaðý alamayacaðýný hem de Anti-Hafif Yargý Grubunda sahte belge düzenlemekten üç yýl ceza alabileceðini belirttiðinde, "Maf, bunu halledecek, sen rahatýna bak!" demiþti müþterisi.
Gerçekten, Maf, "Yazý ve Ýmza Ýnceleme Grubunu" sonradan iþ sahibinden fazlasýyla tahsil edeceði parayla satýn alarak imza ve yazýlarýn borçluya ait olduðuna dair rapor aldýrtmýþtý. Ber'de bu tür itirazlar üzerine alacaklý müþterilerini Maf'a göndererek yararlý raporlar alýnmasýný bir kaç kez saðlamýþtý.
     Birbilen olarak kendisini tanýtan kiþiyle "Nasýlsýnýz?.." gibi hal hatýr sorma seanslarýndan sonra, telefonu açan ana konuya giriþ yaptý. "Ber bey, sizin alacaklý vekili olarak bulunduðunuz dosya dayanaðý 50.000.-dolar deðerindeki senede borçlunun imza itirazý üzerine; yargý baþkaný, yazý ve imzalarýn incelenmesi için bize göndermiþti. Bunu biliyorsun!... Þansýna, benimde içinde bulunduðum Ýnceleme grubuna geldi. Birkaç gün içinde inceleyip karar vereceðiz..." dedikten sonra suskunluk sürecine girdi.
Ber, onun yarým kalan sözlerinin devamýný bekledi. Bu suskunluk bir süre devam etti. En son telefon baðlantýsýnýn kopmuþ olabileceðini düþünerek, "Alo!... Alo!..." diye seslendi. Karþýlýk, "Alo!... Duyuyorum," sözcükleri bu olasýlýðý saf dýþý býrakmýþtý. Bu kez, "Buyurun sizi dinliyorum," dedi Ber, kuþku dolu bir sesle.
"Borçlunun senette bulunan imzalarýyla, kýyaslamaya örnek teþkil edecek duruþma’da alýnan imza örnekleri, birbirini tutmuyor... Dolayýsýyla; sizin müþterinizin hem alacaðýndan olacaðý hem de Anti-Hafif Mahkemede sahte imzalý senedi düzenleyip, vekili aracýlýðýyla icraya koymaktan dolayý üç yýl ceza alacaðýný anlatmama bilmiyorum gerek var mý?..."
     Ber, "Ama, nasýl olur?..." diyerek hayretini belli etti. "Müþterim SaðMüþ çok saðlam bir insan... Böyle bir sahteciliði yapabilecek nitelikte biri deðil. Hatta borçlunun imza itirazý üzerine müþterime imzayý senin yanýnda mý atmýþtý, önceden baþkasýna imzalattýrýp sana vermiþ olabilir, olasýlýklarýný hatýrlattým... O da; kendisinin gözleri önünde bizzat borçlunun imza attýðýný yeminle belirtmiþti bana."
     "Siz, avukatlýk mesleðinde yeni deðilsiniz?... Bir zamanlar Maf'ýn avukatlýðýný da yapmýþtýnýz, yanlýþ mýyým?..."
     "Doðrudur... Niye sordunuz?..."
     Birbilen, alaycý bir üslupla, "Bilmem... Bir an, farklý biriyle mi konuþuyorum, diye kuþkuya düþtüm." dedi. "Aslýnda senetteki imza borçlunun imzasýna bazý yönleriyle benziyor gibi... Ama, diðer örnek imzalarýna göre kuyruðu biraz eðri duruyor gibi..."
     "...........................!?...."
     Birbilen'in ifadeleri tutarsýzdý. Bir þeyler anlatmak istiyordu. Ýçselinde, "Kuyruðu eðri duruyor," kavramýný düþündü... Ad kentinde kullanýlan bir deyimdi. Genelde yeni bir araba, ev alanlara hatta iyi bir sonuç alanlara karþý kullanýlan ve yemeðe, içmeye bizi götür arzusunu içeren bir deyimdi.
     Ber, içsel tahlildeyken, Birbilen anlatýmýna devam ediyordu. "Geçen bizleri, borçlunun tanýdýðý ve önceki dönem Halkýn Temsilcileri Grubunda görev yapan ve þimdi Absürd Yerel Televizyon sahibi olarak faaliyette bulunan KomÝmza bey, aradý. Borçlunun, gerekeni yapacaðýný, bizlerinde gereðini önceden yapmamýz gerektiði yönünde rica da bulundu."
" ..........................!?..."
"Ama, bizler Sodgom ülkesinin imza incelemesi konusunda en yetkin uzmanlarý olarak buna raðmen sizle görüþmeyi borçlu tarafla görüþmeye tercih ettik... Dediðim gibi, imzalar kuyruk eðriliði dýþýnda sanki benzerlik gösteriyor."
     Ber, sýkýlgan ve yýlgýnlýðýný duyumsatan hitapta bulundu. "Ya!... BirBilen Bey!..." dedi. "Borçlu; imzanýn kuyruðunu bilinçli veya bilinçsiz eðri atmýþ olamaz mý?... Þimdiki teknikle bu bile tespit edilebilir diye biliyorum... Müþterimin maddi durumu bu alacaðýný alamamakla bayaðý kötüleþti. Bu kez kuyruk eðriliðini düzeltmeden olumlu rapor veremez misiniz?..."
     Ber’in bu sözleri karþýsýnda Birbilen katýla katýla güldü. Kesilen gülme sonrasý kendi cep telefon numarasýný da verip, bir hafta bekleyebileceðini bu süre içinde, “Kuyruk eðriliði” kavramýný iyice düþü-nüp kendisini arayabileceðini, belirterek telefonu kapadý.
     Ber, endiþe içindeydi. Gerçek bir hukukçu gibi davranmak istiyordu. Mesleðine ilk baþladýðýnda girmiþ olduðu kirli iliþkilerden uzak duracaðýna kendi kendisine söz vermiþti. Gerçi; müþterisinin de onlara ödeyebilecek çoklukta parasý yoktu ve o da hukuka uygun davranýlmasý taraftarýydý. Haklý olduðunu biliyordu. Borçlu gözlerinin önünde senedi doldurmuþ ve imzalamýþtý...
     Ýmza ve Yazý Ýnceleme Grubu, BirBilen'in deyimiyle kuyruðun eðriliðini düzeltmeme nedeniyle ve borçlunun bu tür iþlerde komisyon alarak aracýlýk yapan KomÝmza kanalý ile kuyruk eðriliðini kendi yararýna düzelttirirse?...
     Düþüncesi bile korkunçtu. Bu dosyadan elde edeceði Avukatlýk komisyonunu düþündü. Büyük para alacaktý ve son aylarda oluþan parasal sýkýntýlarýndan geçicide olsa kurtulacak en azýndan altý aylýk geçimini saðlayabilecekti.
Ýmza incelemesi raporu borçlunun yararýna düzenlenirse büyük bir gelirden olacaktý. Müþterisi de alacaðýndan olacaktý. Hatta üstüne üstlük Üç yýlda Tut-Býrakma Kursevinde yatacaktý müþterisi.
Bekleyecekti... Baþka çaresi yoktu... Çok sayýda bireyden oluþan Ýmza ve Yazý Ýnceleme Grubunda bulunanlarýn tümü BirBilen gibi düþün-müyor olabilirdi. BirBilen’in ancak bir oy kullanma hakký vardý.
Sabahtan beri yaþadýklarý kafasýný aðrýtmýþtý. Gece gördüðü rüyalarýn aðýrlýðý da bunda hatýrý sayýlýr etkinlikteydi. Parmaklarýyla þakaklarýný ovaladý. Kendisine iyi geliyordu. Ruhsal, düþünsel gerginliði esnasýnda bedeninin de buna uyumlu davranýþlarý nedeniyle, içseli dýþsalýnda yansý-ma buluyordu. "Avukatlarýn ömrü kýsa olur," deyiþini anýmsadý. Yargýyla, icrayla, Müþteriyle, borçluyla BirBilen gibilerle, kalemlerdeki görevlilerle muhatap olmanýn verdiði stres... Dava ve takip dosyalarýnýn sonucu ne olacak kaygýsý...
Aldýðý özel konulu davalarla ilgili yaptýðý araþtýrmalarý sonucunda bulduðu hukuksal dayanaklardan dolayý, kazanacaðýna kesin gözüyle baktýklarýndan bazýlarýnýn olumlu sonuçlanmamasý...
Bunda hukuksal konularda bilimsel görüþler sunmuþ uzmanlarýn da payý vardý.
Yasa maddesinden anlaþýlan anlamý yüzlerce sayfalara yayarak açýklayan yasa yorumcularý, üzeri örtülü ve soyut konularda ise kýsa cümlelerle geçiþtirmiþlerdi kitaplarýnda.
Olan hukuk bilgileri ancak normal þartlar altýnda para ediyordu. Büyük davalarda taraflardan biri veya her ikisi güçlü ise; hukuki bilgisi yeterli olsun olmasýn en güçlüyü temsil eden avukatlar her nasýlsa baþarý saðlayabiliyorlardý.
Belki de bilgi yeterli olmuyordu. Hukuk Bilgisi yetersizliðine sahip olanlar bu eksikliklerini, duygusal zekalarýnýn iyi olmasýyla mý tamam-lýyordu?...
Belki de; ???!!!.... tamamlýyorlardý.
Bu nedenle kendisine hukuk kitaplarý pazarlamaya gelen satýcýlara "Hukuk kitabý almak istemiyorum," diyordu. Pazarlamacýlar ise genelde olumsuz yanýta karþý derhal büroyu terk eden özellikte olmuyordu. Aksi halde; pazarlamacý olamazlardý. "Taksit yapalým," tekliflerini ise, "Hukukun taksiti olmaz," esprisiyle reddediyordu.

Düþüncelerini bir selam bozdu.
"Selamlar!"
Gözlerini selam verene dikti.
Tanýmadýðý birileri, çat kapý içeri girmiþti.
Büroda avukatla görüþme usulü; gelenin öncelikle sekreterden izin almasýydý. Sekreter, gelenin kim olduðunu kendisine bildirir, kabulü olduðunda içeri alýnýrdý. Kurala uymayan kiþiler genelde samimi olduðu insanlardý Samimi tanýdýklarýnýn bu kuralý çiðnemeye belki haklarý vardý... Ama gelen kiþiler bu kategoriye girmiyorlardý.
Hatta, tokalaþmak için elini uzatan uzun boylu, çam yarmasý, býyýklarý dudaklarýna sarkýk, cam parlaklýðýnda gözlere sahip takým kýyafetli, beyaz gömlekli bu þahsý ilk kez görüyordu.
Uzatýlan eli boþ çevirmek olmazdý. "Hoþ geldiniz!" dedi.
Onun arkasýnda tokalaþma sýrasýný bekleyen iki kiþiden biri tanýdýðý çýkmýþtý. Bu; bir zamanlar Tar kanalý ile birlikte ön soruþturma geçirmiþ bulunan Mýha idi.
Mýha ile tanýþýk olduðunu onla sarýlarak somutlaþtýrdý.
     Gelenler koltuklara kuruldular.
     Nefeslenen ziyaretçilerden Mýha, diðer iki kiþiyi tanýttý. Býyýklarý dudaklarýna sarkýk olanýn ismi; LeftKol'du.
Diðerinin ise LeftSaðKol'du.
Ýsimlerini duyan Ber, onlarýn telefonla randevu alan kiþiler olduðunu anlamýþtý.
LeftKol, kendisiyle telefonda konuþmuþ, önemli bir hususta görüþmek için randevu talebinde bulunmuþtu. Ancak Mýha'nýn geleceðinden haberdar deðildi.
     Arada birbirlerini kaçamak bakýþlarla izliyorlardý. LeftKol, samimi bir ortamý derhal oluþturma çabasýndaydý. Güncel esprilerle bu sýcaklýðý saðlamaya çalýþýyordu...
     Geliþ amaçlarýnýn ne olduðu konusuna bir türlü gelmiyordu.
Ber, bu tür durumlarda kahve ikramýnýn iyi olacaðý tecrübesini edinmiþti. Kahve, ana konularýn açýlýmýný saðlayan iksirdi. Kahve teklifini; ziyaretçilerin tümü oy birliðiyle kabul etti.
     Kahve içimi sonlandýðýnda, sadece LeftKol, biraz önce kahve içtiðinin kanýtýný üzerinde taþýyordu. Bunun her nasýlsa farkýna varan LeftKol býyýðýnda kalan kahveyi diliyle yalayarak sildi. Lekeyi, izleyen bakýþlardan huylanarak fark etmiþ olabilirdi.
     Cam gözlerini daha da parlatarak, "Umarým, geliþ amacýmýzý merak ediyorsunuzdur?..." dedi.
     Ber, "herhalde," demek istemedi, sessiz kaldý.
     LeftKol, zorlamalý öksürükle boðazýný temizledi. Bu eylem, yapacaðý konuþmanýn uzun ve soluksuz geçeceði izlenimi uyandýrdý Ber'de.
     "Halkýn, ülkenin durumunu okumuþ biri olarak sizde görüyorsunuz. Halk yoksulluk içinde, iþsizlik had safhada. halktan toplanýp Devletin kasasýnda biriken paralarý üç dört çapulcu hýrsýzlamakta... Bu soygun bazen; Ýhracat, teþvikli yatýrým, ihale, resmi kurumlarýn alým satým iþlerinde yapýlan fatura yolsuzluklarý, bazen de bazý medya gruplarýnýn þantajlarýyla veya politik destek sunmalarý karþýlýðýnda gerçekleþmekte... Binlerce soygun yollarýný burada açýklamaya ne zamanýmýz var, ne de gerek var. Bunlar bilinen gerçekler. Onlar zevk ve sefa içinde iken, çocuðuna mama alamayan, evine ekmek götüremeyen insanlarý düþünün... Aradaki uçurum akýl almaz boyutta... Halkýn Temsilcileri bunlarý gerek-tiði þekilde ifade etmiyor. Hatta bazýlarý çarkýn içinde, durumdan ve durumlarýndan memnun... Çaðdaþ demokrasi anlayýþýnýn, çaðdaþ hukuk ilkelerinin yerleþmesi, insan haklarýný teminat altýna alacak yasa maddelerinin çýkarýlmasý, tüm yanlýþlarla mücadele için Legal XYZ Partisinden Halk Temsilcisi aday adayý oldum..."
Ber'i süzerek söylemlerinin onun üzerinde býraktýðý etkiyi yakala-maya çalýþtý. Olumlu veya olumsuz bir tepki rengini alamadý.
Sözlerine kaldýðý yerden devam ederek, "Dediðim gibi sizin de Ýl yönetimine üye olarak bulunduðunuz Legal-XYZ Partisinden aday adayýyým... Belki de haberiniz olmuþtur."
Ber'in bu geliþmeden haberi olmamýþtý. LeftKol'u partinin hiçbir çalýþmasýnda ne görmüþ, ne de adýný duymuþtu. "Hayýrlý olsun!" diyerek, gerekli nezaketi gösterdi.
LeftKol, "Teþekkür ediyorum," diyerek, karþýlýk verdi. "Fakat, önümde daha epey uzun bir yol var. Ýlk sýralardan Halk Temsilcisi adayý olarak seçime girebilmem için ön seçimde delegelerin desteðine gereksinimim var."
Ber, kendisinden ne tür bir istekte bulunacaðýný merakla bekliyordu. "Biliyorsunuz ben delege deðilim," dedi.
LeftKol, kendisine daha fazla acý çektirmedi. "Parti delegelerinden bazýlarýyla dolaylý veya doðrudan görüþme saðladýk. Eksiðimiz var çoðunluk elde edebilmem için sizinde desteðinize ihtiyacým var," dedi. Ber'e göz kýrparak, "Sizi kýramayacak yaklaþýk yirmibeþ-otuz delege olduðunu biliyoruz..."
"Onlarýn tercihlerini etkilemek istemem!..."
"Sizin arzularýnýz benim ve arkadaþlarým için emirdir. Bence birey bir oluþumda önceden yerini almalýdýr. Aksi halde treni kaçýrmýþ olur, yalnýzlaþýr. Seçildiðim takdirde, 'hamili kart yakinimdir," yazýlý kartvizitlerinizi her zaman bekliyor olacaðým."
LeftKol'un, kendisine güvenen otuz delegeyi etkilemesi karþýsýnda menfaat teklif ettiðini anlamýþtý. Aþýrý tepki ilkellikti. Politikayla da uðraþýyordu, politik söylem kullanmalýydý. Ortam karýþýktý. Bir düþman daha kazanmanýn kendisine yararý olmayacaktý. "Arkadaþlarla bu konuyu deðerlendireceðiz," dedi. Zaman kazanmak istiyordu. LeftKol hakkýnda gerekli araþtýrmayý yapmalýydý. Belki de söyledikleriyle benzeþen kiþiliði vardý. Demokrat bir insanýn seçilmesinin ülkeye yararý olurdu.
LeftKol, Ber’in düþüncelerini algýlamýþ gibiydi. "Çok fazla bir zamanýmýz kalmadý, ön seçimler yaklaþýyor," dedi. Ses tonunu, yalvarýþlý konuma sokarak devam etti, "Ýstirham etsem, olumlu olsun, olumsuz olsun sonucu bana birkaç gün içinde bildirebilir misiniz?.."
"Neden olmasýn!"
Ortam, Mýha'nýn konuþmasý gerektiðini iþaret ediyordu. "Ber, sen beni tanýrsýn," diyerek baþlangýç yaptý. "LeftKol'a güvenmeseydim, onla birlikte hareket etmezdim. Tar'a ve bana nasýl güveniyorsan ona da güvenebilirsin. Ülkemizin yetiþtirdiði nadide insanlardan biridir. Paraya doymuþ biri... Baþkalarý gibi çýkar amacý yok!... Ýdealist amaçla hareket etmektedir. " Geçmiþte bir an oluþup kaybolan samimiyeti tazeleme anlamýnda, "Ha! sahi, Tar'dan haber alabiliyor musun?... Onu çok özledim." diyerek Tar'ý sordu.
Ber, bir çok kez Mýha ile karþýlaþmýþtý. Ýlk kez Tar'ý kendisine soru-yordu. Uygun yanýtý verdi. "Mýha!..." diye seslendi. Bu sesleniþ bile söyleniþ biçimiyle gerekli yanýtý veriyordu. "Kýrsal alanlara telefon aðlarý daha kurulmadý."
Yanýt sertti. Azda olsa yumuþayan ortamý gerginleþtiriciydi. Ortamýn gerginleþmesini engellemek için espri olarak algýladýklarýný, kahkahala-rýyla yansýttýlar ziyaretçiler.
Ber, onlara katýlmadý. Yakýn zamanda almýþ olduðu kararý uygulamýþtý. "Hoþuna gitmeyen, benimsemediði hiçbir olguya ayýp olmasýn düþüncesi ile katýlmayacaktý." Bireysellik buradan baþlýyordu. Bireysel kimliðini sosyal psikoloji havuzunda eritmeyecekti. Ortama uymak için içselden kaynaklanmayan tepkilerde bulunmak bireyin kendisine yabancýlaþmasýydý; týpký emekçinin emeðine yabancýlaþmasý gibi bir þeydi bu. Ber, kendisine yabancýlaþmanýn aksine, kendisini tanýmaya, yorumlamaya benliðini kazanmaya çalýþýyordu. Geçen haftanýn bir akþamýnda kültür sitesinin salonunda sahneye konulan, "Allý gelin týrtýrlý gelin," adlý tiyatro oyununu izlemiþti. Oyun bitiminde, herkes oyuncularý ayakta alkýþlamýþ, en önde ve sanatçýlarla göz göze olmasýna raðmen ayaða kalkmadýðý gibi ellerini birbirine vurur gibi de yapmamýþtý. Çünkü; oyunu, oyuncularýn oyunculuðunu beðenmemiþti. Beðenmediði bir oyunu ve oyuncularýný alkýþlamasý ise bu yargýsýna, dolayýsýyla kendi-sine karþý duruþtu.

Ziyaretçiler yanaklarýný kýrk yýllýk ahbaplarmýþ gibi Ber’inkiyle karþýlýklý dokundurdular. Zoraki tebessümlerle ayrýldýlar.
Onlarýn çýkmasýndan sonra Ad kentinde, kulaðý en geniþ deliklilerden biri olduðunu bildiði Solkol'u, telefonla arayarak, LeftKol’u sordu.
Solkol'dan sürpriz bir yanýt aldý.
"LeftKol, benden boþalan makama geçti. Baba Maf'ýn sol kolu þimdi o!... Maf, kendi yerini daha saðlama almak için LeftKol'u; Legal-XYZ partisinden, RightKolu ise; Legal-X Partisinden Halk Temsilcisi olmasý için destekliyor. Duyduðuma göre her iki partinin yapacaðý Halk Temsilciliði adaylýk ön seçiminde bunlarýn adaylýðýnýn ilk sýrada gerçek-leþtirilmesi için bayaðý para dökecekmiþ... Delegeleri satýn almaya niyetliler..."
Ber, "Neden bu konuda daha önce bana gerekli bilgiyi vermedin," hayýflanmasýnda bulundu.
"Senin haberin olduðunu sanýyordum... Zaten bende bu hafta içinde duymuþtum."
Maf; sað kolu RightKolu saðcý kimliðindeki Legal X Partisi’nden, sol kolu LeftKol’u ise solcu kimliðindeki Legal XYZ Partisi’nden Halk temsilcisi seçtirerek alanýný geniþletebilecek. Her iki koldanda meclis içinde bir çift göze bir çift kulaða sahip olacaktý. Hatta tüm duyularý mecliste olacaktý. Yerini daha bir saðlamlaþtýracaktý. Saðdan veya soldan iktidar olunmasý kendisi için önemli olmayacaktý. Her iki durumda da baðlantý kurabilecekti. O aþamada, Maf, sað ve sol çevrede etkinliðini hissettirebilecekti. Ýki taraftan da korunabilecekti. Akýllýcaydý...Gücüne, güç katacaktý.
Erken seçimin sonucu þimdiden belli gibiydi. Bir kaç olasýlýk tartýþýlýyordu. Legal XYZ partisi ile Legal X Partisinin þansý eþitti. Ýkisinden biri iktidar olacaktý. Bu mümkün olmadýðýnda her iki partinin ortak iktidarý söz konusu olacaktý. Legal Y Partisinin ve diðer küçük partilerin barajý aþýp aþamayacaðý dahi þüpheliydi.
Her iki þahýsta politikayla fiilen uðraþmamýþ olmalarýna ve ne olduklarý belli olmalarýna raðmen saðduyulu halk tarafýndan seçilecek miydi?... Seçmenler bu kadar umarsýz, duyarsýz ve benliksiz olabilir miydi?...
Ber, bu yönüyle de geleceði merak ediyordu.
Lavaboya yöneldi, elini yüzünü yýkadý ve saçýný düzeltti. Az sonra Markýz'la yeni açýlan "Burada Hesap Pahalýdýr," isimli balýk restoranýnda buluþacaklardý.


                         * **


                              24


     Legal XYZ Partisinin il binasýnda, ayda bir tekrarlanan yönetim kurulu toplantýsý, her oturumda olduðu gibi yine tartýþmalý, çekiþmeli geçiyordu.
Partinin tanýtýmý, gerekli reaksiyonlar, eylemler, üye sayýsýnýn artýrýmý için yapýlmasý gereken uðraþlar, etkinlikler tartýþýlýyordu.
     Biri, "Halkýn sýkýntýlarýna ortak ve sözcü olalým, bu anlamda ne gerekiyorsa yapalým; eylem geliþtirelim..."
     Diðeri, "Sürekli seminerler, konferanslar, basýn toplantýlarý düzenleyelim. Ýktidar partisiyle ve diðer muhalif partilerin söylemlerini, düþüncelerini, eylemlerini yanlýþ da olsa; doðru da olsa eleþtirelim. Karalama kampanyasý baþlatalým..."
     Bir diðeri, "Halkýmýzýn ve halklarýn kültürlerinin, müziðinin, dillerinin geliþiminin ve uluslararasý hukukta da yer alan kendi geleceðini tayin etme hakkýný engelleyen, köstekleyen, inkar eden, asimilasyona uðratan sisteme, baskýlara karþý tepki göstermek için her fýrsatý deðerlen-direlim, her eylemi gerçekleþtirelim hatta... halkýn sokakta; açýk alanda yaptýðý düðünlere dahi sahiplenelim, kendimizi her alanda gösterelim..." diyorlardý.
     Toplantý, þablon öneri ve açýklamalarla ve her kafadan çýkan seslerle bu þekilde bir süre devam etti...
Yaklaþýk bir saat sürmüþtü. Sonuçta diþe dokunur, bir karara varamamýþlardý. Baþkan dahil toplam on bir kiþilik kurulda birkaçý hariç; býrakýlsalar günlerce uzayacak kadar konuþma açlýðýndaydýlar.
Sonunda üyelerden biri, Ber’i iþaret ederek,
     "Ber bey, hiç konuþmadý... Hukukçumuzu da dinleyelim, onun da mutlaka deðerli görüþleri vardýr," dedi.
     Ber, LeftKol'la görüþmesinden sonra, tanýdýðý delegelerle bizzat veya telefonla görüþmüþ ve "LeftKol'un ön seçimlerde listeye alýnmamasý," görüþünü iletmiþti.     
     Delegelerin, bir kýsmý "Dýpsu pekmez, farketmez," demiþlerdi. Bu söz "Pekmez pekmez fark etmez," anlamýna geliyordu. O veya diðeri aynýydý, herhangi biri diðerine fark atmýyordu. Bir kýsmý ise; onla yüz yüze görüþtüklerini ve anlatýmýnýn kendilerine güven verdiðini belirtmiþ-lerdi, Çoðunluk ise, Ber'in saðduyusuna güvendiklerini ifade ederek ona oy vermeyeceklerine dair namuslarý ve þerefleri üzerine söz vermiþlerdi..
     Ön seçim gerçekleþmiþ ve Genel seçimlerde gösterilecek aday listesine Legal XYZ Partisinden LeftSol birinci sýrada yerleþtirilmiþti. Üç delege dýþýnda oy birliði mevcuttu. Kabul oyu veren delegelerin içinde namus sözü veren kiþilerin de olduðu kesindi. Çünkü üç kiþiden çok daha fazlasý bu sözü vermiþti. Ber, bunun verdiði rahatsýzlýkla toplantýya gelmiþti. Üzgündü...
     Hiç kimse olumsuz konuþmuyordu, tüm konuþulanlar güzeldi ve güzel konuþanlar; güzelliklerin aksine davranýyorlardý. Bu yapýda kendisi de kýsýr döngü araçlarýndan biriydi. Bu yöndeki düþüncelerini ifade etmenin yararsýz olduðunu düþündü. Verilecek yanýtý tahmin edebiliyordu. Bunun karþýsýnda çýkarabileceði karþý yanýtý yoktu. Aslýnda vardý. Ama ifade edemezdi. Kanýtlayamazdý. Sonuçta; Parti üyelerinin resmi olarak seçmiþ olduklarý delegeler Parti Tüzük ve Yönetmeliðine uygun olarak serbest iradeleriyle oy kullanmýþ baþka aday adaylarla birlikte LeftKol’un da adaylýðý kesinleþtirilmiþti. Aday seçilmeyenlerinde adaylýðý belki de baþka bahara kalmýþtý. Oy sayýmý bir kaç kere yinelenmiþ, sayýmda hata-nýn olmadýðý anlaþýlmýþtý.
Buna raðmen bir þeyler kusmak istiyordu. Rahatlamak istiyordu. Aksi halde beyni aðrýyacaktý. Beyninin içindeki yoðunluðu az da olsa hafifletmeliydi.
Gelen ‘konuþ’ teklifine, bu nedenle nazlanmadý. "Evet! Benim de bazý diyeceklerim olacak," dedi Ber. Bulunanlarýn dikkatini çektiði kanýsýna vardýktan sonra, devamla, "Burada alýnmýþ bir karar olmaksýzýn partiye mal olabilecek davranýþ ve söylemlerden uzak durmak gerektiði kanýsýndayým. Örneðin; geçen hafta, sokaklarýn, yollarýn çamurlu bakým-sýz olmasýný protesto amacýyla Yerel Yönetim Binasýna yürüyen, hatta taþlayan mahalle halký, arasýnda partimizden –O, kendini bilir- bir arkada-þýnda eyleme katýlmasý sonucu basýna ‘Legal XYZ Parti üyeleri Belediye Binasýný taþladý!’ diye intikal etmiþti..."
     "Bu bir hataydý, arkadaþ da özür dilemiþti," dedi, Baþkan; Tartýþmanýn bu yönüyle alevlenmesini engelleme amaçlý ani çýkýþýyla.
     Ber, devamla, "Sadece bu deðil... 'Nüfus Sayýmýný Protesto etme Olayý,' da bir baþka örnek... Alýnmýþ bir karar yokken böyle bir eylem baþlatýlmýþ ve ben sayýldýðým halde yinede partinin suçlanmasý nedeniyle diðer yöneticiler gibi bende devletin avukatýna ifade vermek zorunda kaldým. Tartýþýlmayan, karara baðlanmayan konularda bir þekilde parti adýna davranýþ sergilenmesi yanlýþ deðil mi?..."
     Yönetim kurulu üyelerinden biri, "Avukat Beyler korkuyorlar galiba," dedi sýrýtarak.
     Ber, sözün sahibine yöneldi, "Korksaydým senin gibi devletin avukatýnýn önünde kývýrmazdým. Nüfus sayýmýnda sayýldýðým halde sizleri yalnýz býrakmamak, yanlýþ anlaþýlmamak için suçlamayý kabul ettim. Protestonun kaynaðýnýn; sayýmýn bilimsel yapýlmadýðý dil, din, gibi sosyal konularýn da sorulmasý gerektiði hususlarýný ifademde belirtmiþtim..." dedi kýzgýn bir üslupla.
     Önceki konuþmacý yine ayný piþkinlikle, "Lafýný bilde konuþ, ben yýllarca düþüncemden dolayý Güvenlikte sorgulanmýþ, iþkence görmüþ, Tut- Býrakma Kursevlerinde yatmýþ bir insaným, senin gibi yoktan bu partiye de gelmiþ deðilim... Siyasi bir geçmiþim var," dedi.
     Baþkan tekrar araya girdi. "Tartýþmayý kapatalým da oylamaya geçelim artýk," diyerek tartýþmayý bitirin sinyalini verdi.
     Ber, Baþkanýn direktifine, "Ben sözlerimi daha baðlamamýþtým!" diyerek karþý çýktý.
     Baþkan sert iradeye boyun eðdi. "O halde buyurun!... Ama lütfen kýsa olsun," dedi.
Ber, içselindeki birikmelerle doðrudan baðlantýlý olmasa da bir þekilde bazý tepkilerini sunarak rahatlamak istiyordu. "Benim demek istediðim; Eylemler yapmayalým anlamýnda deðildi. Yanlýþ anlaþýlmasýn!... Program ve tüzüðümüz var, genel merkezimizin veya Ýl yönetimi olarak bizlerin aldýðý kararlara -ben çekince koysam bile- uymak zorundayým, bunu biliyorum. Çünkü konu en azýndan tartýþýlmýþ, görüþler alýnmýþtýr. Ama bunun dýþýndaki inisiyatif ve eylemlerin parti üyeleri tarafýndan yapýlmasý veya fiilen dayatýlmasý, baþkaca yerlerden gelebilecek talimatlarla hareket edilmesi yanlýþ diyorum... Herkese saygým var ve her kuruluþ kendi alanýnda faaliyet göstermeli, yetki ve sorumluluk ancak kararýn çýkmasýnda payý olana ait olmalý, yoksa yeni doðmuþ çabuk büyümüþ partimizin çöküþü yakýndýr demektir. Bu partinin geleceðinin baltalanmasý ve sistem anlamýnda da meþruluðunu yitirmesi, halk tabanýn-da endiþe doðuracaðýndan partimizin genelleþmesi ve geliþmesinin de önünü týkamýþ oluruz. Kýsaca, programýmýzda yazýlanlar ile genel hukuk kurallarý göz önüne alýnarak bu çerçevede faaliyet gösterilmesi kanýsýn-dayým. Kararlar özgür iradeyle ve çýkar gözetilmeksizin, insanlýðýn iyiliði-ne alýnmalý... Yani; benimsediðimiz Demokrasiyi partimiz içinde öncelikle biz uygulamalýyýz. Þahsen ben tartýþmadýðým veya görüþümü sunma imkaný bulamadýðým bir ortamda alýnan karara uyma zorunluluðu da duymam, "diyerek, konuþmasýný sonlandýrdý.
     Üyelerin bir kýsmý Ber’in bu söylemine bir ara karþý çýkacakmýþ gibi atýldýlarsa da tepkilerinin bir anlamda demokrasi kurallarýnýn tartýþýlacaðý alaný hedef alacaðý ihtimali karþýsýnda vazgeçtiler...
     Baþkan, yapýlacak bir takým etkinlikler için güvenlik biriminden izin alýnmasý yönünde çoðunlukça alýnan kararý deftere geçirttirdi ve son aylýk toplantýda böylece bitmiþ oldu.
     Ber’de diðerleri gibi toplantý salonundan ayrýlacakken Baþkan’ýn kendisiyle özel konuþma isteði üzerine kalktýðý koltuða, yeniden oturdu. Son üyenin de odayý terk etmesinin akabinde Baþkan, önündeki paketten bir sigara da Ber’e uzatarak yaktýktan sonra, "Ber, biliyorsun Tar’ýn referansýyla seninle tanýþmýþ ve yönetim kurulu üyesi olman için de genel merkeze ve delegelere baskýda bulunmuþtum. Bunu ‘minnet yapýyor, seni etki altýna almaya çalýþýyorum,’ anlamýnda düþünme!... Senin bazý davra-nýþ biçimlerinden dolayý bana pay çýkaranlar oluyor. Bu, benim otoritemi olumsuz etkiliyor. Neden kendini bazý yönlerden geliþtirmiyorsun, kemik-leþmiþ kurallardan koparmýyorsun... Bak! Sana ne diyeceðim, siyasi davalarý sana yönlendirmeye baþladýk zaten... bu konuda da bilgini ilerlet!... Bir de senin Bey ilçesi Tut-Býrakma Açýk Kursevinde bulunan “Kay” la görüþmeni rica ediyorum," dedi Baþkan.
     Diðer konularý bir yana býrakarak, ‘Kay’ hakkýnda soru yöneltti Ber. "Hangi suçtan tutuklu?"
     "O siyasi hükümlü! Davasý sonuçlanmýþ... Cezasýný çekiyor."
     "Bu onun için, avukat olarak yapabileceðim bir þey kalmamýþ anlamýna gelmiyor mu? Yargýlama da bitmiþse..."
     "Bu görüþtürme isteðim davasý için deðil... Seninle, o da tanýþmak istiyor..."
     Baþkan açýk konuþmuyordu. Ber, Baþkaný anlamakta zorlanýyordu. "Onun siyasi bilgilerinden yararlanma imkanýn olur, bu kötü bir þey deðil..., Avukat olarak görüþebilirsin. Dikkat çekmez. Benim görüþmeme ender izin veriyorlar. Arada bize de iletmek istediði mesajlar olabilir," dedi, Baþkan.
     Ber, son cümlelerden olayý algýlamýþtý; hükümlünün vereceði talimatlarý almak ve yaymak için görüþmesi isteniyordu. Bu da bir yönlendirici daha kazanýlmasý anlamýna geliyordu. Hemen ret tepkisini vermek istemedi. Etraf, bulanýktý, kimin kim olduðu belli deðildi. Yeni bir düþman kazanmanýn yararý yoktu. "Bir ara uygun olduðumda gidebilirim," dedi. Sesi inandýrýcý deðildi. Baþkan'dan Ýzin isteyerek, ofisine gitmek üzere partiden ayrýldý.


                         ***

Devamý: 14.SAYFA'DA