insanların üç yüzü vardır. birincisi: herkesin bildiği,gördüğü yüzü; ikincisi: gerçek yüzü yani, sadece kendisinin bildiği yüzü; üçüncüsü ise: olmak istediği yüz. her insan farklı olmak ister. kimse gerçek yüzünün bilinmesini istemez.çünkü,gerçek yüzünde neler vardır? neler saklıyodur o gerçek yüz? bu yüzden hep farklı maskeler takıyoruz yüzlerimize. olduğumuz gibi davranamıyoruz. olduğumuz gibi duramıyoruz, kendi yüzümüzle bakamıyoruz insanların yüzüne. çünkü korkuyoruz, kendi yüzümüzle yüzleşmekten, kendimizden. bu yüzden "maske" kullanıyoruz insanların yanında. olduğumuz gibi olursak yalnız kalırız diye korkuyoruz. işte, bu sebeptendir ki ikinci yüz ortaya çıkıyor. üçüncü yüze gelirsek, bu olmak istediğimiz yüz. hep onun gibi olmak istiyoruz. bu yüz herkesin hayalini kurduğu yüz.insan bu yüze ne kadar çok şey yüklüyor farkında olmadan. kendisinde ve herkes için kullandığı maskedeki eksikleri bunda tamamlamayı umuyor. üçüncü yüz, insanın ütopyası aslında. hep hayalini kurduğu ama bir türlü ulaşamadığı yüzü. ulaşmak için çaba sarf ettiği ama ne yaparsa yapsın hep engelle karşılaştığı yüzü. bu yüz, "kusursuz yüz". bizler "kusursuz insan"ı ararken "kusursuz yüz"ler yaratmışız farkında olmadan. aslında aradığımız "kusursuz bir yüz"müş. "kusursuz yüz" bir "ütopya". ulaşılmak istenen ama ulaşılamayan. her insanın bir gerçeğe, bir hayale ve bir ütopyaya ihtiyacı var. gerçekleşmeyecek ütopyayı gerçekleştirebilmek umuduyla...