Bir horoz olsan ve etrafında hiç tavuk olmasa anca başkaları için ötersin. Her sabah yüksek bir tepeye çıkıp kendi kendine şarkılar söylersin. Sesini sadece çakallar duyar. Ortalıkta ne his olur ne de bir gözyaşı. Hep başkaları için yaşarsın. Ölsen sana kimse ağlamaz. Bir hiçsin aslında ne seni kaybeden üzülür ne de seni bulan sevinir. Etrafında yalancı gülücüklerden bir cennet olur. Yaşarsın öylece. Bir sevdiceğin olmaz. Koskaca alemde canın ciğerin olmaz da yaşadım ve bir beden taşıdım dersin. Oysa yüreğindeki dere ince bir sızı gibi akar da dudakların hararetten çatlar da sen ötmeye devam edersin. Ne yıldızlar kör karanlık gecene dolanır ne de bedenine bir sevgili sarılır. Ağlarsın ağlayabildiğin kadar. Dudaklarından sicim sicim yaşlar dökülür de kader denen kitabının bir satırında sevgiye dair bir söz bulamazsın. Sen susadığın vakitlerde bile ayrılığın zehrini yudum yudum içersin. Ölüm bile seni kurtaramaz. Bir horoz olsan ve etrafında hiç tavuk olmasa anca başkaları için ötersin. Asla kendin için yaşayamazsın. Hep yanında birileri olur da sen onların yanında kendini bir çöplükte hissedersin. Ne bir karanfil girer rüyalarına ne de sabah mutlu uyanabilirsin. Sadece her sabah seni dinlemek zorunda olan çevrendekilerin ellerine düşersin. Oysa başkalarının ambarlarda buğdayları vardır. Oysa başkalarının dünyasında başaklar çoktan boy vermiştir. İşte senin boyunun ölçüsünü böyle alırlar. Sen hep sevilebileceğine inanarak yaşarsın. Bütün otobüsler terminallerden kalkar gider de sen hangar da çürümeye bırakılırsın. Ne bir el sallayabilirsin ne de bir mendil. Sadece bakakalırsın. İşte senden böyle yüz çevirirler. Sen olmadan da mutlu olurlar ve gülerler. Sıra sana gelince tatlı bir sözü bile çok görürler. Sen nefesini her içine çekişinde bir şeyler düğümlenir boğazında. Aç kalırsın sefil kalırsın. O zaman sıranı bir başkasına vermeyi hatta geri çekilmeyi öğrenirsin. İşte böyle başlar sende bir başkası için yaşamalar. Kendini feda etmeyi böylece öğrenirsin. Senin sözlüğünde hep ahlar ve vahlar kalır. Başka çaren kalmaz hep aynı kitabi ezberleyip durursun. İşte böyle kudurursun. Bir horoz olsan ve etrafında hiç tavuk olmasa anca başkaları için ötersin. Gelirler seni yolarlar. Bütün güzelliğini güvendiğin eller alır senden. Güzel bir hayat kurmayı dilerken kendini birden çirkin bir dünyanın içinde bulursun. Seni sevenlerin sadece çakallar olduğunu öğrenirsin. Hayatında bir çiçek ararsın. Çöplükte biten bir karanfil ararsın da sadece belanı bulursun. Sadece hayalinde karanfiller büyütürsün. İşte senin özgürlüğün bu kadar olur. Sadece hayallerinde uçabilirsin. Kanatların sadece seni hayallerinde havalandırabilir. Sadece hayallerinde seni rahat bırakmalarını isteyebilirsin. Çünkü ne gülüşlerin rahattır ne de ağlayışların. Kümese tıkılmış gibi çırpınırsın. Yanında tavuklar olsa ne yazar. Özgür olamadıktan sonra. Özgür kuşlar gibi uçmadıktan sonra. Bir horoz olsan ve etrafında hiç tavuk olmasa anca başkaları için ötersin. Sen yaşamayı bilmeden ölmeyi öğrenirsin. Çünkü bir çöplükte başka neyi öğrenebilirsin. Ne kanatların işe yarar ne de ötüşün. Öylece çırpınarak can verirsin.