 • İzEdebiyat > Eleştiri > Özgürlük ve Eşitlik |
1
|
|
|
|
Yayınevleri de, eleştirel kitapları yayınlamaktan korkuyorlar. Onlarca avukat dava açmak için fırsat kolluyor diyorlar… |
|
2
|
|
|
|
Hiçbir zümrenin veya dinî kisve altında teşekkül edilmiş kurum veya kuruluşun herhangi bir şekilde üstünlük kurmasına, daha doğrusu; imtiyazlı bir kesimin diğer halk kesimleri üstünde tahakküm kurmasına müsaade edilmeyeceği, sosyal paylaşımın adil olarak ve hakça yapılmasına veya benzeri argümanlarla ortak yaşama verilen bir yönetim biçimi olarak görüyoruz… |
|
3
|
|
|
|
Her ne kadar geçmişiniz geleceğinizin aynası olsa da; yazmanın cazibesine kapılıp havalara girmeyeceksiniz…
Hayatın her evresinde olduğu gibi tevazu buranın da anahtarıdır… |
|
4
|
|
|
|
Özgürlüğün tanımı; onu yaşam alanınızda uygulamanızla paralellik gösterir. Herkes kendi özgürlük tanımını yapabilecek, özgürlük sınırlarını belirleyecek kadar özgürdür. Tanım da, seçim de size ait!
|
|
5
|
|
|
|
Mensubiyetini taşıdığımız İslâm âleminde ve yaşadığımız coğrafyada adeta “çöl ortasında bir vaha idi bizim fikir dünyamız”… |
|
6
|
|
|
|
Binlerce yılın tecrübesinden süzülerek vücut bulan evrensel hukuk, yine binlerce yılı kapsayarak süregelen tek Allahlı dinlerle de çelişmez. |
|
7
|
|
|
|
Zira eğer ben örneğin Fransa’da yaşıyor olsaydım böylesine saçma sapan bir gerekçeyle 30 gün yasaklama yapılması skandala yol açar ve Eyfel Kulesi havada takla atarak kıçıyla gülerdi. Ama burası Fransa değil ve Siyonist lobi Türkiye’de tahmin edemeyeceğiniz kadar güçlü. |
|
8
|
|
|
|
Kaç renk aşk yaşadınız siz?!Var mıydı peki, MUTE NİKAHLI bir eşiniz!? |
|
9
|
|
|
|
Bu ülkede canım medyanın “14 Şubat Sevgililer Günü” hassasiyetini ve konunun ne kadar popüler oluşunu artık hepimiz biliyoruz… 2021 yılı Sevgililer Günü’nün pazar gününe denk gelişi, pandemi münasebetiyle sokağa çıkma yasağı hem yurdum medyasında malzeme eksikliğine hem de tüm sevgililerin canını sıkmış olabilir. Aslında “14 Şubat” değil de gelin 14 gün sonra gelen “28 Şubat” sürecini konuşalım hep birlikte ne dersiniz? Hem millet olarak gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine, okumuşundan, okumamışına, elektüelinden, çobanına kadar herkes hazır siyaset bilimcisi iken bu süreçte yaşanan, yaşatılan, yaşanmış, yaşanmamış ne var ne yok masaya yatırıp konuşalım…
|
|
10
|
|
|
|
"...Aslında abartı övgüler hiç de hoşuma gitmez. Düşünürüm altından hangi “Çapanoğlu” çıkacak diye. İltifat her insanın hoşuna gider. Kimin gitmez ki! Ama aşırısı da sıkar, derim kendimce. Gelelim bana gönderilen yazıya;"
|
|
11
|
|
|
|
Öz kimlik değerlerini inkar eden veya edilen birey ve ulustan halkların, kendilerine hiçbir faydası olmadığı gibi, mecburi sahiplendikleri düzene de yararları söz konusu değildir, sadece kullanılırlar |
|
12
|
|
|
|
Efendim bendeniz hala bir felsefe öğrencisiyim. Bu alanda okumalarımı da kendimi geliştirmek ve doğru olanı tercih etmemde bana ışık tutması için yapıyorum. Bu nedenle Felsefe bölümünü bitirmeyi hiç düşünmedim. Zira kendimi öğrenci görmek ve hissetmek daha özgür düşünmemi ve daha özgür ifade etmemi sağlıyor.
|
|
13
|
|
|
|
Neden iyi olsun ki her şey. Her şeyin güzel olabilmesi için; iyi düşünmek, iyi davranmak ve inanmak gerekiyor. Oysa öyle yapmıyoruz. Her şeyin iyi olmaması için, her şeyi yapıyoruz. Güzel şeyleri olabilmesi için, fedakârlık yapılmak gerek |
|
14
|
|
|
|
Belki tarih boyunca bilinmeyeceksiniz ama tıpkı umut gibi iyilik de çoğalır. Sizin iyiliğiniz, başkalarına ışık olur ve böylelikle de kötülükler ve karanlıklar devrilir. Her şeyin ve de kendinizin güzel olması dileğiyle… |
|
15
|
|
|
|
İslam’ın Almanya’ya ait olup olmadığını elbette bir kısım duygusal siyasilere soracak değiliz. Bu soruyu sadece; bilime, tarihe, edebiyata, sanata ve günümüz gerçekliğine sormamız yeterlidir. |
|
16
|
|
|
|
Herkesin diline doladığı kadar demokrasi basit bir malzeme olacak yapı değildir. Bu yüzden demokrasinin ilkeleri hem parlaktır hem de ağır bir yumruktur. Ve bu da birçok çıkarcı anlayışların keyfini kaçırdığı için, her türlü engel set olarak kullanmaktadır. |
|
17
|
|
|
|
Özgürlük rüzgârları bir kere esmeye görsün. Esince önünde hiçbir diktatör, hiçbir güç ayakta duramıyor, kapalı kapılar ardında kurulan hiçbir sinsi plan tutmuyor... Zaman, Arap halklarının estirdiği özgürlük rüzgârı zamanıdır. Despotlar birer ikişir gidiyorlar; halkın hürriyet arzusunun önünde dikiş tutturamıyorlar. Gidiyorlar, gidecekler, gitmeliler... |
|
18
|
|
|
|
'Bir tren başka bir treni gizleyebilir.' Bu ek uyarı ile, görünen tren geçip gitse bile, ikincisinin henüz geçmekte olduğu konusunda sizi uyanık kılar ve ona göre hareket ederek, öbür trenin altında ezilmezsiniz. |
|
19
|
|
|
|
Kaç gündür Gandhi'nin pasif direniş ve satyagraha feslefesi örnekleri üzerine tefekkür ediyorum. Peygamberimiz'in onca direniş örneklerine şahit ve varis iken biz neden hala Gandhi'nin yapabildiğine ulaşıp, hatta aşıp sağlam, Müslümaanca bir direniş sergileye miyoruz?!
Pasif direnişi; kendileri bizzat şiddeti kullanmasalar bile şiddete maruz kalmayı göze alabilen toplulukların mücadele şekli diye tanımlıyorlar. Öte yandan bunları yazarken Malcom X'in özgürlük manifestosundaki "Öfkeni Kullan" ibaresini de göz ardı etmemek gerek. Bir şekilde itidali bulmalı. |
|
20
|
|
|
|
Sayın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama |
|