Başkaları benim dışımdakiler insanoğluna yeni ufuklar açarken ben onu anlatıyorum satırlarımda, yaşatıyorum inceden inceye tümcelerimde. Dile gelip ayaklanacak olan duygular başkalarının dilinde bedene bürünüp dolaşacak adeta… İyisinden kötüsüne her biçimde insana dair ne varsa yazıyorum kendimce. En kötü örneklerinden biri olan kendimi yansıtıyorum bir nebze. Keşke bir yolu olsa yeniden şekil verebilsem kendime; elimde değil bir kere var olmuşum. Nelerle boğuştuğumu anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Bencillikten, nefrete ve kendini beğenmişliğe varan her türlü olumsuz davranış örüntüsüyle biçim almışım. Kendimi sizlere anlatırken çektiğim zorluk değişik ve çelişik ifadelerin doğmasına gebe. Bunun farkındayım farkında olmasına; değiştirmeye ve olduğu gibi anlatmaya kalktığımda kelime bulamıyorum. Yazdıklarım ve yazacaklarım gerçeklerden uzak değil. Farklı düşüncelerle yol alan zihnim beni tamamen aktarmaya yetmiyor nedense.
Dünya döndükçe gece ve gündüzü görüyor gözlerim. Dünya gibiyim, gece ile gündüzün farkındalığına bürünüyorum. Farkındalığım en büyük ayrıcalığım diğer insanlardan. Kendimi hep aynı noktada bulundurmak benim elimde mi? Durağan olmayan dünya gibi dönmek durumundayım. Yıllar yılı düşe kalka, döne döne yürüyorum. Bir süre sonra geçişler oluyor, mevsimlerin dönümü gibi. Her mevsimde gece ve gündüz var. Her bir mevsimim yeni bir alışkanlık kazandırıyor. İyi ya da kötü alışıyor bünyem. Çıkarcılıksa çıkarcılık; güvensizlikse güvensizlik ardı sıra ekleniyor haneme. Az sonra daha farklı bir değişim yaşayacağım belki. Bakacağım ki apayrı biri olmuşum. Kendimi tanıyamayacağım. Bu apayrı benleri yazarak kendi benlerimle kavga etmekteyim. Bendeki benleri mi bulmaya çalışıyorum? Yoksa benliğimi tanımlamak mı yaptığım? Sebep ne olursa olsun kendimi kaybettiğim anlar oluyor. Belki her saniye yeni bir doğruya işaret. Eski doğrular yalanlaşıp benden uzaklaşıyor, bana yabancılaşıyor. Ruhum mu bedenim mi oynuyor benimle? Bedenim samimi ve açık. Saklanmadan değişimini seriyor önüme. Ruhum öyle mi? O küçük çocuklar gibi koşturmaca içinde, durmak bilmiyor. Bir kez durmayı denese kendimi bulabilecek miyim? Onun arayışları yoruyor, yormakta. Onlar yüzünden kendimle kötülerimle çelişmem. Basit hayatın, basit yaşantımın içinde kocaman bir dünyanın gizemi var işte. Kimseye zararı yok, bendeki kavgaların. Etik bir süreç işleyen ve kendini yenileyen bir model. Ahlak felsefem ciltler dolusu kanunları ruhuma yazan. Bende her insanda olan durumlar mevcut tasarım farkıyla…