..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




14 Aðustos 2002
Dansöz Kývýrmalarý-24.sh.  
24.SAYFA

Bahattin YILDIZ


Med. "Bu kez Sodgom ülkesine özelde Ad Kentine bir saldýrý olmayacak... Senaryo böyle düzenlenmiþ..."


:AFGD:
41


     "Kaç gündür nerelerdeydin?... Kendini özletiyorsun."
     "Has ile Mýha’nýn zorlamalý aðýrlamalarýný reddedemedim," dedi Tar, soruyu soran Ber’e.
     "Ýþ ayarlayabildin mi?"
     Tar, kýrmýzýlaþan yüzüyle, baþýný öne eðdi.
     Ber, sorusunu yineledi.
     "Has, istihbaratýn kendisini izlediðini, beni ‘Ýllegaldan Legala ParaTransý Markette’ iþe baþlattýðý takdirde, illegal yapýlanmanýn olduðu sanýsýyla üzerine gelecekleri kuþkusunu taþýyor... Belki de onlarla arasýný bozmak istemiyor."
     "Ya, sahi Has, bu kadar market açacak parayý nereden temin etmiþ?..."
     "Ýllegal-ABCD Örgütünde iken, uyuþturucu trafiðinin geçiþ ana yollarýnda görev yapýyordu. Ayrýca, örgütün bölge saymanlýðýný da yüklenmiþti."
     "Kirlilik, illegal örgütlere kadar bulaþmýþ desenize..."
     "Bu konuda yorumda bulunmak istemiyorum. ‘Yerin kulaðý vardýr’ sözüne tüm kalbimle inanýyorum, artýk."
     "Tar!.." diyerek þaþkýnlýðýný belirtti, Ber. "Sen gerçekleri söylemekten çekinmez ve korkmazdýn!... Zamanýnda SodGom ülkesi büyük gücünden dahi korkmayan sen örgütten bu kadar nasýl çekinebili-yorsun?... Akýl alacak iþ deðil."
     "Yaþadýklarým bana bazý gerçekleri öðretti. Bunlarýn en önemlisi de ucuz kahramanlýða gerek olmadýðý..."
     "Mýha’dan iþ isteseydin bari..."
     "O da olumsuz yanýt verdi."
     "Neden?..."
     "Ekonomik Krizin en çok tekstil piyasasýný etkilediðini, maliyeti düþürmek için iþçi çýkarmak zorunda olduðunu, ancak tekrar iþe alým olayý gerçekleþirse önceliði bana vereceðini belirtti... Bir de..."
     "Evet?..."
     "Fabrika resmiyette kendi adýna kayýtlý ise de aslýnda deðiþik alan-larda görev yapan bazý üst düzey resmi yöneticilerinde fiili ortaklarý olduðunu ve onlara da danýþmasý gerektiðini belirtti."
     Ber, konuyu fazla irdeleyerek, Tar’ýn ve kendisinin canýný sýkmak istemedi. "Boþver!... Kafaný yorma, iþ olacaðýna varýr," diyerek noktaladý.
     Tar’da ayný kanýda olduðunu konu harici bir soruyla ortaya koydu. "Ýyi Ruhlar nasýl gidiyor?..."
     "Geliþmeler çok iyi," dedi Ber. Ayrýntýlara girme gereði duydu. En çok hoþuna gidebilecek bir soruyla muhatap olmuþtu. Geçiþtirmek olmazdý. ", Birleþik devletle birlikte SodGom Ülkesinin savaþa girmesini istiyor musunuz? Ýstemiyor musunuz? anketine son kayýtlara göre katý-lanlarýn yüzde doksan ikisi istemiyoruz, yanýtýný verdi. Ayrýca, Halkýn Temsilcileri ile Yerel Ýdare seçimlerinde, Demokrasinet ilkeleri yürürlükte olmadan oy kullanmak istiyor musunuz?... Ýstemiyor musunuz?... anketinden de hemen hemen ayný sonucu aldýk..."
     "Bu Ülkenin, geleceði açýsýndan çok olumlu bir geliþme... Ýnsanlar aydýnlanma sürecine giriyorlar... Ýþin bir baþka güzel yaný, bu oylamaya katýlanlarýn yüzde otuzunun SodGom Ülkesi dýþýndaki insanlardan olmasý... Bu düþünce tüm Dünya insanlarýnda kabul gördüðünde insanlar geleceklerinin birkaç grup tarafýndan yönetilmesinden kurtulmuþ, olabilir kanýsýndayým. Bakalým gelecek neleri gösterecek... Basýnda sitemizle çýkan haberleri okudun mu?..." diyerek, masa üzerinde bulunan gazete ve dergileri Tar’a uzattý.
     "Olumsuz yorumlar mý?..."
     "Olumlularý da var. Örneðin; Bir gazete SodGom Ülkesinde, edebiyat, sanat, müzik alanýnda bulunan mafyalaþmaya katýlmadan sitemiz kanalý ile ürünlerini sergileyerek yetenekleriyle nasýl þöhrete kavuþtukla-rýný belirtiyor."
     Tar, uzatýlan gazete ve dergileri alarak ilgili haberlere göz gezdirdi. Her göz gezdiriþi, gözlerinin daha çok parlamasýna neden oluyordu.
     Okumasý bittikten sonra, parlayan gözlerle, "Seni tebrik ediyorum Ber!" dedi. "Yapýlmasý gerekeni yapýyorsun ve baþarýný da ister istemez duyurmak zorunda kalýyorlar."
     Ber, iç geçirerek, "Keþke maddi olanaklarým yeterli olsaydý..." dedi. "Ýþ bulma derdinden seni kurtarýp, deðerli düþüncelerinden yararlanmak için birlikte çalýþabilseydik... Ýnanýyorum ki, sitemiz daha çok güzelleþir-di..."
     "Maddi zorunluluklar, bazý istemlerin önüne geçiyor, onlarý perdeliyor... Buna raðmen elimden geleni her zaman yapmaya hazýrým."
     Ber, bir þeyi yeni anýmsayan standart hareketleri sunarak, "Tar! Özür dilerim," dedi. "Lafa daldým, sormayý unuttum. Yemek yer misin?"
     "Teþekkür ederim. Aç deðilim, ama bir çayýný içerim."
     Ber, bu isteði, Secret’e bildirmekte gecikmedi.
     Secret, "Bir dakika gelebilir misiniz, " diyerek Ber’i yanýna çaðýrdý.
     Ber, Secret’in yanýna giderek, baþýyla, "Hayýrdýr," iþareti yaptý.
     "Þekerimiz kalmadý..."
     Ber, ensesini kaþýyarak, "Büfeden borca al," direktifinde bulundu.
     "Borç kabardý. Artýk vermiyorlar..."
     "Komþu bürolardan bir tas þeker borca alabilirsin."
     Bu da bir çözümdü ve Secret, "Deneyeyim," diyerek koltuðundan kalktý. Bazý günlerde bu tür sýkýntýlara düþebiliyordu. Bu meslek bazýlarý için ekonomik anlamda da deðiþken günler sunuyordu.
     Ber, makam odasýna vardýðýnda, Tar’ýn "Bir sorun mu var?" soru-suyla karþý karþýya kaldý.
     "Bir þey yok. Merak etme," diyerek savuþturdu, soruyu.
     "Ber! Bugün seni çok stresli gördüm. Davadan mý kaynaklý?..."
     "Hangi dava?..."
     "Sözünü ettiðin bir dava vardý ya. Duruþmasý sanýrým bugündü."
     "Babalýk davasý mý?.."
     "Evet!."
     "Ha!... Evet. Onun duruþmasýna bugün katýldým."
     "Nasýl geçti?"
     "Kadýnýn daireme geldiðine dair apartmanýn kapýcýsý ile komþu kadýn yalan tanýklýk yaptý..."
     "Sonuç?..."
     "DNA testi için bilirkiþiye gönderilecek."
     "Tanýklar senin tanýdýklarýn... Nasýl yalan tanýklýk yapabiliyorlar, anlamýyorum."
     "Belki de para, daha fazla tanýdýk gelmiþtir onlara," diyerek yanýtladý Ber.
     Bu söz üzerine önce Tar güldü. Ber de ona katýldý.
     Sabahtan kaldýðý renginden de anlaþýlan Secret’in getirdiði çaylardan her ikisi de ilk yudumlarýný yüzlerini buruþturarak çektiler.
     Çaylarý bitirinceye kadar, sessizliði yaþadýlar ve birbirlerine yaþattý-lar.
     Ber, boðazýný temizlerken çýkardýðý seslerle, dalgýn bakýþlarla boþ bardaða bakan Tar’ýn dikkatinin kendisine yönelmesini saðladý.
     Ber, anlatýda bulunup bulunmama tereddüdü yaþýyordu. Kararýný netleþtirmediði halde aðzýndan dökülmesini engelleyemedi. "Tar, sana bir cümlenin anlamýný soracaktým."
     Tar, Ber’in sözlerinin devamýný bekledi.
     Ber, chat ortamýnda Korpsi isimli þahýsla aralarýnda geçen diyalogdan söz ederek, onun gönderdiði bir paragraflýk cümlenin ne anlama gelebileceðini sordu. Tar’ýn diller konusunda bilgi ve deneyimi vardý.
     Tar, okunan cümleye bir anlam veremedi, "Bu sözlere pek bir anlam veremedim," dedi.
     "Belki bir anlamý vardýr."
     "Cümleyi bana yazarak verir misin?.. Üzerinde çalýþmam gereke-cek."
     Ber, bilgisayarý açarak mesajý kaydettiði dosyayý açtý. Yazýcýdan bir çýktýsýný alarak, Tar’a verdi.
     Tar, yazýyý dudak bükerek okuduktan sonra dörde katladý. Ceketinin iç cebine koydu.

     Ber, kredisi olan bir lokantada Tar ile birlikte akþam yemeðine çýkacaklarý ana kadar geçen zamanda resmiyette devleti, gerçekte bireyi soyan bazý holdinglerin, banka sahiplerinin, medya patronlarýnýn, bireylerden alacaklarý bir þey kalmayýnca kendi aralarýnda baþlattýklarý çýkar kavgalarý hakkýnda yorumlarda bulundular...
Muhabbetleri güzel geçmiþti.
Özellikle Tar’ýn, "Sürüyü güden kurtlarýn, koyunlarý yiyerek bitirdikten sonra açlýklarýný bastýrmak için birbirlerine saldýrdýðýna..." dair hikayesi Ber’in çok hoþuna gitmiþti... Geçmiþten kalan bazý hikayeler bugünü de aydýnlatýyordu...


                         ***


42


     Secret, Ber’in isteði üzerine Mar kentinde bulunan Tar’ýn ev telefonunu baðladý.
"Tar!..."
"Ber, merhaba!"
"Nasýlsýn?..."
"Teþekkürler."
"Ya sen?..."
"Olumlu bir deðiþim yok, sýkýntýlar devam ediyor. Notunu görünce derhal aradým..."
"Ber!... Sana çok önemli bir haberim var... Belki bir müjde, belki de kara haber... "
"Evet?..."
"Senin bana çözmem için verdiðin uzun bir cümle vardý, hatýrlarsan..."
Ber, aylar önce vermiþ olduðu cümleyi ezbere biliyordu. "Evet!... Yoksa anlamýný çözdün mü?..."
"Belki doðru, belki yanlýþ... Bilmiyorum... Ama bir anlam yükledim. Aslýnda çok da karýþýk bir þey deðilmiþ..."
"Seni dinliyorum."
"Bizim yörenin ana dilinde konuþan teyzemin, topraðý isimlen-dirirken kullandýðý bir kelime ile bilincim açýldý... Topraktan söz ederken; topraða, turap yerine ‘Ber’ dedi. Pek kullanmadýðýmýz bir kelimeydi. Oradan yazýda geçen toprak kelimesinin yerine ‘Ber’i koydum..."
Ber, hala bir anlam veremiyordu. Heyecanýný gizleyemedi. "Evet!... Evet!"
Tar, anlatýmý uzatmaktan memnun gibiydi. Ber’i heyecanlandýrmak nedense çok hoþuna gidiyordu. Çünkü bu durumu çok seyrek görme þansýný yakalamýþtý. "Önce cümleyi tekrarlayalým..." Ber’in kendisine yazýp verdiði paragrafý okudu.
"Uyarýlan topraðýn yarýlmasýyla, baðrýndan fýþkýran suyun, yansý kanalý ile denize doðru akarak kabarma evresindeki denizin dalga kollarýyla birleþmesinden olacak kurtarýcý ‘Son’ a selam olsun..."
"Evet!"
"Þimdi, bazý dillerde bulunan ve kavramlarý karþýlayan bazý kelimeleri yerleþtirelim... Topraða; ‘Ber,’ diyelim. Deniz suyunun gelgit olgusundaki kabarma evresine, ‘Med’ deniyor. ‘Son,’ kelimesi ise bildiðimiz son anlamý dýþýnda, batý dilinde erkek çocuk anlamýna geliyor. ‘Yansý’ ise yeni dilde yansýma, ayna, akis anlamlarý taþýyor..." Ber’in söylediklerini hazmetmesi için kýsa bir süre suskun kaldý.
"Paragrafa bu ayný anlama gelen karþýlýk kelimeleri öncekilerle deðiþtirip birazda cümleyi düzelterek kullanýrsak, senin için çok anlamlý bir cümle çýkýyor."
Ber, donmuþ gibiydi. Baþýndan geçenleri, sanal Med’de dahil ayrýntýlarýyla Tar’a anlatmýþtý.
Tar, sahte bir öksürükten sonra, " ‘Ber’den fýþkýran suyun, Yansý kanalýyla Med’le birleþmesinden olacak erkek çocuða selam olsun....’ Baþka bir deyiþle, ‘Ber’in, Med’in aksi olan Yansý ile cinsel birleþmesin-den doðacak erkek çocuða selam olsun,’ diyebiliriz...”
Ber, nasýl bir tepki vermesi gerektiðini bilmiyordu. Sayýsýz düþünce-ler, baþýboþ þekilde beyninde dolaþmaya baþlamýþtý. Gözleri kararýyordu.
     Telefonun ucundaki Tar, "Ber!... Ýyi misin...?" diye sordu.
     "Ne durumda olduðumu bilebilecek durumda deðilim."
"Babalýk davasý sonuçlandý mý?..."
"Evet!... Geçen hafta sonuçlandý."
"Sonuç?..."
"DNA testi sonucu da aleyhime geldi. Dava aleyhime sonuçlandý. Þimdi hiç yoktan Yansý’dan olma Varol isimli bir erkek çocuk babasýyým."
"Bu yorum seni çokta etkilemesin. Bu davayý ve senin durumunu bilen birinin gönderdiði bir e-mail de olabilir. Belki de zihnini karýþtýrmak isteyen biri tarafýndan sana gönderilmiþ bir e-maildir."
"Bunu araþtýracaðým... Korpsi isimli þahsa gönderdiði paragrafý çözdüðümü belirterek tepkisini almaya çalýþacaðým. Hatta yüz yüze görüþme isteminde bulunacaðým.
"Geliþmelerden mutlaka beni haberdar et."
"Kesinlikle... Verdiðin yorum için teþekkür ediyorum, görüþmek dileðiyle..."
Ber, telefonu kapadýktan sonra sýrtýný koltuða yaslayýp, ayaklarýný kaldýrýp, masanýn üzerine koydu. Ellerini göbeðinde birleþtirdi. Tar’a iþ bulabilseydi þimdi yanýnda olacaktý. Bu durumda onun geniþ hayal gücü, deðiþik bakýþ açýlarýyla yorumlarýný sürekli alma olanaðý bulabilecekti. Ýþ bulamayýnca Mar kentine ailesinin yanýna gitmiþti ve orda bile hala iþsiz-di. Akrabalarýnýn yardýmýyla geçimini temin edebiliyordu.
Ber, Tar’ýn yorumunu tekrardan irdeleyerek kafasýný karýþtýrmanýn anlamsýz olduðunu düþündü. Tüm sýrrý, bu yazýyý kendisine e-mail yoluyla gönderen Korpsi ile baðlantýya geçerek çözebileceði inancýndaydý.
Ýnternete girerek, Korpsi’nin kendisinde kayýtlý e-mailine, Tar’dan aldýðý yorumu ve cep telefonu da dahil tüm telefonlarýný yazarak görüþme isteðini belirtip sert bir týklamayla gönderdi.
Ýnternete girmiþken iyi ruhlar sitesinin ‘basýndan akisler’ bölümüne; basýnda çýkan bazý yazýlarý da eklemeyi unutmadý.
     "...Ýyi Ruhlar Sitesinde belirtilen Demokrasinet görüþü, ülkemizde olduðu gibi, dünya ülkelerinde de geniþ akisler buluyor..."
"Sodgom ülkesinin son Halk Temsilcileri Genel Merkezine üye genel seçiminde seçmenlerin yüzde kýrkýnýn oylamada bulunmamasýný, bazý çevreler, Ýyi Ruhlar Sitesinde yayýnlanan demokrasinet görüþünün seçmenlerde aðýrlýklý olarak benimsendiði görüþünde..."
"Birleþik Devlet yurttaþlarýnýn hatýrý sayýlýr kýsmý, kendi dillerinde de yayýnlanan Ýyi Ruhlar sitesinin ‘Savaþa Hayýr’ konulu bildirisini onay-ladýlar..."
"Yeni seçilen Halkýn Temsilcileri Genel Merkezinin seçmen bireyle-rinin toplamýnýn yüzde kýrkýný temsil etmediði nedeniyle yetkisi tartýþýlýr hale geldi. Baþkan, konuyu görüþmek üzere Halkýn temsilcilerini olaðan-üstü toplantýya çaðýrdý."
"Sodgom Ülkesinin ünlü dansöz ve ses sanatçýsý Markýz’ý þöhrete ulaþtýran müzik parçasýnýn bir baþkasýna ait olduðunu duyuran iyi ruhlar web sitesi bu kezde ‘Diþimle Týrnaðýmla Yükseliþim," adlý best-seller olan kitaplaþmýþ otobiyografisinin içeriðinin yalanlarla dolu olduðu kanýtla-dý..."
     "Yolsuzluklar sonucu oluþan ekonomik kriz ortamýnda, bankalarýn kendi açýklarýný, borçlu yurttaþlar kanalýyla kapatmak için faizli alacakla-rýna ayrýca yüksek gecikme faizi ve tazminatý eklemelerini protesto için kampanya baþlatan ‘iyi ruhlara’ katýlým günbegün artýyor. Katýlýmcýlar, normal faiz ve alacak miktarýna düþülünceye kadar ödememe kararýný almýþ bulunmaktadýrlar... "
Ber, þimdilik basýn alýntýlarýnýn bu kadarýnýn yeterli olduðu kanýsýy-la, internet baðlantýsýný kopardý. Ve eve gitmek üzere ofisi terk etti.


                         ***


     Dolmuþ bekleyeli yirmi dakikadan ziyade bir süre geçmiþti. Gerçi bu durum süregelen bir þansýzlýðýydý. Duraða geldiðinde bineceði dolmuþun kýsa bir sürede geldiði anlar çok enderdi. Can sýkýntýsýndan bir sigara daha yaktý. Ýlk dumanýný çekip salýverdiðinde beklediði dolmuþun duraða yaklaþtýðýný gördü. Sigarasýnýn ucunu koparýp geri kalaný evde içmek üzere pakete geri býraktý.
Önünde duran dolmuþa ilk binen o oldu.
     Koltuða kurulmasýyla cep telefonunun çalmasý ayný anda gerçekleþti.
     "Alo!"
     "Ber bey!..."
     "Buyurun!"
     "Ben, Korpsi..."
     Ber, heyecanýný diðer yolculardan gizlemeye çalýþarak, kýsýk sesle "Merhaba! Korpsi, nasýlsýnýz?..." dedi.
     "Teþekkür ederim. Gönderdiðiniz e-maili aldým. Yorumunuz bazý nüanslar dýþýnda tamamýyla doðru. Sizle derhal görüþmem gerekiyor."
     "Pekala, nerede görüþelim?"
     "Sýrlar Kafesini biliyor musunuz?..."
     "Evet."
     "Yarým saat sonra orada olabilir misiniz?"
"Orada olacaðým."
     "Görüþmek üzere... Bye..."
     "Bye..."
     Sýrlar Kafesi, dolmuþun güzergahý üzerinde olan bir yer deðildi. Ber, sesini dolmuþ sürücüsünün duyabileceði kadar yükselterek, "Uygun bir yerde inecek var!" dedi.
     Cebinde ancak üç günlük gidiþ geliþ yol parasýyla, ekmek parasýný karþýlayacak kadar kýsýtlý para vardý. Ýdareli kullanmalýydý.
Yürüyerek, yarým saat de kafeye varabilecekti.


                         ***



Ber, kafenin giriþ kýsmýna oturarak içeri giren herkesi çaktýrmadan izlemeye koyuldu. Korpsi’yi tanýmýyordu. Onun, kendisini tanýyýp tanýma-dýðý konusunda ise bir fikri yoktu.
Üç kez gelen garsona bir þey istemediðini belirtmekten gýna gelmiþti kendisine...
     Cep telefonunda kontör bulunsaydý arayanlar listesinde bulunan Korpsi’nin telefonunu arayacaktý...
     Garip giyimli birinin kapýdan içeri girmesiyle onda yoðunlaþtý. Gelen kiþi, ürkek bakýþ ve adýmlarla etrafý kolaçan ediyordu. Arkasýna son kez baktýktan sonra Ber’in paralelindeki masada bulunan sandalyeye iðreti þekilde oturdu. Cep telefonunu çýkarak tuþladý ve kulaðýna götürdü.
     Ber, çalan cep telefonuna baktý.
     "Alo!"
     "Alo, Ben Ber!..."
     "Kafede misiniz?..."
     "Evet!..."
     "Hangi masada?..."
     Ber, kulaðýný telefondan ayýrarak dinledi. Paralelinde oturan garip kýlýklý kiþinin konuþtuðunu anlayarak telefonu kapattý. Ayaða kalkarak ona yöneldi.
     "Korpsi?..."
     "Ber!... Siz misiniz?..."
     Birbirlerini yýllardýr tanýyormuþçasýna, dostça sarýldýlar.
     Ber, Korpsi’nin karþýsýndaki sandalyeye kuruldu. Gelen garsondan soðuk meyve suyu isteyen Korpsi, Ber’e bir þeyler içmek isteyip istemedi-ðini sorduðunda "Hayýr," yanýtýný aldý.
     Havadan sudan konuþma çok kýsa sürdü. "Buluþma konumuza girelim, zamanýmýz az," diyerek esas konuya girme isteðini belirten Korpsi’nin bulunduklarý mekanýn serin olmasýna raðmen alnýndan dökülen terleri ve alnýnda oluþan stresten kaynaklý kýrýþýklýðý Ber, büyük bir dikkat-le izledi. Ber, bekleme esnasýnda kendi kendine bu yönde telkinde bulun-muþtu. Hiçbir þeyi kaçýrmamalýydý. Hatta onun soluklarýný dahi duyumsa-malýydý. Yeterli bilgi elde edemediði takdirde, elde ettikleriyle kendi içse-linde yorumlarda bulunabilmesi için bu malzemeler önemliydi.
     "Ben Ad Üniversitesi Psikoloji Fakültesinin son sýnýfýndayken Med, -uzun adýyla Medayih- birinci sýnýftaydý. Bir vesile ile tanýþmýþtýk. Fakülte bitimi sonrasý ayný fakültenin Kitle Psikolojisi Kürsüsünde asistan oldum. Bu arada yüksek lisansýmý yapýyordum. Med’le dostluðumuz devam edi-yordu..."
"Özel arkadaþlýðýnýz oldu mu?" diye araya girerek sordu Ber, kýskanç ve meraklý bir tarzda.
Korpsi, býyýk altýndan gülerek, "Kendisine teklifte bulunmuþtum... Ama kabul etmedi. Arkadaþlýk düzeyinde devam etti iliþkimiz. Ki diyaloglarýmýz genelde bilimsel araþtýrmalar temelindeydi. Özellikle kitle psikolojisi ve demokrasi alanýndaydý...." dedi. Zihnini toparlamaya çalýþtý-ðýný ifade eden beden diliyle sunuþlarda bulunduktan sonra devam etti. "Ne diyordum?... Okulu bitirdikten sonra Med de benim kürsüde yüksek lisans eðitimi almaya baþladý. O sýralar ben doçentlik tezimi hazýrlýyor-dum. Bu arada ‘Kitle Psikolojisi ve Zihin Kontrol Mekanizmasý ile Yöne-tim karþýsýnda Demokrasinet,’ isimli bir kitap hazýrlýyordu. Bu konuyla ilgili sürekli araþtýrma yapýyordu...."
Korpsi’nin, sözlerini bölerek, "Peki sizden baþka arkadaþý var mý?" diye sordu.
     "Sevilen, sayýlan biriydi ama benim dýþýmdakiler sýradan diyaloglar dýþýnda onunla pek görüþmez, konuþmazlardý. Aslýnda ondan birazda çeki-nirlerdi... Gizli güçleri olduðuna inanýrlardý..."
     "Ne gibi?..."
     "Duyu ötesi algýlama, cisimleri beyinsel enerjisiyle hareket ettirebil-me, telepatik iletiþimde bulunabilme gibi...
     "Böyle yetenekleri olduðuna siz inanýr mýydýnýz?..."
     "Buna yanýt vermek istemiyorum..."
     "Med isimli arkadaþýnla ne zaman tanýþmam nasip olacak?..."
     "Hiç bir zaman."
     "Neden?..."
     Korpsi, "Çünkü, o yýllarca önce faili meçhul bir cinayete kurban gitti." dedi. "O bir ölü..."
     "Öldürülme nedeni ve cinayet faili hakkýnda bir bilginiz var mý?..."
     "Med’in kitabý, dünya ülkelerinde bulunan açýk veya gizli gerçek yöneticilerin, ülkelerini veya ülkeleri, toplumu, bireyi yönetmede kullan-dýðý tekniklerden, yollardan söz ediyordu. Ýletiþim araçlarýyla ve oluþtur-duklarý beyinsel negatif enerjilerle kitle etkileme psikolojisi oluþturmala-rýndan, zihinleri kontrol etmelerinden ve daha bir çok araçlardan söz edi-yor. Bu güçler, bu ve benzeri tekniklerle insanlarýn geleceðini tayin ederek, kendi yararlarýna ve amaçlarýna uygun sürekli bir gelecek oluþtu-ruyorlar. Bu anlamda kendilerini Yüce Yaratýcý yerine koymaya çalýþýyorlar... Bu güçlere karþý -o zamanlar yeni olan- ve ülkemizde yaygýn kullanýcýsý olmayan internet sayesinde karþý durulabileceðini, bireyin ve toplumun maksimum düzeyde kendi geleceðini tayin hakkýný gerçekleþ-tirebileceðini savunuyordu... Bize o zamanlar çok garip gelmiþti. Çünkü internet yeni yaygýnlaþmaya baþlamýþtý ve bizler internet konusunda o kadar bilgi sahibi de deðildik... Sanki geleceði yazmýþtý..."
"Þimdi anlýyorum," dedi, Ber. "Ýyi Ruhlar Web sitesinde geçen bazý yazýlar da buna benzer ifadeleri okuyunca benim Med’i tanýyýp tanýmadý-ðýmý sormuþtun..."
"Evet... Aynen öyle."
"Sözünü ettiðin Med’in anlatýmýna yakýn bilgileri web sitesinde yayýnlamýþ olmama raðmen bana bir þey olmadýðýna göre... Öldürülme nedenini ayný düþünceleri taþýyan kitabýna neden baðlýyorsun?..."
"Senin yazýlarýn onun kitabýna göre denizde bir damla... Ayrýca kendiside bu kitapta sözünü ettiði olgularýn ve düzenleyici güçlerin varlý-ðýna inanmayacaklar için, kitabýnýn yasaklanmasý, bir þekilde soruþtur-maya uðrayarak ceza almasý hatta öldürülmesi halinde bunun bile bir kanýt olacaðýný belirtmiþti. Neyse... Ýzin verirsen kaldýðým yerden devam etmek istiyorum."
"Rica ederim, Buyurun."
"Öldürülmesine yakýn günlerde aþýrý huysuzdu... Olacaklarý sezmiþti sanki... Kendilerini özel görevli olarak tanýtan bazý kiþiler telefonla ‘Hazýrlamakta olduðu kitabýnýn Ulusal Güvenlik konularýyla ilgisi bulunduðunu, devam ettiði ve yayýnladýðý takdirde baþýnýn belaya gireceði,’ yönünde tehditler alýyordu. Sonra tamamladýðý kitabýný bastýr-mak için bir matbaayla anlaþtý. Çýkan ilk örneðini de bazý kelime, imla hatalarýný öngörüm için bana sunmuþtu. Zaten ayný günün gecesi de meçhul cinayete annesi ve babasýyla birlikte kurban gitti. Birkaç kez görevliler cinayet olayýný araþtýrýrken benle de görüþtüler. Bir ara garip tipli bir takým kiþilerde çok özel sorular sordular. Med’in yayýnlamak üzere olduðu kitabýnýn örneðini sordular... Benden bir þeyler elde edeme-yince yakamý býraktýlar. "
     "Matbaada kitabý hiç mi basýlmamýþtý?"
     "Hayýr dediðim gibi... Ýlk örnek nüshasý çýkarýlmýþtý, düzeltmeler yapýldýktan sonra bastýrýlacaktý."
     "Hangi matbaa?..."
     "Kurban matbaasý."
     "Adresini verebilir misiniz?"
     "Matbaanýn yerinde þimdi yeller esiyor, cinayet gecesi kundaklan-mýþtý. Matbaa sahibi de ertesi gün hiç kimseye adres býrakmadan Ad kentini, ailesiyle birlikte terk etmiþti... Hem, matbaayý neden soruyor-sun?..."
     "Belki de kitabýn nüshalarýndan matbaa sahibinde kalmýþ olabilir diye düþündüm."
     "Kitabýn sadece bir nüshasý çýkarýlmýþtý ve o da bana verilmiþti."
     "O halde kitap hala sende mi?..."
     "Buna þu an yanýt vermeyeceðim."
     Ber, sorularý yinelemenin, korku dolu gözlerle karþýsýnda duran Korpsi’yi daha çok ürkütebileceðini hatta kaçýrabileceði kanýsýyla ýsrar etmedi. Ters tepki doðurtmadan daha çok bilgi elde etmeliydi. Aklýna gelen her soruyu belirli bir sistematiðe tabi olmadan birçok soru soruyordu... "Med’in akrabalarýndan tanýdýklarýnýz var mý?..."
"Birkaç akrabasý olduðundan söz etmiþti. Hatta... Ýsmini þu an aným-samýyorum... Bir teyzesinin kýzýyla tanýþtýrmýþtý... Bu kadar benzerlik olamazdý, onla tek yumurta ikizi gibiydiler..."
     "Sözünü ettiðin Med’in teyzesinin kýzýyla beni görüþtürebilir misin?"
     "Nerede olduðunu bilmiyorum."
     "Peki, Med’in ve anne babasýyla öldürüldükleri evin adresini biliyor musun?..."
     "Evet... Biliyorum."
     "Bana söylemende bir sakýnca varmý?..."
     Ber, Korpsi’nin belirttiði adresi duyunca zorlamalý soðukkanlý duruþunu bozdu. Ýnanamýyordu... Korpsi’nin belirttiði adres yýllardýr, otur-duðu adresle, hatta daire numarasýna varýncaya kadar aynýydý.... Heyecan boðazýný kurutmuþtu. Garson’dan bir bardak su istedi.
     Korpsi, anlatýmýna devam etti. Yýllardýr, içinde sakladýðý kimseyle paylaþmadýðý konularý anlatmaya susamýþtý. "Med’in öldürülmesinden sonra uykudayken bazen de uyanýkken onun benle görüþtüðü hissi içimde oluþuyordu. Bundan çok korkuyordum. Kitabýný matbaada bastýrarak veya internette yayýnlayarak insanlara sunmamý sürekli istiyordu. Bu yüzden uzunca bir süre psikolojik tedavi gördüm. Yapýlan terapilerle içselimde çift kimlik oluþturduðum yargýsýna varýlmýþtý. Tabi ki ruhsal saðlýðýma uzun bir tedavi sonrasý kavuþmuþtum... Ta ki, Ýyi Ruhlar sitesindeki yazýlarý okuyuncaya kadar... Bu yazýlarla tekrar Med’i duyumsamaya baþladým. Bu kez isteði çok yoðundu. Ýki zor seçenek altýnda sýkýþýp kalýyordum; Bir taraftan Med’in kitabýmý yayýnlayarak içsel huzura erme düþüncesi, diðeri ise onun ve anne babasýnýn baþýna gelenin benimde baþýma geleceði korkusu..."
Ber, Korpsi’ye öfkeyle bakarak, "Doðduðunda senin kiþiliðine uygun ismi kim koymuþsa, onu tebrik etmek gerekiyor. Korkak’ýn Kor’u, Psikolojinin ise Psi’si birleþtirilerek Korpsi adý konmuþ... Abime yakýþmýþ..." dedi. "Med’in kitabýný yayýnlamamakla cinayeti iþleyenleri mükafatlandýrdýðýný bilmiyor musun?..."
Korpsi baþýný eðmiþti.
"Senin cesaret edemediðini ben gerçekleþtireceðim."
Korpsi panikledi.
     "Hayýr!... Hayýr!... Öncelikle senin Med’le ilgili bilgilerini bana sunmaný istiyorum."
     "E-mail yoluyla gönderdiðin paragrafta geçen Ber benim... Yetmez mi?..."
     "Tam olarak ikna olmalýyým..."
     Ber, Med ile geçen diyaloglarý Korpsi’ye özetledi.
     Korpsi’nin korku dolu gözlerinde bu kez cesaret ýþýltýlarý oluþmuþtu. Ama geçmiþini silemezdi, ismini deðiþtiremezdi. O hala bir Korkak-Psikologdu... Onun ismi hala ‘Korpsi’ idi...
     Korpsi, sandalyesinden kalkarak Ber’e sarýldý. Sarsýla sarsýla aðlýyordu. "Biliyordum... Evet... Biliyordum... "
     Çevre masalarda olan insanlar kendilerine bakýyorlardý. "Kendine gel," diyerek uyardý Ber.
     Korpsi, uyarýya uyarak sandalyesine oturdu. "Bu yazýnýn dilimizdeki karþýlýðýný Med’den öðrenmiþ fakat anlam verememiþtim... Senin çözümlemenle ayný olmasýna raðmen, anlamýný hala kavrayabilmiþ deðilim."
     Ber, gözlerini, Korpsi’nin gözlerine dikerek, "Ben, anlamýný artýk biliyorum..." dedi.
     Korpsi, Ber’in açýklama yapmasýný bekledi.
Ber, ise aydýnlanmamýþ bazý noktalarý vurgulama gereði duydu. "Med’i bildiðine göre Düzenleyici, Uygulayýcý, Denetleyici, Ýzleyici gruplarýnýn neyi ifade ettiðini de biliyor olmalýsýn?..."
     "Evet, biliyorum."
     "Med’in kitabýný bu gruplardan þimdiye kadar nasýl gizleyebildin?... Onlarýn her yerde gözleri, kulaklarý var... Ayrýca zihin okuma, kontrol etme, yönlendirme yeteneklerine de sahiplerken..."
Ber, sorduðu soru üzerine irkildi. Neden þimdiye kadar düþüneme-miþti. Belki de karþýsýnda bulunan þahýs, o gruplarýn yetkili görevlisi de olabilirdi...
     Korku, tüm benliðini kapladý.
     Korpsi, Ber’in korkusunu sezmiþti. "Korkmana gerek yok, " dedi. "Med’den elde ettiðim zihin koruma, zihin etkilemelere karþý durma tekniklerinden yararlanarak bugüne geldim. Ayrýca her gözlemelerinde onlar için çok önemli sayýlmayacak küçük sapmalar meydana getirerek dikkatlerini daðýtabiliyordum. Kitabý bulamamalarýnýn nedeni bu... Ama, artýk beyinsel gücümün de etkisini yitirdiðini seziyorum. Bir gün bir boþluk bulup zihnime gireceklerinden o kadar çok korkuyorum ki... Bu durumda hem kitabý elde edecekler, hem de benim canýmý alacaklar..."
     "Korkunun ecele faydasý yok. Kitabý yayýnladýðýmýz takdirde öldürmeleri için bir neden kalmayacaktýr. Merak etme... Yarýndan tezi yok, kitabý internette yayýnlatmaya baþlayacaðým."
     Korpsi, biraz daha rahatlamýþtý.
     "Med’in anne ve babasýnýn meslekleri hakkýnda bilgin var mý?..."
"Her ikisi de bilgisayar programcýlýðýnda uzman olarak tanýnýrlardý."
     Her þeyin yerli yerine oturmasý Ber’i mutlu ediyordu.
     Ber, "Kitap nerede?" diye sordu.
     Korpsi, yanýnda bulunan baklava kutusu görüntüsü veren paketi Ber’e uzattý.
Kýrmýzý kurdela ile süslenmiþ paketi açan Ber, ilk sayfasýnda çözümlemede bulunduklarý kehanetin yazýlý olduðunu gördü.
Ayaða kalktý.
"Yanýnda taksi tutacak kadar paran var mý?"
Korpsi, baþýyla olumladý.
"Hesabý öde! Seninle birinin evine ziyarete gideceðiz."
"Kime?..."
"Soru sorma... Bana güven..."


                         * **


Devamý: 25. SAYFA'da



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.