Yazsam mý yazmasam mý?
Yazmam gerek biliyorum.
Gördüðümü, duyduðumu, bildiðimi yazmam gerek.
Bu konu önemli bir konu.
Hem de çok önemli.
Bir milyon gencin geleceðini etkileyen, hafife alýnamayacak bir konu...

Bugüne kadar sürekli erteledim, birileri görür yazar diye.
Kimse görmedi, kimse yazmadý.
Ancak son yerleþtirme kýlavuzundaki yanlýþlardan sonra, yazmalayým, yazmam gerek, dedim kendi kendime.

Öncelikle þunu söylemem de yarar var sanýrým: Benim en güvendiðim kurumlar içinde en baþta gelen kurum ÖSYM'dir.
Veya öyleydi son yýllara kadar.
Her yerde bu özelliðini de seslendirmiþimdir çoðu zaman.
Artýk bu düþümcemi seslendirmekte biraz zorlanmaya baþladým.

Bu yazýmda LYS'deki sorunlara deðineceðim.
Sorumlulara yardýmcý olacaðý kanýsýndayým.
Umarým dikkate alýnýr ya da bir özeleþtiri yapýlýr açýk yüreklilikle.

Unutulmamalý ki bu çocuklar bizim çocuklarýmýz.

Çalýþan, hak eden, hak ettiði okula gitsin.
Gençlerimizin emekleri boþa gitmesin, inaçlarý, güvenleri zedelenmesin...

Deðiþen sýnav sistemi hayatýmýza iki yeni kavram soktu: YGS, LYS
YGS'yi gördük, yaþadýk.
En büyük hatasý, sýnavda sorulan sorular çok aðýrdý.
YGS'de sorular bu kadar aðýr olmamalýydý.
Yeni sýnav sisteminin temel mantýðý böyle deðildi çünkü.
YGS genel kültür, LYS bilgi aðýrlýklý olacaktý.
Verilen süreler de bunun bir kanýtý deðil mi?

Maalesef tam tersi oldu.
Birinci sýnav oldukça aðýr, ikincisi oldukça kolay...

Neden ikincisi kolay oldu dersiniz?
Kuþkusuz YGS'de yapýlan hatayý telafi etme isteðinden.
Diðer bir amaç ise toplumun eðitim sistemini sorgulamasýný engellemek.

Hatýrlayýn LYS'ye ilk baþvuru sayýsýný.
Hatýrlayamadýnýzsa ben söyleyeyim: beþ yüz bin.
YGS'ye girme hakký elde eden öðrenci sayýsý: bir milyon dört yüz bin!..

Bir milyondan fazla öðrencinin gözü korkmuþ olmalý ki ikinci sýnava girmiyor, girmek istemiyor.
Bir milyondan fazla genç kendini yetersiz bularak daha farklý çözüm yollarýna yöneliyor.
Korkunç bir þey.

Bu tabloda eðitim sisteminin, yapýlan sýnavýn hiç mi payý yok?
Olmaz olur mu hiç?

Sonuçlar doðru okunup saðlýklý yorumlar yapýlmalý.

Gelelim yeni sýnav sistemindeki diðer aksayan yönlere.
Ýki sýnav arasý çok uzun.
Bu kadar uzun bir süre öðrenciye býkkýnlýk veriyor.
Hele hele siz LYS'yi ta haziran sonunda yapmaya kalkarsanýz...
Öðrenci yaka silkmeye, küfretmeye baþlýyor.
Bir an önce , nasýl olursa olsun, bitse de kurtulsak, diyor.

Metorolojiden sýnavýn yapýldýðý günlerle ilgili rakamlarý bir alýn ve karþýlaþtýrýn.

Türkiye çok geniþ bir coðrafya.
Haziran ayý sonunda yapýlan bir sýnavýn deðiþik coðrafyadaki öðrencilere deðiþik avantaj ya da dezavantaj sunduðunu göreceksiniz.

LYS'de diðer bir sorun ise her ders için ayrý kitapçýk ve ayrý süre verilmesi.
Testi bitiren öðrenci ya da testi çözmek istemeyen öðrenci bekleyecek.
Bekler mi dersiniz?
Beklemiyor, beklemek istemiyor.
Beklemek istemeyen sorun yaratýyor, diðer öðrenciyi rahatsýz ediyor.
Ya da saða sola bakýyor, kopya çekiyor, çekmeye çalýþýyor.
Ýnanýn ki bu yýla kadar kopya çektiðini, saðýndakinden solundakinden yanýtlarý geçirdiðini söyleyen bu kadar çok öðrenci ne gördüm ne de duydum.

Dikkat!
En önemli sorun bu bence.
LYS'de kopya çekiliyor.
Hem de çok ciddi bir þekilde.

Sonuçlar, baþarý sýralamalarý daha nesnel deðerlendirilmeli, gerekli önlemler alýnmalý.

Unutulmamalý ki sýnav sadece belli sayýda soruyu öðrencinin önüne koymak deðildir.