..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > KAMİL BAKİ




12 Eylül 2010
Duyarlılık  
KAMİL BAKİ
Aynı tas aynı hamam, bakalım daha ne kadar?


:AHBA:
Tarih 29 Mart 2009 Pazar.
Türkiye bir seçim yaşıyor.
Her Türk vatandaşı gibi ben de oyumu kullanmaya gittim sandık başına .
Şu an oyumu kullandım, vatandaşlık görevimi yapıp demokrasiye bağlılığımı gösterdim.
Huzurluyum.



Benim gibi binlerce insan, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine herkes, ama herkes aynı sorumluluk ve heyecan içinde sandık başındaydı.
Herkes görevini sıkılmadan, savsaklamadan, oflamadan puflamadan yaptı.
Eminim o insanlar da demokrasiye karşı görevlerini yerine getirdikleri için en az benim kadar huzurlu ve mutludurlar.

Ancak yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların biz vatandaşların ortaya koyduğu sorumluluk bilincinde olmadığını gördüm veya ister istemez öyle olduğunu düşünmek zorunda kaldım.

Neden, diyebilirsiniz.
Bakın açıklayayım:
Yıllardır oy kullandık, kullanıyoruz ve daha çok kullanacağız.
Ancak şöyle geçmişi bir hatırlayın.
Sandık başında değişen bir şey var mı?
Yok.
Değişen hiçbir şey yok.
Yine o köhne sandıklar, yine o basit listeler; çuvallar, yer göstermekten aciz yer işaretleri, çarşaf gibi oy pusulaları…



Bir de seçimden önceki propaganda dönemlerini anımsayın.
Meydanlarda atılan nutuklara bir bakın:
''Önce insan'', ''Her şey sizin için'', ''Çağ atlattık'', ''Çağdaş uygarlık düzeyini yakaladık''…
Öyle mi dersiniz?
Sanmıyorum.

Çok basit bir örnek: yaşlılar, hastalar, hamileler…
Bu insanların hangi koşullarda oy kullandıklarına hiç dikkat ettiniz mi?
Dikkat etmediyseniz ben söyleyeyim:
Diğer insanlarla aynı koşullarda.
Özel bir düzenleme var mıydı?
Maalesef.


Peki o insanların hiç farklılığı yok muydu?
Vardı kuşkusuz:
Yaşlıydılar, yorgundular, hastaydılar…

Ancak kim ne derse desin o insanlar sorumluluk sahibiydiler.
Onlar sorumluluk sahibiydi; ama yetkililer sorumluluk bilinci içinde değildi maalesef.
Hepsi uyuyordu, hem de gözü açık.

Hani önce insandı?
Hani çağ atlamıştık ya da atlıyorduk.


O saygın insanlar bin bir güçlükle o seçim yerlerine geldiler.
Onlarca merdiveni bin bir güçlükle çıktılar, kuyrukta beklediler, yine aynı sıkıntılar içinde o merdivenleri inip evlerine gittiler ve hiç şikayet etmediler.


O saygın insanlar için özel bir düzenlenme yapılamaz mıydı?
Merdivenleri çıkmadan kuyruklarda beklemeden bu iş gerçekleştirilemez miydi?


Kuşkusuz bunların hepsi ve daha fazlası gerçekleştirilebilirdi.
Ama olmadı, belki daha çok zaman olmayacak.


Ben buna bakmak ve görmek diyorum.
Bakmak ayrıdır, görmek ayrıdır.
Bizi yönetenler, şu an yetkili olanlar sadece bakıyor; ama göremiyor.

Herkes bakabilir.
Ancak herkes göremez.
Görebilmek için bilgi gerekir, deneyim gerekir; en önemlisi de duyarlılık gerekir.
O da maalesef, asıl olması gerekenlerde yok.

(Bir buçuk yıl geçmiş, değişen hiçbir şey yok; bugünkü referandumda yine aynı manzara)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazsam mı Yazmasam mı
3. 03=19

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ygs (Yanıtlanması Gereken Sorular)
Patron Kim
Gitsinler Görsünler
Milli Gelirden Aldığımız Pay
Adalet Suçluları, Tarih Aydınları Yargılar
Şu Bizim Televizyonlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mor Menekşe [Şiir]
Lisanı Sevir [Şiir]
Yıkıldım [Şiir]
Sahipsiz İnek [Şiir]
Deli [Şiir]
Maydanoz [Şiir]
Neden [Şiir]
Mavi [Şiir]
Yağmurdan Sonra [Şiir]
Eyfel [Şiir]


KAMİL BAKİ kimdir?

Sanat ve edebiyat bizim yaşam karşısında takındığımız tavır; evrene, insana ve olaylara bakış açımızı yansıtan bir araçtır.

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Hasan Hüseyin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Külebi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © KAMİL BAKİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.