..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Deniz Erdal Kaya




2 Ağustos 2010
Sen Gidince Anladım...  
Deniz Erdal Kaya
Bisiklet pedalları araba pedallarıyla yer değişir; bisiklet sürerken yüzüne çarpan rüzgâr yok olur. Yağmurda, karda oynanan oyunların yerini sıcak soba başında sohbetler alır, soğuğun içimizi ısıtan tarafı, yağmurun yüreğimizi temizlemesi yok olur. O kadar basit ve o kadar kolay severiz ki ilk zamanlar, sevdalarımızın acıları zamanla önce şüphe, sonra nefreti öğretir şartsız koşulsuz güvenerek sevmek yok olur.


:AIEE:
İçime sıkışmış anıların yokluğu dizildi boğazıma. “Yokluk…” tek kelimede anlatılamayan bir yaşam gibi. Yaşanmamış her şeyi, yaşanamayacak olanı, yaşananların ardına takılmış olanı anlatan tek kelime. Bir insan ne vakte kadar bir kelimede anlatabilir hayatını? Bile bile ne kadar teslimiyetçi davranabilir? Değişim gerçeğinden kaçışın bir yoludur belki yokluk ama arkasına ne kadar sığınılabilir ki?

Söylemenin kolay olduğu kadar kolay olmadı hiçbir zaman. Bir bilinmeyeni bulmak kolaydır matematik denklemlerinde fakat hayatın denkleştirmelerinde bir bilinmeyeni bulabilmek o kadar zor, o kadar acılı, sancılı olur ki bilinmeyenleri görmezden gelmeye başlar insanlar. Bisiklet pedalları araba pedallarıyla yer değişir; bisiklet sürerken yüzüne çarpan rüzgâr yok olur. Yağmurda, karda oynanan oyunların yerini sıcak soba başında sohbetler alır, soğuğun içimizi ısıtan tarafı, yağmurun yüreğimizi temizlemesi yok olur. O kadar basit ve o kadar kolay severiz ki ilk zamanlar, sevdalarımızın acıları zamanla önce şüphe, sonra nefreti öğretir şartsız koşulsuz güvenerek sevmek yok olur. Derken, var olduğumuz yerleri terk ederiz, uzak yerler uzun yolculuklar çeker yüreğimizin dizgin bilmez yalnızlığı; bilinen, alıştığımız ve bize alışan, azalmadan sürekli artan tanınmışlığı kaybederiz. Aslında sıralayamayacak o kadar çok kayıplarımız vardır ki her kazancın ardına takılarak çoğalır yokluklarımız. Ama ne vakit ölümle karşılaşırsak işte o vakit anlarız ne yokluklarımız varmış ve ne varlıklarımız yok olmuş. Kayıplarımızın kazançlarımızla aynı terazide, farklı kefelere dizilip, dengenin olduğuna inanma isteğinin zirve noktası, işte tam olarak o andır. Bir saniyeden kısa gibi gelir bin senede gitmez hezimetinin haykırışları. Uçsuz bucaksız bir vadide bir kuşun yalnız çığlığı gibi büyür, yankılanır. Ama duymaz kimse, duyulmaz insanın iç ağlamaları. Gözyaşlarının içerde oluşturduğu deniz bilinmez. Ölüm çalıp gitmiştir hayatımızın yarısını biz kalan yarısının tam olduğunu sanarak hareket ederiz. Sonra yeni bir ölüm gelir ve elimizdeki yarım tamımızın da yarısını kaybederiz.

Aslında hayat doğduğumuz gün kaybetmeye başladığımız emanet bir süreçtir. “Ne zaman istedik bu emaneti, kim verdi? ” diye isyan etsek de yaşayan bizler en sağdık emanetçiler oluruz ve ihanet etmeye ne kadar yer ararsak arayalım hiçbir yolunu bulmayız. Bulanlar yok değil elbette fakat ardında bıraktığı sorumluluklar küfesini sevdiklerinin sırtına bölüşülmeden yüklüyor hayat. Her sevdiğine, kendisinin aynısından bir küfe. Sonuç ölen gitmiyor hayatlarımızın yarısını alıp sırtımıza kendi küfesini yerleştirip üstümüzde kalıyor.



Deniz Erdal Kaya
02/08/10-İstanbul



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kalamayanımsın...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bimeyene Dair... [Şiir]
Piraye [Öykü]
Piraye (3. Bölüm) [Öykü]
Piraye (2. Bölüm) [Öykü]
Bir Günü Yaşamak, Yaşlanmak... [Eleştiri]


Deniz Erdal Kaya kimdir?

Düşünebilen herkesten farklı değilim aslında… Herkesin kendince yaşadıklarını ben de biraz eksiği, çokça fazlasıyla yaşıyorum, bu ülkenin, ülke benzeri İstanbul'unda. Yaşarken her an bir başka öykü, ya da roman konusu olabilecek olayla karşılaşabiliyoruz bu karmaşada… Ben de bu yaşam öykülerini biraz eksiği, biraz fazlasıyla sunmak için buradayım. Eğitim sürecimin karmaşıklığı ve anılarla ardımda bıraktığım şehirlerin öyküleri bekliyor. Bekleyenlere ekleniyor, bu ülkedeki hemen her yaşamda az-çok yer bulabilen şizofren ve yaşanmamış hayallerim. Bütün olarak duygularının yoğunlaşması ve algısal empatisinin aşırı gelişmesiyle yaşamı zindana dönen, genç bir ihtiyar söz konusu… Hepsi bu kadar mı? Elbette hayır. Dahası, öykülerimde sizlere sunulmak üzere gizli…


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Deniz Erdal Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.