..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Halil Bıçakçı




16 Ekim 2010
İlk Aşk  
ÇİKOLATA TADINDA

Halil Bıçakçı


Aradan 27 sene geçti ve o halen aynı şehirde ve ben halen arada kaldırıma oturur ağlarım. Ama artık yalnız ağlıyorum ismette yok. Hem de bu defa o kadar saklıyorum ki benim bile haberim olmuyor.


:BBAF:
ÇOCUKLUK AŞKIM

Daha hayatın anlamını bilmediğim çağlardaydım. Aşk denilen duygunun ne ifade ettiğinden habersizdim. Sekiz mi? dokuz mu? yaşında idim onu bilem zar zor anımsıyorum. Her çocuk gibi bende birisini çok sevmiştim. O çağlarda onu seviyor olabilmek benim için gurur kaynağı olarak yetiyordu. Beraberdik her gün, oyunlar oynardık, hatta bazen o suç işlediğinde ona kızmasınlar diye suçu üstüme alırdım. Bir defasında bizim evde idik ve oyun oynuyorduk benim elimde balon vardı onun elinde plastik bir top, bana dedi ki, sen balonu tut ben topla balona vuracağım, tamam dedim. Attı ama ben balonu çekiverdim top cama değdi ve kırıldı. Babam geldi kim yaptı dedi. Ben yaptım dedim. Azarı ben işittim ama güzel bir şey yapmıştım, sevdiğimi kurtarmıştım. Geldi öptü beni çok mutlu oldum.
Her güzel şey gibi buda kısa sürdü. Gitti başka bir şehre -Ankara’ya-.çok ağladım arkasından. Her akşam evden çıktım, bir arkadaşım vardı ismet, onunla kaldırımın kenarına oturup ağlardık. Onun da bir sevdiği vardı ikimizde aynı dertteydik. Onunla beraber ağlardık. Her gün sevdiğimin gelmesini beklerdim. Ama neden hiç gelmezdi. Her akşam kaldırımda, her gece yorganımın içinde ona ağlardım. Kimseye hiç sezdirmezdim ne annem ne babam ne de bir başkası görmedi ağladığımı. İnsanların bilmesinden de korkardım. Sanki o gelirse geri, cennete gidecektim. O kadar çok özlüyordum ki bazen kahvaltı yaparken aklıma geliyordu, dayanamayıp ağlıyordum ve annemlere gözüme toz kaçtı diyordum inanmadıklarını biliyordum ama yinede öyle diyordum işte.
Bir gün okuldan geliyordum, bizim evin penceresinde onu gördüm inanamadım tekrar baktım evet oydu. İlk aşkım bizim evdeydi. Gördüğüm andan ona sarılana kadar ne kadar çok şey hissettiğimi anlatabilmem mümkün değil, hayat daha güzel olacaktı, artık ağlamayacaktım, beraber oyunlar oynayacaktık. Aklımdan neler neler geçiyordu. Koşarak vardım kucakladı öptü beni. Bana hediyeler getirmişti onları gösterdi bana. Hayatta alacağım ilk hediyelerdi bunlar ve bu hediyeleri bana veren hayatta en çok sevdiğim insandı. Benim çocukluğumda uçlu kurşunkalemler yoktu onlardan getirmişti, satrancın ne olduğunu bilmiyordum birde satranç getirmişti. Daha sonraları da ne olduğunu bilmediğim şeyleri hep o hediye etti bana, ilk walkman’ı o hediye etti bana, ilk okuduğum roman o’nun hediye ettiğidir.
Çocukluk aşkım, Ankara’dan gelmişti, bana hediyeler getirmişti, ABİM’di.
Aradan 27 sene geçti ve o halen aynı şehirde ve ben halen arada kaldırıma oturur ağlarım. Ama artık yalnız ağlıyorum ismette yok. Hem de bu defa o kadar saklıyorum ki benim bile haberim olmuyor.
Hiç kimseyi, seni sevdiğim gibi sevmedim ABİ, hiç kimseden senden korktuğum kadar korkmadım ABİ, hiç kimseyi yanında iken bu kadar özlemedim ABİM.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgiliye Mektup
Gül Kokulu'ya (Sevgiliye)
Gülden Güzele
Sevgiliye... Sev Diye...
Sevdiğim
Sevgilim'e

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Altından Kamyon Tekeri Olmaz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hesaplaşma [Şiir]
Rengisu [Şiir]
Ölüm - Düğünüm (Şiir de Yazdıran da Çok Güzel) [Şiir]
İhtimal - Siz [Öykü]
Hayatın En Güzel Dersi (Bir Köpekten) [Öykü]


Halil Bıçakçı kimdir?

bıçak gibi kesemem ama biley taşı gibi bıçak bileylerim. . . bu zamandaki ben ve seni yaşar ve yazarım aşka ve hayata dair. . . kişisel gelişimin bir adım ötesine merhaba diyorum, hayatın perde arkasındaki sırlarla başarıya koşuyoruz beraberce. . .

Etkilendiği Yazarlar:
victor hugo, halil ata bıçakçı ve ben


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Halil Bıçakçı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.