İki buffalo bir aslan yapmaz. Bu yüzden eşitlik yoktur. Orantısız güç kimdeyse, en çok eşit olan odur. Sayıca fazlalık demokrasilerde işe yarayabilir; fakat otun bol olduğu bir yerde buffalo başbakan olsa bile, aslan payını yine sermaye sahipleri yer. Yıllardır tonlarca fıntığı satarak uçak tekerleği alan bu ülke, maalesef sığır gibi çalışmaktan kurtulamamıştır. Aslan gibi iş çıkaramayan ülkeler, kendi kendilerini yönetemezler. Kendilerini de yönetemeyenleri başkaları yönetir. Bu yüzden içimiz dışımız ya papaz ya haham olmuştur. Bu ülke sığır gibi çalışmaktan yorulmuştur. Bu ülke insanı Avrupa'nın ayak takımı, garsonu olmak zorunda bırakılmıştır ve hala bu durum devam etmektedir. Avrupalı gelecektir, otellerde ağırlanacaktır, masajlanacaktır, hoş edilip uğurlacaktır. Atatürk: "Ben milletime her şeyi öğrettim ama uşaklığı öğretemedim." demiştir. Atatürk milletini bu denli yüceltmeye çalışmasına rağmen, onun ardından yıllardır izlenen yanlış politikalar yüzünden insanımız gavur memleketlerinin kapısını çalmıştır. Ne yazık ki o gavur ülkeler de ülkemizi ya bölmeye çalışmışlardır ya da sömürmeye... Haliyle o gavur ülkelerin kötü emellerine, kendi insanımızın da emeği dokunmuştur. Durumun vehameti şudur ki, yurdum insanı yıllardır çalıştırıldığı ve istenmediği bir ülkeden kendi vatanına gelmeyi zor istemektedir. Bir vatandaş, bir başka ülkede yaşamayı tercih etmişse, kendi ülkesi ona özlem, hüzün gibi duygular yaşatmayacaktır. İşte o zaman hiçbir duyguya kapılmadığı ülkesi için hiçbir fedakarlık da yapmayı düşünmeyecektir. Bu millet kendi vatanından bıktırılmıştır.