..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, duyguların dilidir. -W. Winter
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Söyleşi > Hakan Yozcu




22 Mayıs 2011
Düzceli Öğrencilerle Beraberdik  
Hakan Yozcu
Düzce’ye ilk defa bir konferans vermek için gittim. Üniversiteden sınıf arkadaşım olan Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni arkadaşım Müzeyyen Bayrı Özcan beni davet etti


:BDII:




Düzce’ye ilk defa bir konferans vermek için gittim.

Üniversiteden sınıf arkadaşım olan Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni arkadaşım Müzeyyen Bayrı Özcan beni davet etti.

Müzeyyen Hoca büyük bir organize yapmıştı. Valiliğe çıkmış, projeyi anlatmış ve Valiliğin onayını almıştı. Tabii Osman Bölükbaşı Dara’nın yardımlarını da yadsıyamayız.

Dolayısıyla başta Düzce Anadolu Öğretmen Lisesi olmak üzere Düzce’deki tüm lise okulları bu konferansa katıldı. Öyle ki Düzce Belediye Kültür Salonu’nda iki oturum yapmak zorunda kaldık.

Basın, olaya geniş yer verdi. Davetliler oldukça fazlaydı. Salon tamamen doluydu.

Öğrencilerle karşı karşıya geldiğimde öğretmenlik yıllarım aklıma geldi. Dile kolay tam 20 yıl öğretmenlik yapmıştım. Bu nedenle öğrencilerle iletişim kurmada hiç zorlanmadım. O günleri baştan yaşadım.

Konferansı metinden okuyarak vermeyi düşünmüştüm. Bir de slâyt gösterisi hazırlamıştım. Fakat teknik azizliğe uğradık. Getirilen bilgisayar programı tanımadı. Görsellikten vazgeçmek zorunda kaldık. Sonra baktım, öğrenciler sıkılıyor, elimdeki metinleri de attım. Mikrofonu kaparak sahnenin en önlerine geldim. Onlarla daha içten, daha samimi olmak istedim. İyi de yapmışım. Çünkü böyle olunca ilgileri daha çok arttı.

Sanatın öneminden, tiyatronun güzelliklerinden söz ettim. Öykücülükten ve tabii ki KKTC’nin genel yapısından konuştum. İlgiyle dinlediler…

Öğrencilere Kıbrıs Türkü’nün tiyatroya olan sevgisini ve düşkünlüğünü dile getirdim. Gerçekten Kıbrıs Türkü tiyatroyu çok seviyordu. Çünkü tiyatro sayesinde en zor günlerini atlatmışlar, birlik ve beraberliklerini sağlamışlar ve moral güçlerini yükseltmişlerdi. Tiyatro, Kıbrıs Türkü için çok önemliydi.

Kıbrıslı Türkler, 1908 yıllarında tiyatro ile tanışmıştı. Mağusa Limanında bir ambardan bozma salonda Vatan Şairi Namık Kemal’in yazdığı “Vatan Yahut Silistre” oyunuyla buluşmuşlardı.

Lefkoşa’dan trenle seyirciler gelmişti Mağusa’ya. O gün Mağusa Limanı bir bayram havası yaşamıştı. Tiyatroyu izlemeye gelenler oyunun başlama saatinden çok önce salon önüne gelerek özgürlük sloganları ve naraları atmışlardı. O gün, gün boyu konuşmalar, toplantılar yapılmıştı.

Oyun sonrası da aynı hava teneffüs edilmişti. Naralar gökyüzünü sarmış, nümayişler (gösteriş) yapılmıştı.

İşte Kıbrıs Türklerinde tiyatro sevgisi o zamanlar başlamıştı. Burada bitmemiş ve arkası devam etmişti. Yeni kurulan dernekler, tiyatro temsilleri veriyor, toplanan paralarla da yoksullara yardımlar yapılıyordu. Öyle ki Kurtuluş Savaşı sırasında tiyatro önemli bir görev üstleniyordu: Kıbrıslı Türkler, tiyatrodan elde edilen tüm gelirlerini Kurtuluş Savaşı yararına kullanılmak üzere Mustafa Kemal Paşa’ya göndermişlerdi. Burada Düzceli öğrencilerin alkışlarını görmeğe her şey değerdi doğrusu.

Onlara tam bu noktada Kıbrıs için özellikle Mağusa için iki Kemal’in önemli olduğunu söyledim. Bunlardan biri Mustafa Kemal, diğeri de Namık Kemal idi. Her ikisinin de ortak yönü, özgürlüğe, eşitliğe, adalete, Hak ve hukuka düşkün olmalarıydı.

Kıbrıs Türkü, bu iki önemli şahsiyetlerin düşüncelerini kendilerine rehber edinmişti. Mustafa Kemal’den yılmaz bir özgürlük tutkusunu, Namık Kemal’den de bitmez bir vatan sevgisini almıştı.

KKTC bu gün Akdeniz’in ortasında bir inci gibi parlak, kuşlar kadar özgür ise bunu bu iki önemli şahsiyete borçluydu. Öğrencilerin alkışları tüm salonu sarıyordu. Çünkü onlardaki özgürlük ve vatan sevgisi son derece harekete geçmişti.

Öğrencilerden gelen sorulara cevap verdim. Daha ziyade KKTC ile ilgili sorular geldi: “Orada hayat nasıldı?”, “İnsanlar geçimlerini nasıl sağlıyorlardı?” Buna benzer sorular geldi. Dilim döndüğünce cevapladım.

Son söz olarak şunları söyledim:“Doğru yolda, doğru gidenler mutlaka doğruya ulaşırlar. Doğruluktan ve dürüstlükten sakın ayrılmayın”

Alkışlar, alkışlar…

Çıkışta Düzce Valisi Sayın Vasip Şahin Bey’i makamlarında ziyaret ettim. Sayın Bakanımızın selamlarını ve hediyelerini ilettim. Vali Bey teşekkür ederek “Kıbrıs ile Türkiye’nin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini, her zaman KKTC’nin arkasında olacaklarını” belirtti.

O gece de Düzce Belediye Tiyatrosu’nun sahnelediği oyuna davet edildim. Oyun sonrası sahneye çıkarak oyuncuları kutladım. İzleyenlere Kıbrıs Türkü’nün selamlarını söyledim. Salonda büyük bir alkış tufanı koptu.

Daha sonra sahneye Düzce’nin yetiştirmiş olduğu ünlü tiyatro sanatçısı Mehtap Bayrı davet edildi. Çok duygusal anlar yaşadık. Mehtap Hanım gözyaşlarını tutamayınca hepimiz duygulandık.

Gerçi bir tiyatro oyunundan sonra böyle konuşmalar yapılmaz. Ama o gece özel bir gece olmuştu. Düzce’de adeta bir KKTC gecesi yaşanıyordu. Her şey çok güzeldi…

Bu kadar ilgi göreceğimi beklemiyordum doğrusu…

Bu güzel anları bana yaşatan sevgili dostlarıma, en başta Müzeyyen Bayrı Özcan’a, Karadeniz Ereğlisi Gümrük Müdürü Osman Bölükbaşı Dara’ya, Sayın Mehtap Bayrı ve Zeyneti B. Ünal’a, çok teşekkür ediyorum.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın söyleşi kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kıbrıs Türk Kültürü ve Edebiyatı
Kıba - Tek Edebiyat Sohbetleri
Noel Baba Türk Kültürünün Batıya Armağanıdır.
Oğuz Boyları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Arif Zeren İle Söyleştik
Sami Yakar İle Tiyatro Üzerine
Prof Dr Necati Demir Konferans Verdi.

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir İnceleme
Bir Şiir Emekçisi: İhsan Tevfik Kırca
Yozcuların Kökeni ve Çangaza Köyü
yaşar Kemal’in Ölüm Yıldönümü Münasebetiyle
Çeşitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arıklı
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
"48 Saat" Üzerine
Çakırcalı Efe Üzerine
Âşık Osman Akçay İle Tanıştık

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.