Tanrı'm bu yüreği neden bana verdin? Yine kollarım böğrümde yine acılar içindeyim. Bir tükenmiş kalemim. Yeni sayfalar açsam ne çıkar. Tüm defterlerimde sil baştanlar var. Artık tüm sayfaları ya silmekten ya da yenilemekten sıkılmaktayım. İçimin tükenmişliğinde bir güzel cümle kurabilecek güçte değilim. Ben Tanrı'nın yonttuğu bir mermer heykel miyim? Neden ruhum ve bedenim kaskatı. Neden ruhumu açmaz bir güzellik. Tüm çirkin gözlerin tecavüzüne uğrayan çok güzel bir bedenim. Gözlerin bu yüzden ağlayışlarına inanmam. Tüm gözlerden nefret etmekteyim. Gözlerimi gözler yalnız bıraktığı için. Eller hep uzağımda kaldığı için, hiç melodisi ve sesi çıkmayan bir piyanoyum. Tüm harfleri yanlış yazan bir klavyeyim. Bu yüzden hep yanlış afişler asılır duvarlarıma. O duvarlar ki sımsıcak havalarda bile beni nemleriyle üşütür. O duvarlar ki benim yalnızlığımı anlatır. O duvarlar ki kendime vurduğum setlerdir. Neden ben hep dört duvarlar içindeyim. Sevmek ve sevilmek isterim oysa. Ne yazık ki yürekler küçük; ama kalkıp dağları sevmeye kalkarlar. Bilmezler ki o dağda bir taş bile olamazlar. Baykuşun sevdiği faredir. Beni sevmekten vazgeçsin baykuşlar. Rahat bıraksın beni karanlığın kuşları. Ben ne fareyim ne de bir dağdaki taş. Gitsin küçük mutlulukları doldursunlar yürek kadehlerine. Tüm hayatları boyunca da sarhoş gezsinler. Ne olur benim adımı ezberlemesinler. Tadımı çıkaramayanlar, adımı çıkarmasınlar. Ben yalnızken daha namusluyum. Onların yanında sanki umumi bir tuvaletim. Her gelen pisliğini bana dökmek ister. Sonra gider aynı tuvaletin camisinde tövbe eder. Ben Tanrı'nın deniz kenarında yarattığı bir ülkeyim. Tüm limanlarımda ve iskelelerimde günahtan kaçışlar var. Ne yazık ki tüm günahlarım ters esen bir rüzgarla yine bana gelir. Ağaçlar gibi yaprak döksem ne çıkar. Tüm ırmaklar gibi bulansam ne işe yarar. Tüm kapılarımı zorlar yanlışlar. İçinden çıkılmaz bir vaziyetteyim. Ya yanlışlara kapı açmam lazım ya da bu dünyadan kaçmam lazım. Ey Tanrı'm kendini benim yerine koy; şimdi ben ne yapmam lazım? Gümüş kadehlere yakışır mı kirli sular. Altın kadehlerde sunulur mu çöpler. Anlamaktayım ki Tanrı'm yüreğim senin gözünde bir çöp tenekesidir. Çünkü yüreğime layık gördüklerin yüreğimi kirleten şeylerdir. Sonra deme ki ey Tanrı'm beni niçin temiz kalple sevmezsin. Sen bana güzellikleri layık görmezsen, ben seni nasıl güzel bir yürekle severim söyler misin?