• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1401
|
|
|
|
Tam o ana denk düþtü, gözlerimin gözlerine demir atýþý; takýlý kalýp da göz bebeklerine...
Saniyelerce, dakikalarca seyretmek istedim...
Hüzün çöküp de kucaðýmýza baðdaþ kurduðunda; herþey bir kondöktürün düdüðüne üfürmesi gibi soðuktu. |
|
1402
|
|
1403
|
|
|
|
Bir parçasýný yakalayabiliyorum yine kaçýyor, gizleniyor kara bulutlarýn arkasýna. Ama benim gecelerimde ona ihtiyacým çok |
|
1404
|
|
|
|
Soðuk bir "HOÞÇA KAL" ardýnda kalan, "GÜLE GÜLE" denmeyiþin çýðlýklarý... |
|
1405
|
|
|
|
Bir büyünün dayanýlmazlýðýyla yeniden doðuþu hýzlandýran bir his ! Unutulamaz, akýcý, hüzünsüz ve yenileyici anlar.. Bu ritim bazen yavaþ bazen hýzlý.. Bu akýþ bazen cana deðer bazen kararlý !
Sesini duyduðumda, beklenen kendini gösteriyor diyorum. Ateþin yakýyor, yakmalý diyorum. Kalbin atýyor, atmalý diyorum.
Seni görebiliyorum. Þarkýný duyabiliyorum. Ýçini sezebiliyorum, anlayabiliyorum.
|
|
1406
|
|
|
|
Baþýnda kavak yelleri esenlerle, kavak yellerini savuþturanlarýn en azýndan kýyýsýna uðradýðý ya da uðratýldýðý bir limandýr aþk kapýsý.
Bu kapý gönüldendir. Giriþ ve çýkýþ ancak kalpten geçer. Eðer gönlün kapýsý nazikçe, edebine uygun, cesaretle çalýnýrsa kapýnýn açýlmasý kolaylaþýr ve misafirlikten ev sahibi konumuna geçilebilir. Yok, eðer darbelerle zorlanýrsa gönül hýrpalanýr ve oraya misafir olarak girmek bile mümkün olmaz.
|
|
1407
|
|
|
|
Safýna gecipte arkasýna sýgýndýgýmýz olgu sevgi degil miydi? Pekii ne kazandýrdý bize... Acý da olsa bir tecrubeydi demekten baska..! Biliyorum ki uzerimize dogan her yeni gun; yeni bir acý tecrübenin habercisi... Neden mi? Cunki biz sevgiden vazgecmiyoru |
|
1408
|
|
|
|
Uzun zaman durduðu bir zaman aralýðýný hatýrlattý deniz ona. Kaç yýl, kaç ay, kaç gün sürmüþtü? Hatýrlamýyordu. Belki sandýðýndan kýsa, belki de hakikaten uzundu? Ne önemi vardý ki? Durmuþtu ya!
Ufak bir cümle yaktý içinde ýþýklarýný. Tüm uçurumlarýn ke |
|
1409
|
|
|
|
ADAMIN AÞKI
"Sevgiyi yaþamak ve büyütmek sevgileri."
|
|
1410
|
|
|
|
O gece iki isteði oldu... |
|
1411
|
|
|
|
Sen benim ilk cesaretimsin , yazdýklarýma baktýmda sen benim nelerimsin |
|
1412
|
|
|
|
Adamýn biri dört mevsim dört bucak dolaþmýþ ama aþký bulamamýþ. Demiþ ki en iyisi bir masal kitabý alayým. Almýþ ve bir kütüphaneye gidip okumak istemiþ. Kütüphanede herkesin caný sýkýlýyormuþ, kitaplarsa raflarda çürüyormuþ. Oturmuþ kitabý açmýþ ve satýrlar arasýnda gezmeye baþlamýþ. Hiçbir savaþýn kadýnýn namusu için çýkmadýðýný öðrenmiþ. |
|
1413
|
|
|
|
YENÝDEN BAÞLIYOR HERÞEY..... |
|
1414
|
|
|
|
KELÝMELER
RUHUN SES TELLERÝNDEN GEÇMÝÞ HALÝDÝR.
O NEFES SADECE EÞ RUHUNA ÜFLENMELÝDÝR.
|
|
1415
|
|
|
|
Erkek- Ben bir sokak müzisyeni olmasýný istiyorum.(çocukça bir heyecanla) Çevresinde kimse olmamalý. Sadece kendisi için çalmalý o þarkýyý ve tabii bilmeden benim içinde.
Kadýn- Neden yalnýz dinlemek istiyorsun ?
Erkek- O þarkýyý dinlerken acýyý yalnýz çekiyorum çünkü.
Kadýn- Müzisyeni ortak ediyorsun ama acýna
Erkek- Acý çekmek için bir tetikçi gereklidir kalbine. Bazen burnu kýzarmýþ bir çocuk. Bazen bir müzisyen. O acýmýn ortaðý deðil sadece fünyesi... |
|
1416
|
|
|
|
bizim sevdamýz, imkânsýzlýðýn ötesinde suya yazýlmýþ bir mektup gibi beyaz, güneþ gibi sýcak ve ýlýk bir meltem gibi serin. Bir gün suya yazdýðýmýz sevdamýz, bir yaz yaðmuruyla avuçlarýmýza yaðacak. Ve yaðan her damlasýnda gelincikler vuslatýmý örecekler gözbebeklerimize. |
|
1417
|
|
|
|
bugünde böyle geçer ben yine ayný |
|
1418
|
|
|
|
Ölüm, canýmý alacak kadar gaddarsa; ben senin için ölümlere meydan okuyacak kadar gözü pek delikanlýydým..Ama þimdi ihanetinde ölmüþ bir bedenin topraða kök salmýþ yüreðini oynuyorum hayatýn maskesiz ve karanlýk sahnesinde..Hem de yönetmensiz ve seyircisiz !
|
|
1419
|
|
|
|
Tanýþtýklarý sahilden toplamýþtý o deniz kabuklarýný.Ege’den,kekik kokusu ve mavinin ortak yeri,Ege’den çýkan bu iliþki ,o deniz kabuklarýný da Ýstanbul’a getirtmiþti kekik ve mavi kokan bu iliþkiyle beraber. |
|
1420
|
|