Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides |
|
||||||||||
|
Ýçtenliðin ve samimiyetin her geçen gün azaldýðý, Ve bir hazanýn yaþandýðý günlerdi. Okullar da ders olarak okutulan, müfredat yetersizdi. Aileler geçim sýkýntýsýndan periþandý. Siyasi atmosfer, hat safhadaydý! Oyunlarýn yerini, ne yazýk ki, hýnç ve anlamsýz hýrs almýþtý. Çaresizlik yaþanýyordu. Herken ayný þeyleri yapmak zorundaydý. Seni sana býrakmýyorlardý. Takip ediyorlar. Evleri basýyorlardý. Karakollar dahi, siyasi görüþlere göre bölünmüþlerdi! Düðüþü, kav***ý, hiddeti yüreðimiz kaldýrmýyordu. Ýçimiz parçalanýyordu. Milletin efradý, maksatlý olarak parçalanmaya tabi tutuluyordu. Fakat bu gerçeði, o zamanlar anlatmak asla mümkün olmuyordu. Her ne hikmetse anlaþýlamýyordu, maalesef pasiflikle suçlanýlýyordu. Okumak, okula gitmek öyle bir sorundu ki, Bela seni bir biçimde bulurdu. Gönül dostum bir arkadaþým vardý. Kalenderdi, hizmet ehliydi. Müþfikti. Manevi bakýmdan derinlikliydi, bilmediðimiz, duymadýðýmýz, Birçok konu baþlýðýný, bu arkadaþýmdan öðrenmiþtim. Ýþi rast gelsin, bizi adam yerine koyar, Her zaman ziyaret eder hallenirdik. O kurþuniliðin, metalikliðin, güneþe hasret bir iklimin Betbah lýðýnda, O kadar önemliydi ki, içimiz açýlýr, baþka âlemlere dalýnýr, Tefekkürle de olsa, bu kasvetli havadan uzaklaþýlýrdý. Bir bakýma ekmek gibi, su gibi önemlilerdi. Birkaç gün sevgili arkadaþýmý göremeyince, Çok meraklandým, evlerine ziyarete gittim. Deðerli annesi kapýyý açtý ve buyur etti. Teþekkür ederek odaya girdim ki, arkadaþým, Periþan bir vaziyette yatmaktaydý Çok þaþýrdým birden taatcup ettim. Yanýna yaklaþarak geçmiþ olsun dedim. Öyle halsiz yatýyordu ki, cevap dahi veremedi. Annesine hayýrdýr dedim. Beni, hemen baþka bir odaya aldý. Daha çok þaþýrdým. Merakým arttý. Teyze kýsýk bir sesle, bak oðlum kimseler duymasýn, Senin arkadaþýn ve benimde oðlum, Ýnce hastalýða yakalanmýþ dedi. Ben anlamamýþtým. Ýnce hastalýðýn, ne olduðunu bilmiyordum. Yeniden sordum ve maalesef duyunca kahroldum. Sevgili arkadaþým verem olmuþ, bu hastalýða yakalanmýþ. Teyze devam etti, çok tavsiye ettikleri her bir þeyi denedik, Fakat her geçen gün, durumu kötüye gidiyor dedi. Teyze ne yapabiliriz dedim. Senin yapacak bir þeyin yok. Araþtýrdýk, Ankara’ya göndereceðiz. Orada bir hoca varmýþ dedi. Tamam, o zaman bende arkadaþýmla birlikte giderim dedim. Bir gün sonra hazýrlýðýmýzý yaptýk ve Ankara yoluna düþtük. Hiç vakit kaybetmeden, bir yerde oyalanmadan, Saman pazarýnýn, Yolunu sorduk ve bir taksiyle, hekimler birliði vakfýna vardýk. Bu vakýfta kalan ve týp öðrencisi olarak okuyan arkadaþýmýz, Yakup vardý. Onu ziyaret ederek, adý geçen doktor hocayý soracaktýk. Nihayet teferruatýyla malumat aldýk ve yeniden yola koyulduk. Hacý Bayram Veli hazretlerinin dergâhýnýn hemen yanýnda bulunan, Eski ve taþ bina olan mekâna, birkaç merdiven inerek içeriye girdik. Oldukça mütevazý bir oda, karþýlýklý ahþap iki sedir ve onu üzerinde, Serilmiþ bulunan fakir bir kilim. Pencereye yakýn oturan bir insan! Yetmiþ yaþlarýnda bulunan, saçlarý aðaran, fazla kilosu bulunmayan, Orta boylu, narin yüzlü, seyrek sakallý, beyaz diþli ve biraz beli bükülü, Bir âdemoðlu hoþ bir tebessümle, hoþ geldiniz, sefa getirdiniz dediler. Ben bu þahsý tanýmadýðýmdan, pür dikkat ve bir þüpheyle bakýyorum. Nihayet arkadaþým bir müddet sonra, büyük bir nezaketle ve dikkatle, Meramýný anlattý. Yaþlý amca dinliyor fakat dalgýn gözüküyor. Birkaç genç öðrenci, birden içeriye girdi, onlara da buyur etti. Hal hatýrdan sonra tam bir þey söyleyecekti ki, duyulan bir sesle, Yaþlý fakat biraz farklýydý. Üzerinde lekelerin görüldüðü bir kýyafet, Kafasýnda kasket, yüzünde kirli sakal, aðzýnda bakýmsýz bir diþ, Burnu, mendile hasret kalmýþ, parmaklarýnda týrnaklarý uzamýþ, Ayakkabýlarý çamura batmýþ, hiçbir cazibesi bulunmayan bu adam, Piri fanilik yakýþan, tahammüle kucak açan, sabra kaftan diyen, Doktor Emin Acar hocanýn hemen yanýna oturdu. Ben hayretle baktým! Bu bakýmsýz adam, Emin Acar hocanýn dizlerine vuruyor, kahkaha atýyor! Bizde büyük bir þaþkýnlýk yaþamak zorunda kalýyorduk. Adamla epey bir þeyler konuþtu. Emin hoca onu parasýný tutuyormuþ, Nihayet bu adam yine anlaþýlmaz bir kahkaha atarak, vedalaþtý. Emin Acar hoca, haydi arkadaþlar hatmi hace yapalým dedi. Hatmi haceye baþladýk ve bir müddet sonra sallanmaya baþladým. Dayanamadým, merakýmdan göz kapaklarýmý açtým. Ne göreyim? Resmen tatara valli gibi sallanýyoruz. Kimseden çýt yok! Ben çaresiz olarak, yeniden göz kapaklarýmý yumdum. ir müddet sonra hatmi hace bitti. Emin hoca bizlere dedi ki; Bakýn arkadaþlar, biraz önce konuþtuðum insan bir meczuptu! Bu adam, Ýsmet Ýnönü’nün askerken postasýydý, yediði bir tokat! Veya baþka bir sebeple, bu hallere düþtü. Kýþýn dýþarýda çok kaldý. Fakat donmadý! Buraya her geldiðinde mutlaka bir sebepten gelir. Fakat gelme sebeplerini bizler bilemeyiz! Daha sonra þimdi olduðu gibi, Açýða çýkar. Bakýn biraz önce bir deprem oldu. Ama kendi kayboldu! Ýþte siz, siz olun bu insanlarý asla üzmeyin, hürmette kusur etmeyin, Çok yakýn olamayacaðýnýz gibi, gereðinden fazla yaklaþmayýn dedi. Ýþte o zaman anladým ve idrak ettim ki, Hacý bayramda bir veli daha var. Mustafa CÝLASUN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa CÝLASUN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |