..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme > Gizem Ozan




5 Aralýk 2005
Parçalanmýþ Parmaklar ve Yalnýzlýðýma Düþen Gözler  
Gizem Ozan
Vicdan girer bu sefer de devreye; elinde bir meþale, bir terazi... Elinde ölüm ya da kendince adalet ve oymaya baþlar içinizi. Azap, azap... Nefretinizin karþýsýna dikilip meydan okuyan azap. Söyle neden? Neden? Neden?.


:BAHC:


     Parmaklarýný parçalamak ister bazen insan. O duyguyu bilir misiniz? Aðlamak isteyip de yapamayýnca parmaklarýný parçalamak ister insan; ardýndan bin bir çýðlýkla tüm gerçeði haykýrmak istersiniz de yapamazsýnýz bazen, iþte o zaman binlerce yýllýk hüzünler karýncalandýrýr parmak uçlarýnýzý ve siz de onlarý parçalayýp dýþarý akýtmak istersiniz zehri dýþarý. Karþýnýzda size yalvaran bir çift göze karþýlýk gerçekliðin o sahte gülüþüyle çarpýlmýþ aðzýnýz ve hüzünle karýncalanan parmaklarýnýz vardýr sadece ve o bir çift göz sorar size: "Niye?"
     ...
     Bunun ardý ise boþluktur, yarý yarýya açýk aðzýnýz ve hüzün dolu parmaklarýnýzla içine yuvarlandýðýnýz boþluk...
O boþluk öyledir ki sizin aðlamanýz gerekir böyle zamanlarda, gözyaþý en kutsal ve kadim hazinenizdir çünkü sizin, gözyaþý sellerine tutulur belki sýðýnmayý da dilenirsiniz aslýnda hiç bir zaman Tanrý'nýn adýný anamayacak olan aðýzlarýnýzla. Lanetli aðzýnýzda þekil bulmasýný býrakýn, olmayan düþünme yetinizde canlandýramýyorsunuz daha siz Tanrý'yý. Göklerde arýyorsunuz, elleriniz olsa, þu parmaklarýnýzýn devamý olan elleriniz, açýp dua edeceksiniz belki de; ama yormayýn kendinizi ben hatýrlatayým size aðlayacak gözlere sahip deðilsiniz siz ve yalvaracak, sadece o lanet olasý gerçekliði anlatmasý gereken aðzýnýz ve parçalanmayý hak eden parmaklarýnýz var sizin, ayasýz...
Bu kadar...
Tanrý yoksa sizin için belki uykulara dalmak istersiniz, gerçek uykuya sizin deðiþinizle, içinde düþtüðünüz o derin acý boþluðundan uyanarak, gözleriniz mahmur... Fakat hiç dinlemiyorsunuz ki siz beni yok diyorum iþte gözleriniz, ah unutmuþum çok pardon, duyamazsýnýz tabii, duyma yetisi de verilmedi size ne de bir duyma organý.
Ne yapalým siz de düþeer, düþeer, düþersiniz size yalvaran o bir çift gözün önünde; aðzýnýzý her açtýðýnýzda da parmaklarýnýzdaki hüzün biraz daha acýtýr canýnýzý ve susarsýnýz ardýndan çýðlýklarýnýz ile haykýrýþlarýnýzýn yankýlarý keser içinizde bir yanlarýnýzý, paramparçasýnýzdýr ne kötü!
Gözler yalvarýr, siz düþersiniz o gözlerin önünde, aðlayamazsýnýz ve parmaklarýnýzý parçalarsýnýz mecburen içiniz zaten kesik kesik, hayatýnýz darmadaðýn olmuþ, ah ne kadar da yazýk, yazýk!
O binlerce yýllýk hüzün daðýlýr boþluðun içine, aðzýnýz donar kalýr ve gerçeklik acý ile boðulur o zaman.
Cesedi çarpar o bir çift göze ve gözler aðlar sizin yerinize, donup kalan aðzýnýz ile parçalanmýþ parmaklarýnýz için aðlar bir de.
Hüzün dolu o boþluðun içine kayýp gidersiniz ve yapayalnýzsýnýzdýr, tek bir organla, o lanet aðzýnýzýn bir türlü anlatamadýðý ýzdýrap verici gerçekliðin acý ile boðulmuþ cesediyle yüzleþince yalvaran ve sizin aksinize aðlayabilen gözler, sizin yalnýzlýðýnýza düþmeye baþlar elem içinde. Acý nedir biliyorsunuzdur artýk, doyasýya, kýyasýya yaþayýn bakalým, günü gelir hava da atarsýnýz insanlara "Ben neler gördüm geçirdim" diye, "Karanlýklarla sarmalandým, dehþetli gölgelerin soðuk nefesini çektim içime."
Siz onun için donup kalan çarpýk aðzýnýzla sessiz çýðlýklar atarsýnýz bu düþüþün ardýndan; o sizin için ne olduðunu hiç bilmediðiniz gözyaþlarý döker sahipsiz yalnýzlýðýnýza ve hep üþünür böyle zamanlarda.
Ardýndan ne gelmesi gerekir?
Ne yapýlmalýdýr þu andan sonra, düþünürsünüz, ciddi ve gözü pek olmalýsýnýz siz.
Kopar hayatýn akýþýndan kalp atýþlarý ve ritmi bozulmuþ, kulak týrmalayan melodiler gibi saçýlýr etrafýnýza yaþanýlmasý gereken; ama eskimeye yüz tutmuþ, ertelenmiþ her aný.
Bütün bu çýlgýnlýðýn ortasýnda nefret bulup buluþturursunuz tüm boþluklarýnýzý doldurmak için, bomboþ olacaðýma nefret dolu olayým dersiniz sessizce ardýndan bu tiksindirici sessizlik acýtýr bu sefer de canýnýzý.
Çýðlýk çýðlýða haykýrmak istersiniz bir þeyleri, bir þeyleri; fakat donup kalan aðzýnýz ve artýk anlamýný yitirdiðiniz kelimeleriniz gülümser size.
Gözler süzülür dört bir yanýnýzdan; aðlayan, çýðlýklarla aðlayan gözler... "Neden" dersiniz "bunca zamandýr sessizdim ben zaten.
Sessizliðim beni yýrtýp attý kenara ve ben o sessizliðin biriktirdiði hüzne boðdum benliðimi." Ah, bakýn... Benliðiniz de varmýþ sizin, annesinden sevgi görmeyen çocuklarýn hani þu büyüdüklerinde paramparça olan benliklerinden, hem bir de deðil bir kaç tane iþte... Belki eksik, yarým, kýrýk dökük; ama olsun siz yamalar yaparsýnýz onlara ne de olsa.
Karanlýk diyarlarýnýzda renkli cümleler sarf eder sahip olduðunuz tek þey olan aðzýnýz. "Ýþte sessizliðimin biriktirdiði o hüznün boðduðu benliðimle birlikte karþýmda yalvaran gözler de yitip gitti." dersiniz seslice, herkes duymalý deðil mi? Sizi artýk duymalý birileri.
Vicdan girer bu sefer de devreye; elinde bir meþale, bir terazi...
Elinde ölüm ya da kendince adalet ve oymaya baþlar içinizi.
Azap, azap...
Nefretinizin karþýsýna dikilip meydan okuyan azap.
Söyle neden? Neden? Neden?.
Duymak istemezsiniz hiç birini; ama ne kulaðýnýzý kapayacaðýnýz elleriniz ne de ellerinizin kapayacaðý kulaklarýnýz vardýr, hatýrlatýrým yeniden, hafýzanýzýn da pek iyi olduðu söylenemez hani.
Gülmeye baþlarsýnýz sonra siz de hýçkýra hýçkýra.
Delilik her neredeyse o çýkar sahneye bu sefer de ve siz onun sýnýrýndasýnýzdýr iþte.
O ince çizgide...
Sallanýrsýnýz; bir ileri, bir geri.
Bir ileri, bir geri.
Siz gülersiniz sizinle birlikte herkes güler.
Yalvaran gözler, çarpýk aðzýnýz, anlamý yitirilen kelimeler...
Ha düþtüm ha düþeceðim derken deliliðin suyu bitmiþ karanlýk kuyusuna, bir kaç çift el uzanýr yanýnýza; siz tutunursunuz, denize düþmüþsünüzdür ve yýlandýr o eller de, umursamazsýnýz bile.
O eller sokar her bir yanýnýzý, çizer, kanatýr.
Siz hala devam edersiniz tutunmaya.
Zehir, zehir...
Zehir gibidir dokunuþlarý.
Zehir daðýlýr hücrelerinize, zehir zehirler sizi.
Siz ölemezsiniz bile.
Dikenleri peydahlanýr o yýlan ellerin, her yanýnýza batar sonra kurtarýrken sizi.
Çekip çýkarýr ayaðýnýzýn kaydýðý o suyu tükenmiþ kuyunun içinden, çýkarýr ama kesik kesiktir sahip olduðunuz her ne varsa, týpký içiniz gibi...
Bedeller ödersiniz siz, bedel ödemek zorunda hissedersiniz.
Belki öyle hissettirilirsiniz de fark etmezsiniz, farkýndalýklarýnýzýn ölüleri üstünde geziyorsunuzdur belki de.
Bedelleri ödeyince özgür olabileceðinizi düþünürsünüz belki; ama bilmezsiniz ki her nefes alýþýnýzda yeni yeni gelecekler peydahlýyorsunuz kendinize yaþanacak ve bu yaþanacaklarýn bedelleri daha yaþanmasýna izin dahi verilmeden alýnýr sizden.
Her nefes yeni bir acý demektir bu yüzden.
Acý acý...
Acýyý hissedemeyecek kadar uyuþturulmuþsunuzdur siz.
Sizin yaþadýðýnýz tek þey o ilençli düþüþtür ve acý bile yoktur o düþüþte zaten acýyý algýlayacak neye sahipsiniz ki? Ah ama haksýzlýk etmemeliyim deðil mi, siz yaþamayý umduðunuz acýlarýn keskin tadý ile sarhoþ oluyorsunuz, pardon pardon...
Acý acý...
Acýyý hissedecek derecede geliþmiþ yapay algýlayýþlarýn kurbanýsýnýz ne de olsa.
Çarpýlmýþ, dikenli ellerle parçalanmýþ aðzýnýz ve esefle mahvolmuþ parmaklardan ibaretsiniz sadece ve sahip olduðunuz bu kadarcýk þeyi de bedel ödeme zorunluluðu ile uyuþturmuþsunuz bile isteye.
Düþmeniz gerekli ve siz de düþüyorsunuz.
Aðzýnýz açýlýp da söyleyemiyor söylemesi gerekeni ve yaþanýlanlarýn tüm gailesini parmaklarýnýz çekiyor sizin için, vah size!
Gözler var önünüzde. Aðlayan, yalvaran gözler...
O gözlerle kýyaslýyorsunuz kendinizi boþ yere.
Soyutlanmýþ gibi hissediyorsunuz aslýnda hiçbir þeyin olmadýðý çevrenizden kendinizi ve maddeleþmek istiyorsunuz büyük bir þevkle, bilmiyorsunuz ki bedeninizi çevreleyen gök kubbe, yer, deniz, aðaç aslýnda þu an içine düþtüðünüz boþluktan farksýz.
Gözleriniz olsa belki algýlayýþýlarýnýzýn kurbaný olan gözleriniz, aðlardýnýz önünüzde yalvaran gözler gibi, belki daha sesli daha dehþete düþmüþ fark ederdiniz belki eðer bir çift 'gören' gözünüz olsaydý etrafýnýzdaki evreni. Bir bedeniniz olsun istiyorsunuz: Yürüyen, acýyý algýlayacak bir beden, yürünecek bir yol, tadýlacak bir acýnýn olmadýðý evrende.
Sizin gözleriniz olsa bile sadece aðlamanýz gerektiði için aðlarsýnýz yine de siz, gören gözleriniz yine algýlayýþlarýnýzýn sýnýrýnda görür size gösterilmek isteneni.
Deliliðin sýnýrýnda sallandýnýz ileri geri ve dikenli eller tarafýndan kurtarýldýnýz suyu çekilmiþ kuyulara düþecekken.
Ne karanlýklara göðüs gerdiniz sonra, alkýþlamalý sizi bence.
Bedeller ödediniz ellere, paramparça olarak, bedeller ödediniz yalvaran gözlere, gerçekleri anlatamadýðýnýz için parmaklarýnýzý parçalayarak ve gene bedeller ödemek istiyorsunuz bir bedeniniz olsun diye.
Düþmeye yine devam ederim diyorsunuz; ama bir bedenim olmalý benim. Var olmalýyým ben!
Bedeller ödüyorsunuz boþ yere.
Var olan bedenizin düþeceði var olan boþluklar yaratabilmek için, oysa bilmiyorsunuz siz var oluþunuza kurban edebileceðiniz hiçbir þey yok zihninizde.
Etrafýnýzda dönen evren, soyutlandýðýnýz ve içine girmek istediðiniz sahte bedeniniz ile o sadece hastalýklý zihninizde.
Açýn gözlerinizi, evet gören gözlerinizi, sadece gördürüleni gören zavallý algýlayýþý ile, açýn gözlerinizi parmaklarýnýz dokunmalý aslýnda parçalanmamýþ olan parmaklarýnýz gerçekte var olduðuna inandýðýnýz bedeninize.
Önünüzde yollar var yürümeniz gereken, aðaçlar var altýnda uyuyabilirsiniz belki de dinlenirsiniz, isteðe baðlýdýr; çiçekleri koklarsýnýz burnunuzdaki koku alýcýlarý ile, kýrmýzýyý imgelersiniz zihninizde.
Peki söyleyin bana çektiðiniz kalp acýsý ve içinde var olduðunuz evren nerede ve ne farký var zihinsel iþkencelerinizin içinde kurban edip yitirdiðiniz bedeninizden.
Acýnýn derinlemesine hissedildiði boþluklara yuvarlandýnýz ve o eller çekip çýkardý sizi bin bir bedel karþýlýðý ile dipsiz delilik kuyularýndan, ardýndan bir çift göz hevesi ile kandýnýz yine bile bile aslýnda tam da anlamak üzereyken asýl gerçekliði, tam da kavrýyorken var oluþunuzun hiçliðini, tam da kurtuluþa erecekken sýrf yine bedeller ödemek için o aðlayan gözlere karþýlýk verebilmek için vazgeçtiniz bilgelikten.
Cehalet mutluluktur dediniz sessizce, tekrardan bir bedenim var benim ve bir kalbim, ben tekrardan sevebilirim, aþýk olurum yine belki bu sefer daha da gözü kara olarak.
O eller sarmaladý sizi iþte, dikenler battý teninize, kan sýzýyor eski yaralarýnýzdan ve yuvarlanýp gideceðiniz boþluklarýnýz çaðýrýyor sizi.
Sevgi nedir söyleyin bana? Zihninizde canlandýrýlan evren içinde zihninizde canlandýrýlan bir beden içinde zihninizde canlandýrýlan hormonlar, sanal uyarýcýlardan alýnan “girdi”ler ve karþýnýzdakine söylediðiniz o “çýktý” : Seni seviyorum.
Dudaklarýnýz özgür artýk, söyleyin basitçe bu kelimeyi, söyleyin ve yaþayýn aþkýnýzý doya doya. Ardýndan gün gelir düþersiniz þu sizin gerçek boþluða, dudaklarýnýz kitlenir tekrardan ve aðlayan bir çift göze dönüþür teninizdeki yaralarý kanatan o dikenli eller.
Söyleyin basitçe...

Gizem OZAN
                    20.08.2004



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Güzel.....
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
1 Ocak 2006
Merhaba Sevgili Gizem; Yazým ve noktalama iþaretleri ile ilgi kurallarýn titizlikle uygulandýðý bir yazý.Düzgün, etkili bir anlatým.Çok genç yaþta bu düzeyde yazman, bir eðitimci olarak beni sevindirdi.Çünkü birçok kiþi "Ýçimden geldiði gibi yazdým," deyip çýkýyor iþin içinden.Birçok yazým kuralýný yok sayýyor...Kutlarým seni.Ýlk kez bir yazýný okudum, çok beðendim...Yazmaya mutlaka devam et.....Baþarýlar diliyorum...Sevgiyle kal....Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yüzleþme kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönen Her Þeyin Ortasýnda Bir Kýrda

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
2. Dolunay, Beþ Nokta
Hep Kalan Biri
Eksik
Huzur Ýçinde Uyuyun
Beni Sev ve Sonsuza Kadar Nefret Et Benden
For My Fallen Angel

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayatý [Þiir]
Susmak Affetmektir Tanrý'yý [Þiir]
Kaybolan Sen [Þiir]
Günebakan [Þiir]
Hiç Sevdalar Arasýnda [Þiir]
Mavi [Þiir]
Mevsimlerden Sonbahar [Þiir]
... ve Mesafelerle Sýnýrlý [Þiir]
Astral Çýðlýk [Öykü]


Gizem Ozan kimdir?

.

Etkilendiði Yazarlar:
.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gizem Ozan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.