Karlý bir Ankara... Hava soðuk mu soðuk, buz gibi her yan. Sýrtýnda parkasý aðzýnda sigara, adam düþmemeye özen göstererek yürüyor. Yanýndan insanlar geçiyor görmüyor adam. Taþradan gelmiþ okumaya. Harbi, babayiðit, temiz yürekli. Esmer, uzun boylu, kara gözlü. Tek kötü yaný dürüstlüðü, birde aðzýndan düþürmediði sigarasý... Sendeliyor birden, yer kayýyor ayaðýnýn altýndan. Biri tutuyor sanki yürümesin diye.Tam ayakta durmaktan umudu kesmiþken, bir el giriyor koltuklarýnýn altýndan tutuyor adamý.Yere düþmesini engelliyor.

—Dikkat et diyor, az daha düþüp kýracaktýn bir yanýný, adam þaþýrýyor sese. Her halde bayýldým, rüya görüyorum diyor kendi kendine.

—Buranýn kýþý çok serttir, bastýðýn yere dikkat edeceksin. Baþýný sese çeviriyor adam. Yanýlmamýþým diyor bir kýz sesi bu.

—Saðol bacým diyor genç adam, þaþkýnlýk ve utanma duygularý ile karýþýk. Daha dikkatli bakýyor kýza. Uzun saçlý, onunla ayný boyda, esmer, kahverengi gözlü bir kýz. Güzelde sayýlýr ayrýca.

—Saðol diyor, adýný söylüyor, kýzda kendi adýný.

O karlý Ankara gününde, kar ve buz üstünde beraber yürüyorlar yan yana. Düþmeyi düþünmeden, ama dikkatli adýmlarla...

Ankara böyledir. Kendine yabancý bulduklarýný af etmez. Basar çelmeyi uzatýr yere, üstüne çýkar ezer. Ne yiðitlik para eder ne harbilik. Kýz bunlarý söylerken, adam çýkartýyor sigara paketini, bir tane yakýyor.

—Ýçme diyor kýz.

—Neden diyor adam. Sigaranýn dumanlarýný hýrsla burnundan savurarak neden...

—Bir kere tökezlemekle insan yýkýlmaz diyor kýz. Bundan sonra daha dikkatli olursun diye devam ediyor sözüne. Oysa o, kaçýncý düþüþüm diye geçirdi aklýndan. Sayýsýný unuttum diye düþündü.

—Nerelisin dedi kýz.

—Adam söyledi nereli olduðunu. Sen nerelisin dedi kýza,

—Burada doðdum ama annem babam baþka yerden göçmüþ.

Beraber üniversite öðrencilerinin müþterisi olduðu bir kahvehaneye giriyorlar. Adam þaþkýn, adam hayret içinde... Kalabalýðý gösterip okul buraya taþýnmýþ diyor. Kýzlý erkekli oturan insanlarý gösterip...

—Boþ ver diyor kýz. Lafý deðiþtirmek için burasý önceden hamammýþ sonra bu hale sokmuþlar.

—Hamam mý diyor adam hayretle,

—Evet diyor kýz, hamam. Bizde þimdi tam eski göbek taþýnýn üstündeyiz.

Beraber çay içiyorlar. Ayný okulda olduklarýný öðrenip, okulda buluþmak üzere ayrýlýyorlar.

Dýþarýda kar yaðmaya devam ediyor. Epey de soðuk hava. Her yan buz. Bir sigara daha yakýyor genç adam. Baþlýyor yürümeye.

Yol yokuþ her yan buz. Birden tökezliyor adam. Ayaklarýnýn altýndan bir el topraðý çekiyor sanki. Sendeliyor, kollar iki yana açýk, kafa üstü çakýlýyor yere. Bir el arýyor elleri düþerken...

Bir el uzanýyor adama doðru. Açýk gözlerini yummak içinmiþ gibi bir caba içinde bir el. Adamýn çarpan kalbinin tam ortasýna bir býçak saplýyor bu el. Kimseye fark ettirmeden... Gözleri neden dercesine son kez açýlýyor adamýn.

Daha sonra hýzla uzaklaþan genç bir kýzýn hýçkýrýklarý duyuluyor soðuk Ankara gecesinde. Siren seslerine karýþan hýçkýrýk sesleri...