Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Yaþamýmýz boyunca çevremizde yüzlerce bitki, sebze, meyve ve devasa aðaçlar görürüz. Ancak alýþkanlýk gözüyle baktýðýmýz için genellikle bu sorularý sormaz, üzerlerinde de fazla düþünmeyiz. Çocukluðumuzdan itibaren bildiðimiz/gördüðümüz, tohumun topraða atýldýðý ve ardýndan bir bitkinin filizlenip, büyüdüðüdür. Ancak alýþkanlýk perdesini biraz aralarsak, bu konunun gerçekte çok önemli ve hayret verici özellik taþýdýðýný görebiliriz. Þöyle düþünelim; topraða atýlan tohum bir anda saniyeler içinde dev bir aðaca dönüþse, bunun ne mucizevi bir olay olduðunu kavramamýz mümkün olurdu. Tohumdan çýkan, herhangi bir odun kütlesi deðildir. Tohum minik, tahta parçasý görünümünde bir cisimdir, ama topraða atýldýðýnda her nasýlsa, o tohumun içinden belli bir süre sonra metrelerce uzunlukta ve yüzlerce kilo aðýrlýðýnda dev bir aðaç oluþur. Atýlan, örneðin kiraz tohumu ise cilalanmýþ gibi parlak görünümdeki kirazlar, kendilerine özgü kokularý ve tatlarý ile kusursuzdurlar. Tohumun, kendisine oranla bu dev boyuttaki aðacý yaparken kullandýðý tek malzeme ise baþlangýçta içindeki yedek besin, daha sonra ise yalnýzca toprak ve güneþ ýþýðýdýr. Gereken koþullar saðlanýp da çimlenme baþladýðýnda tohum topraktan suyu çeker ve embriyo hücreleri bölünmeye baþlar, daha sonra tohum kabuðu açýlýr. Filizlenme süresince bitkinin tohumdan çýkan ilk bölümü kökçüklerdir. Kökler büyüdükçe topraðý zorlamaya baþlar ve yüksek derecede bir sürtünmeyle karþýlaþýrlar ancak hiçbir zarar görmezler. Çünkü yeni oluþan bitkinin köklerinin uç kýsmýndaki hücreler daima aktif haldedirler. Ve en uçtaki hücreler, kökün sert toprak parçalarý arasýnda hareket ederken korunmasýný saðlarlar. Kökçükler geliþerek dallandýkça, topraktan gerekli besini emebilecekleri yüzeyi artýrmanýn yanýnda, bitkinin topraða daha saðlam tutunmasýný da saðlarlar. Buna ilave olarak kökçüklerde oluþan emici tüyler de bitkinin topraktan gerekli maddeleri emerek alma kapasitesini artýrmada büyük rol oynar. [1] Kökçüklerin geliþmesini, sap ve yapraklarý üretecek olan tomurcuklarýn geliþimi izler. Tohum toprak üstüne, ýþýða doðru yönelir ve sürekli güçlenir. Topraðýn üstüne çýkan filizin ilk gerçek yapraklarý açýldýðýndaysa bitki, fotosentez yoluyla kendi besinini üretmeye baþlar. [2] Görüldüðü gibi tohum, içinde, suyu en üstteki dallarýna kadar taþýyacak bir sisteme, topraktaki yararlý mineralleri özümsemek için köklere sahip olan son derece mükemmel tasarlanmýþ canlý bir varlýk üretir. Bizler detaylý, güzel bir aðaç resmi çizmekte zorlanýrken, tohum, bu son derece karmaþýk sistemlere sahip varlýðý canlý olarak üretir. "Üretir" diyoruz; ama kuþkusuz tohum akýl, þuur ve iradeye sahip deðildir. O halde aðaçlarý ve bitkileri tüm muhteþem sistemleriyle birlikte ortaya çýkaranýn tohumun kendisi olduðunu söyleyemeyiz. Böyle bir iddia, tohumun son derece akýllý, bilgili ve þuur sahibi bir varlýk olduðu anlamýna gelir. Kuþkusuz bu, gerçek dýþý bir iddiadýr. Her tohumun içinde ait olduðu canlýnýn bütün özelliklerini kapsayan bilgiler kodludur. Kuþkusuz bu bilgi, tohumun kendisine ait deðildir. Tohum, kendi baþýna hiçbir þey yapamayan kuru, cansýz bir cisimdir. Ve onu oluþturan atomlarýn akla ve bilgiye sahip olduðunu da söyleyemeyeceðimize göre, bu bilgi tohuma yerleþtirilmiþtir. Tohumun içinde bitkiye ait bütün bilgilerin, milyonlarca yýl saklanýyor olmasý sýradan bir konu olarak görülmemelidir... Her tohum ne üreteceðini bilir; asla þaþýrmaz. Örneðin yukarýda söz ettiðim kiraz çekirdeði hangi cinse aitse o cins kirazý üretir. Ýnsan aþamalý ve derin düþündüðünde çok önemli gerçeklerin bilincine varýr. Tohumlara, taþýdýklarý bilgiler, sonsuz bir güç sahibi tarafýndan yerleþtirilmiþtir. Bu üstün gücün sahibi Alemlerin Rabbi olan Allah’týr. O sonsuz ilim sahibidir ve topraða atýlan her tohum O’nun ilmiyle kuþatýlmýþtýr. Allah, tohumu, aðacý oluþturabilecek bilgi ve sisteme sahip olarak yaratmýþtýr. Gaybýn anahtarlarý O’nun katýndadýr, O’ndan baþka hiç kimse gaybý bilmez. Karada ve denizde olanlarýn tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düþmez; yerin karanlýklarýndaki bir tane, yaþ ve kuru dýþta olmamak üzere hepsi (ve herþey) apaçýk bir kitaptadýr. (En’am Suresi, 59) Kuru tahta parçalarýndan kusursuz güzellikleri, yararlý meyveleri, sebzeleri çýkaran; karanlýðý yarýp sabahý çýkaran; Falik olan Yüce Allah’týr. Taneyi ve çekirdeði yaran þüphesiz Allah’týr. O, diriyi ölüden çýkarýr, ölüyü de diriden çýkarýr. Ýþte Allah budur. Öyleyse nasýl oluyor da çevriliyorsunuz? (En’am Suresi, 95) Kaynaklar [1] Musa Özet, Osman Arpacý, Ali Uslu, Biyoloji 3, Sürat Yayýnlarý, s. 48 [2] http://www.evrimteorisi.info/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |