Saman Alevi Şiirler
Masamda eski ve ilgiç bir şiir antolojisi, 1972 basımı okuyucularımla paylaşacak değerde olduğuna inandığım için günümüze taşıdım
"Yazarlık, sabah kahvesi gibidir; eğer yeterince sert değilse, kimse uyanmaz." — Franz Kafka"
"Yazarlık, sabah kahvesi gibidir; eğer yeterince sert değilse, kimse uyanmaz." — Franz Kafka"
Masamda eski ve ilgiç bir şiir antolojisi, 1972 basımı okuyucularımla paylaşacak değerde olduğuna inandığım için günümüze taşıdım
Kimseyi sevmemeli diyor acı
Kimseye kendinden fazla kendini arkadan bıçaklatacak kadar güvenmemeli diyor
çünkü en iyi sen hissedersin içinin yandığını
Bir şeyler öğretiyor ki evdeki hesap çarşıya uymuyor. Senin yaptığın planlar yarın sana gülüp neyine güvendin de plan yaptın diyor. Acı acı gülerek kabul ediyorsun. Doğru.
Temiz kalbiyle, saf yüreğiyle kalbimizde yaşayacak olan Sevgili Nebiye Teyze'den bir anı
Affan dedeye para saydım, Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım, Bilmiyorum kim olduğumu...
/ C.Sıtkı
Türkçeye , özellikle gençler tarafından, ne kötülükler yapıldığını görüyorum.
Futbola dair hatırladığım ilk şey Trabzonspor taraftarı olduğumdur. Sanırım beş ya da altı yaş civarındaydım. Tabiidir ki, bu yaşlarda takım tutmanın bilinçli bir seçim olmadığı açıktı. Çevremdeki ağabeylerimden etkileniyordum. Bir de Trabzon ve İskender(o dönemin en ünlü futbolcularından birisi) isimlerinin baskın ve farklı bir söyleniş şekli olması kulağa
Dinçer Sümer'in tek kişilik oyununu ararken eski günler düştü aklıma. Tek kişilik bu nefis oyun 50'lerin İzmir'inde geçiyor, ilk gençlik hayallerini aşklarını anlatıyor.
Ne bayramlardı eski bayramlar, deriz. Dillerde pelesenk olmuş basit bir söz mü bu? Hayır, yürekten söylediğimiz bir hayıflanmadır.
Doğup büyüdüğüm, Kars,Arpaçay,Akyaka (Ağbaba -Şöregel) Çıldır yöresinde konuşulan ve Azeri Türkçesinin o yörelere mahsus şivesiyle; depreşen çocukluk günleri hatıralarımdan, dilimin döndüğünce bir demet gül sunmaya çalıştım...
Bu gün 14 Şubat, Kurban amca ve üzüm gözlüsü ile o güzel, insanlık kokan sokağımızın anısına....
"Ve siz hiç cennette kadeh kaldırdınız mı? "
Ölmeyi beklemeyin dostlar ;
buyurun Avşaya.
özlediğim ama kendi çocuklarıma yaşatamadığım,hatırladıkça muzip bir gülümseme ve iki damla göz yaşı ile yadettiğim çocukluk yıllarım...
Cümle dolaplarını açtım. Naftalin kokmaktaydı. Düş kırıklarım eski bir Anfora içerisinde köşede duruyordu."Tozlanmış" dedim, içimle dışım arası bir fısıltıyla.Eskiden ayakkabı tamircileri olurdu, sokak aralarında minicik dükkanları. Bizimde komşumuz Feride teyzenin kocası Adem amca, ayakkabı tamir eder dururdu bütün gün.İki oğlu vardı babayiğit..İkisini de okuttu nasır tutan ellerinin, kösele