Delinin Hastane Günlüğü - II
“Sakin olun” Diyor biri ..Sakin olamıyor insan..”.. üç gün değil mi? Gitmek yazgıya yazılı..” Yazgı hastane köşesi mi be deli!
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
“Sakin olun” Diyor biri ..Sakin olamıyor insan..”.. üç gün değil mi? Gitmek yazgıya yazılı..” Yazgı hastane köşesi mi be deli!
„ İnsan, nereye giderse gitsin, yaşadıklarını hep beraberinde götürüyor.“ Demişti,
haksız değil ama bazı şeyler de sürekli gözönünde olmayınca, devredışı bırakmak
kolay oluyor. Bu taşınma bir gereklilikti. Yeni evimi şimdiden çok seviyorum, kimbilir
burada neler neler yaşayacağım ve yaşayıp yazacağım.
1.5 metrekarede yaratılabilecek en büyük Ortadoğu gerginliği benimkiydi sanırım.
Ben de mi bir gariplik var,benim çevremde mi?
Yoksa herkeste mi aynı hastalık var,anlayamadım…
Ama yaşadıklarımdan sonra bende oluşan, sevgi yoksunu bir toplumda yaşadığımız kanısıydı…
Ama bir dakika… Kim bilir? Belki de ben sevilmeyi bilmiyorumdur.
İyisi mi yazıyı okuyup siz
Güneş batarken, sen karşılaştığınız sabahı anlatıyorsun, zamana aldanıyorsun aslında bilmeden, istemeden aldatılıyorsun…
Kaç postacı gelişinde umut bağladın anne?
Kaç postacı çalmadan geçtiğin de kapını
Kaç umuduna kerpeten atıldı ?
Belki de bu yüzden, belli bir yaşa kadar hayatımızda hiçbir şeyin tam olmadığını düşünüyoruz; belli bir yaştan sonra da hayatımızda hep bir şeylerin eksik olduğunu fark ediyoruz.
Dediki;
-Herşeyin zamanı var ..Gençliğinde yaşlılığında..
Sukut idim.Ne çekişirdim ne kavga..Evimdede öyleydi..Benim sözüm olmasın önemli değil onun sözü olsun ...Yeterki kötülük olmasın ..Kaç torun kaç gelin geçti elimden kimseyi incittiğim yoktur..Bu yüzden ak günümde kara günümde dostum çoktur..
Gördün evlat..Bir hasta oldum
Söz vermiş, Hoca’yı hasta yatağında gördüğümde ağlamayacaktım…
Ellerine sarıldım, öptüm…
O ki, Hoca, -bu güne kadar- elini kimselere öptürtmemiştir.
Ama bu kez mani olacak güçte değildi…
Boynuna sarıldım…
Kur’an ahlakını yaşayan kişinin adalet anlayışında kişisel çıkarlar, dostluklar, arkadaşlıklar, akrabalıklar, insanların fiziksel farklılıkları asla etkili olmaz. Kararları yalnızca haktan ve doğrulardan yanadır. Kur’an ahlakının tam olarak yaşandığı toplumlarda gerçek adalet ve güvenin hakim olacağı çok açıktır.
Urfa’ya bu benim üçüncü gidişim…
Her gidişte bir başka duygu yaşadım ve bir başka haz aldım. Sıcağı olmasaydı, ‘orada, Makam-ı İbrahim’e yakın bir yerde yaşasaydım’ diyecektim ama kasıp kavuran o sıcağı görünce gayri ihtiyari Urfa’da/El- Ruha’da yaşamaktan vazgeçiyorum.
Şanlı Urfa’da gezip gördüklerimi bir tarihçi
“Türkiye’de, 1980 ihtilaliyle 210 bin dava açıldı. 1683 bin insan fişlendi. 650 bin insan gözlem altına alındı. 23 bin dernek kapatıldı. 50 insan idam edildi. 420 bin insan işkenceden can verdi. Malatya’mızda, bir gece operasyonu ile evinden alınan bir öğretmen, işkenceyle öldürülerek teslim edildi... 50 polis, 50 subay