Yüzümün her köşesi aşk
Su yüzlü bir çocukluk benimkisi../Henüz tamamlanmamış../Yağmur bulutları geçiyor üzerimden../Islanıyorum gözlerinden.. /Yüzümün her köşesi aşk../..daha mevsimsiz..
Su yüzlü bir çocukluk benimkisi../Henüz tamamlanmamış../Yağmur bulutları geçiyor üzerimden../Islanıyorum gözlerinden.. /Yüzümün her köşesi aşk../..daha mevsimsiz..
Yutkundu, yanıt vermek ne kadar zordu, aslında ağlamak istiyordu ama akıtamazdı yaşlarını
erkek adam ağlamazdı hele asker adam hiç ağlamazdı....
Yüzünde acı bir gülümseme belirdi, kısık bir sesle
“ bugün benim doğum günüm” diyebildi....
Mutfağa doğru yavaş adımlarla ilerliyorsun. Çay demlemek için koyduğun su kaynamış. Ona bakıp altını kapatıyorsun. Tek başınayken demleyemiyorsun çayı. Sadece, olmuyor işte. Yalnızlığın hep bu anlarda aklına geliyor.
Evimize dik olarak inen sokaktan, babamın değneğinden kuvvet alarak, buz üzerinde düşmeden yürümeye gayret ettiğini gördüm. İşte doğanın zorladığı kişilerden biri de babamdı. Normalde değnek kullanmadığı halde, karda değnek kullanıyordu. Bu görüntü beni
Mezuniyet sonrası hissettiklerimi anlatan, acı tatlı hatıraların derinliklerini, sırlarını, hüzünlerini, sevinçlerini anlatan derin bir 'anı' yazısı...
Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla
Büyüklerin çocuklara yanlış yaklaşımı, onlarda çok derin ve onarılması olanaksız yaralar açabilir.Lütfen çocuklara sevigyle, hoşgörüyle yaklaşalım.
Baban kahveden dönerken bize leblebi alırdı. Her akşam korku dolu masallar, her akşam korkudan fal taşı gibi açılmış gözler, her akşam leblebi, kuru üzüm ve badem. Boş kozalaklar yanardı teneke sobada. Her akşam kötü kalpli cadı öldüğünde gece biterdi
...aşırı arzın mevcut olduğu mallarda, doğru cebrî ikame mevcut olacaktır.Bu sebeple, ikame elâstikiyetlerine bağlı ve cebrî olarak tüketicilerin nereye kadar tevzi edebileceğine tabi olarak, farklı şiddette tayınlamalar ortaya çıkacaktır. ...Teknik ter
Köy ilkokulunda okuduğumuz üç yılda, okumak için yeteri kadar kitap bulamıyorduk. Çoğumuzun sadece ders kitaplarımız vardı okuyacak. Birkaç tane de masal kitabımız. Okulumuzun kitaplığı yoktu. Zaten biz de okullarda kitaplık bulunması gerektiğini bilmi
Yaklaşık 2 yıl önce, hayatıma bir kadın girdi. Başta hiç anlaşamayacağımızı düşünmüştüm ama çok iyi anlaştık ve anlaşıyoruz.
Aslında bi sistem olacak / utandığın her şeyden kaçıp gideceksin
Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor. Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti” Film yapacaktım güya. Senaryosunu nereye koydum ki?..
Biraz mide bulantısı,biraz kırmızı ama kesinlikle nilgün marmara kadar duygusal değil
Geniş meydanda tekrar dolanmaya başladım. Çevremdeki her şey bana, ben de onlara yabancıydım. “Ne iyi ettim de şu Paris’e geldim” demek, bana kısmet değilmiş, diyor, üzülüyordum.
Sen her zaman en güçlü "sen"sin sanırsın yaşamda
hiç kaybetmeyeceğini düşünürsün.
Bu kez ne dersin ? Kaybeden kim ?
Biliyorum inanmayacaksın bana,
her zamanki gibi kendi aldatmacanı yaşayacak
Bizi ilk unuttuğun,göz göze vedalaşamadığımız son gece için ağlıyorum.
07 Ocak 2002 Pazartesi.
Hani yaz derdin ya,işte yazıyorum dedem,bin bir acı içinde,bin bir zorluk peşinde,seni yazıyorum.
Okuyamayacaksın ama en azından hisset.Seni çok özlüyorum.
... hala çocukluğumun çizgi filmi 'Vikingler'in müziği bana o tanıdık duyguyu ve seni hatırlatır.
Yalan sever misiniz?
Ben sevmem! “Küçük yalanların bile hayatımda hiç yeri yok” dersem daha ilk baştan iki yalanı ardı ardına sıralamış bir yalancı olurum bile.
Hayatımda zaman zaman varolsalar bile yalan sevmem. Yalan sevenlerdenseniz şim
Genç iken hiç ölmeyeceğimi düşünürdüm. Şimdi öyle düşünememek için bir neden daha oldu.