"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Deneme > İtiraflar

olumlu

Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı - 19

Sokrat: Halkın umutsuzluğu yöneticilerin mahvına neden olabilir.Meraklı Eşek Arısı: Ateşin üstüne koyacak tenceresi olmayan, ateşi yaktığı için sevinebilir mi?Sokrat: Beni benden almana kızmıyorum, aldığın şey, senin bir işine yaramayacağı için üzülüyorum.

üzgün

Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı - 18

Sokrat: Bazen bir fırtına o gemiyi bizim limanımıza yanaşmak zorunda bırakabilir. Böyle olduysa çok dikkatli davranmalı. Çünkü fırtına nedeniyle gemide çok ciddi hasarlar meydana gelmiş olabilir ve biz de bunları giderecek özelliklere sahip değilsek acıklı bir sonla karşı karşıya kalabiliriz. Yani limanda demirliyken o geminin batmasına sebep olabiliriz.

düşündürücü

Sokrat İle Meraklı Eşek Arısı - 10

Meraklı Eşek Arısı: Kantın ilginç kişilik özellikleri de varmış.Sokrat: Evet öyle, Kant muntazam bir hayatı olan, düzenli, plânlı ve son derece dakik bir insan. Öyle ki Kant dışarı çıktığında mahallede oturanlar ve esnaf saatlerini ayarlarlarmış. Çünkü her gün hiç aksatmadan aynı yerden ve aynı saatte geçermiş. Galiba ömrünün

üzgün

Öpmeyin Beni

Hani bazen annelerin yüreğine korlar düşer
Ve ardından yangınlar başlar,
Sonrasında o yangın büyür de büyür...
Ve sirayet eden yangınlara tanık oluruz...

olumsuz

16 Nolu Sandık

Sandık başkanı, çok tecrübesiz. Neredeyse hiçbir şey bilmiyor. İnisiyatif kullanamıyor. Belki beş dakika önünde oy pusulalarımı almak için bekliyorum. Elimi uzatıyorum. Ama nedense o, bir türlü vermiyor. Oy kullanılan yere bakıyorum. Acaba birileri mi var? Dolu da ondan mı vermiyor. Ama değil. O bölümler de boş. Artık yumuşak

olumsuz

Soytarı Değilim; Bir Palyaçoyum Belki Farkım Bu

Soytarı değilim; bir palyaçoyum belki farkım bu. Sıradan insanların mahalle ağızlarında bir dedikoduyum. Çoluk çocuğun topu, büyüklerin şutuyum. Acıların tuzu biberi hayat mutfağının ocağında kaynayan bir ceylan yüreğiyim. Sevgilerim çimen yeşili; korkularım aslan dişi beyazı. Kan kızılıyım. Bir hırdavat dükkanında baltaların ve kazmaların arasında unutulmuş ve her gün

iyimser

Mutluluk Kendi Sandalımdır

Mutluluk kendi sandalımdır. Bu sandalda, kürek mahkumuyum. Özgürlüğüm ise yine kendi ellerimde. Ne kadar denize düşüyorsa gölgem, o kadar aydınlıktayım. Güneşe doğru yol almaktayım. Ufkum renklerin her türlüsüyle dolu. Küreklerim bazen mor bazen kırmızı. Sular yosun tadında, balık tadında. Yüreğim mangal kıvamında. Kendi açlığımı kendim dindirmekteyim. Kimseden yardım

karamsar

Böyle Bir Şey İşte Yaşamak

Seçimin akmaktan yanaysa eğer, başka acılar da çağıracaktır seni…
Bombalanan bir toprakla, yanan börtü böcekle, bitki ve insanla birlikte yanacaksın. Senin de kolun bacağın kopacak, beynin parçalanacak, darma dağınık olacaksın öleceksin.
Ateşe verilen insanların derileriyle birlikte kavrulacak derin, saçların tutuşacak, cayır cayır yanacaksın.

üzgün

Mektubunuz Var!

Mektubunuz var bu mektup içinizden geldiği gibi olsun içinde itiraflar olsun kısacası biraz farklı ve kendinize dönük olsun sevgi dolu umut biraz da hüzün hadi ozaman mektubumuza başlayalım benim mektubumun konusu dünya...

üzgün

Belleğim... Gaddar Belleğim Benim!.. Zalim Belleğim!..

Facebook’u açıyorum. Uzun süreli gözlemlerden sonra face geyiklerini öğrendim galiba. Bir süre, sanal sanal zaman geçirmek iyi geliyor. İyi geliyorsa, gülüyorsam kırk yılda bir, hoşbuldum valla... Yalnızlıklar yurduna hoşbuldum... “Hoşbuldum anasını satiiim !” değil tabi... Satmasam iyi olur ama Sophie’nin seçimi gibi bir seçim yapacaksam, babasını satmayı yeğlerim

olumsuz

Öz

Kendimi boğuyordum ettiğim vedalarda. Başarılı olamıyordum, veda ettiğim yere yapışıp kalıyordum, veda ettiğim yerde can veriyordum.

Başa Dön