Deneme > İtiraflar
Mutluluk Kendi Sandalımdır
Mutluluk kendi sandalımdır. Bu sandalda, kürek mahkumuyum. Özgürlüğüm ise yine kendi ellerimde. Ne kadar denize düşüyorsa gölgem, o kadar aydınlıktayım. Güneşe doğru yol almaktayım. Ufkum renklerin her türlüsüyle dolu. Küreklerim bazen mor bazen kırmızı. Sular yosun tadında, balık tadında. Yüreğim mangal kıvamında. Kendi açlığımı kendim dindirmekteyim. Kimseden yardım
Ben"lerin En"leri
Nereden çıkıyor bu “en”ler.Tabii ki “Ben”den!
Baksanıza “ben” denilen aslında,bir “B” ve ona eklenmiş bir “EN”….
Çakıl Taşlarını Ben Hep Yıldız Sandım
yüreğim hakkını nasıl ödeyeceğim. seni hep kavanoza çevirdim. seni yalanlarla doldurdum. seni çok kırdım. ah yüreğim ah! seni hor kullandım. oysa senin masmavi gökyüzü kadar ferah ve geniş olmanı ne çok isterdim. ah yüreğim beni bağışla. başım eğik gezdiğim için, hep taşları gördüm ve onları sevdim. ah bu
Bu Şehirde
Yüzümde düşüp kalkmanın kan izleri. Yüzümde adını bile bilmediğim insanların hayatıma girip çıkarken bıraktığı ayak izleri. Ben bu şehrin halkını yüzümdeki ayak numaralarından tanımaktayım. Ben bu şehrin insanını bir tükürük gibi yüzüme fırlatılmasından, bir tekme gibi, bir tokat gibi yüzüme vurulmasından tanımaktayım. Biri seni üzüyorsa başkasını mutlu ediyordur
Oruç Babadan Aforizmalar - 34
Sevgini en son ne zaman dillendirdin? Bir gün önce mi, bir ay önce mi, yoksa bir yıl önce mi? Bir ricam var: Lütfen bu yazıyı okumayı bırak ve hemen şimdi sevdiğine, annene, babana, kardeşine, bir akrabana ya da herhangi bir insana sevgini ilet! Bunu yapamazsan bir çiçeğe, bir
Oruç Babadan Aforizmalar - 36
Basitlik küçümsenir, ama gene de sen her işe en basidinden başla. Anlaşılmaz olmak marifet değildir, anlaşılır ol ki etrafına bir şeyler verebilesin. En güzel sözler en yalın olanlar değil mi? En çok tutulan yazarlar basit gibi görünen konuları ustaca işleyerek okuyucunun kalbine taht kuranlar değil mi?
Böyle Bir Şey İşte Yaşamak
Seçimin akmaktan yanaysa eğer, başka acılar da çağıracaktır seni…
Bombalanan bir toprakla, yanan börtü böcekle, bitki ve insanla birlikte yanacaksın. Senin de kolun bacağın kopacak, beynin parçalanacak, darma dağınık olacaksın öleceksin.
Ateşe verilen insanların derileriyle birlikte kavrulacak derin, saçların tutuşacak, cayır cayır yanacaksın.
Mektubunuz Var!
Mektubunuz var bu mektup içinizden geldiği gibi olsun içinde itiraflar olsun kısacası biraz farklı ve kendinize dönük olsun sevgi dolu umut biraz da hüzün hadi ozaman mektubumuza başlayalım benim mektubumun konusu dünya...
Belleğim... Gaddar Belleğim Benim!.. Zalim Belleğim!..
Facebook’u açıyorum. Uzun süreli gözlemlerden sonra face geyiklerini öğrendim galiba. Bir süre, sanal sanal zaman geçirmek iyi geliyor. İyi geliyorsa, gülüyorsam kırk yılda bir, hoşbuldum valla... Yalnızlıklar yurduna hoşbuldum... “Hoşbuldum anasını satiiim !” değil tabi... Satmasam iyi olur ama Sophie’nin seçimi gibi bir seçim yapacaksam, babasını satmayı yeğlerim
Keşkelerimin Listesini Yapsam 2
alışmak, üretmek ve kazanmak adına bize söylenenlerin yalan olduğunu biliyorum. Sabahın köründen akşamın karanlığına kadar ağır işlerde çalışan insanların her fırsatta yorgun bedenlerini biraz olsun dinlendirebilmek için uyumaktan başka çareleri mi var?
Niçin Yazıyorum
Bazen düşünüyorum da; hiç mi yazmasam…
Yazmasam belki daha hayırlı olacak ama…
Ama o zaman da boş dönen bir değirmenin taşları gibi kendi kendimi öğütüp dururum.
Kim bilir, bel ki de kendi kendime zarar vermemek için yazıyorum…