Bir Ahlaksız Vaaaar!..
Toplumsal değerlerin algılanışı o toplumdaki insanların değerlendirmelerine göredir.Bazen kötü iyi olarak kabul görebilir.
"Yarına ertelediğim ne varsa, bugün beni izmaritleriyle boğuyor." - Charles Bukowski (Kurgusal)"
"Yarına ertelediğim ne varsa, bugün beni izmaritleriyle boğuyor." - Charles Bukowski (Kurgusal)"
Toplumsal değerlerin algılanışı o toplumdaki insanların değerlendirmelerine göredir.Bazen kötü iyi olarak kabul görebilir.
Ellerin hep beyaz zambakları hatırlatır bana. Gülüşün seherde yeni açmış gülü…
“Kalkmış güzelim sabaha açmış penceresini,
Dalga köpüğü Trabzon evlerinden biri,
Silkelemiş düşlerini pencereden,
Bakmış evinin ayak ucunda,
İnce bir örtü mavi deniz…”Ceyhun Atıf Kansu)
Çok sevdiğin biri ölür ya bazen, hani aslında yakındır ama uzaktır artık, yani hep seninledir ama hiç seninle değildir, hani her zaman hissedersin ama duyamazsın sesini ya artık, hani ölür ama anılarıyla yaşar ya, işte o gidenin ardından;
Yaşamayı akrep ve yelkovanın koşuşturmasından taklit ettik, bazen ileri gittik bazen geri kaldık, başa baş gittiğimiz de oldu. Duymaz, görmez, söylemez olduk.. kendini duy, kafandaki tıkırtılara kulak ver..
Kendimizle ilgilenmek yerine, başkalarının propaganda ve reklamlarına kaptırıyoruz kendimizi. Yaşama gerçekçi olarak bakmak, objektif olmaya çalışmak gerek...
Zaman denen girift bilmecenin bir dönemecinde Sancak Merkezi olan Kemahtan Erzincana doğru giderken, hemen yanınızda size vefalı bir dost gibi Fırat Nehri refakat eder. Bu ahbaplık; mevsimine göre kabına sığmayan acele ve köpüklü sularındaki ürperti veren korkuyla olabildiği gibi, yorgun ve durgun akışındaki kemaliyle ömrünün hazanını yaşayan bir
Özellikle çocukların severek izledikleri “Çocuklar Duymasın” adlı televizyon dizisinde abartılı bir eşcinsel karakter ekranlara geldi. Bunun gereği ve anlamı neydi?..
İnsanın doğasındaki var olan asi direnişleri, onun en büyük korkusu ile yüzleşmesine engel olmaktadır. Sünger gibi yüreğinin bir başkası tarafından keşfedilip, kuşatılacağı ve ezileceğini düşünür. Bu nedenledir ki, kendiyle çelişkileri, korkularını ve aktif olmayan yapısının anlaşılacağı kaygıları ile içe kapanır.
İmdiii... Desem ki o Adli Tıp’takilere ve yargıçlara: “Siz zihinsel engelli oldunuz mu? Çocuklarınız var mı ? Kadın, ana oldunuz mu? Tecavüze uğradınız mı?” desem, yargıya hakaret ve müdahale etmiş olurum, demiyorum onun için.
Tam olarak büyüdüğümü iddia edemem, içimde küçük bir çocuk bulunuyorken böylesine , aynı şekilde küçük bir çocuk olarak kalabildiğimide iddia edemem içimde ihtiyar bir kimse duruyorken böylesine.