"“Yazarlık, kelimelerinizle insanları uyutmaktan çok, onları uyanık tutmanın yaratıcı bir yoludur.” – Franz Kafka"

Deneme

Gidenin Ardından

Çok sevdiğin biri ölür ya bazen, hani aslında yakındır ama uzaktır artık, yani hep seninledir ama hiç seninle değildir, hani her zaman hissedersin ama duyamazsın sesini ya artık, hani ölür ama anılarıyla yaşar ya, işte o gidenin ardından;

Kafamdaki Tıkırtılar

Yaşamayı akrep ve yelkovanın koşuşturmasından taklit ettik, bazen ileri gittik bazen geri kaldık, başa baş gittiğimiz de oldu. Duymaz, görmez, söylemez olduk.. kendini duy, kafandaki tıkırtılara kulak ver..

Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde...

“1997 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi seçilmek gibi önemli bir başarıya imza atan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Atpazarı olarak isimlendirilen semtte, Ankara Kalesi’nin dış duvarının güney doğu kıyısında, yeni işlev verilerek düzenlenmiş iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Kurşunlu Han’dır. Bedestenin; Fatih Dönemi baş

Nkl Sanat Gecesi

Deli Hasan rolünseki Özmert Kıran’ı izlerken yıllar öncesine gittim. 1980’li yıllardaNKL’de oynadığım yıllar bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Edebiyat Öğretmenimiz Kemal Çobanoğlu’nun büyük bir özveri ile yönettiği “Cumhuriyet Çocukları”, “Cimri” ve “Hastalık Hastası” oyunları geldi. Çok zevkli ve eğlenceli anlar yaşamıştık. Kemal Hoca sayesinde tiyatro sevdasına

Kibirinize Yenilmeyin

kibir; güçlünün zayıfı ezmekten zevk aldığı zenginin fakire tepeden baktığı dünyayı yaşanılabilmesi imkansız bir hale getiren bir duygu yoğunluğundan ibarettir.

Cadde'de Eğlence

Biraz öteden acayip bir gümbürtü başladı, davullar trampetler, haykırışlar. Bu zavallı üç kızın çaldığı gürültüde kaynıyor. Gürültüye gittim. İstanbul Percussion bilmem ne grubuymuş. Of, ne iştahla çalıyorlar görmeliydiniz.

Gülleri Kıskandıran Peri

Çoğunlukla, ateşîn bir nefes yakıp kavuran. Bazen bir nisan yağmuru serinliği, İklimine ulaşabilenlere efsanelerin en güzeli. Parmakları elif elif, hem kuğuları andırır hem nihâli… Süsler ufukları erguvan misali…

Ganita'da Düş Nöbetleri

Dalgalar kıyıların saçlarını okşuyor gecenin ayazında. Deniz, o masmavi gözleriyle ufuklara göz kırpıyor karanlığın koynunda. Düşler kapısını aralıyor gerçeğin asık suratına. Çakıl taşları söyleşiyor suların mavisiyle… Ay, doyumsuz bestesini fısıldıyor tan vaktine…

Başa Dön