Biliyorum ki; değiştirilebilen bir kader var. Bu kader ve ağları ki elimizde olan Hayatımızda farklı alternatifler yaratabileceğimiz, kozların elimizde bulunduğu, farklı yolları seçebileceğimiz, belki kah kendi hayatımızda, belki de tüm toplumda farklılıklar yaratabileceğimiz iyi yahut kötü seçim hakkı bahşedilen Bu haklar da bana Mustafa Kemal Atatürkün Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. sözünü hatırlatır. Haklı mıdır? Haklıdır.
Biliyorum ki; bir de değiştirilemeyen bir kader vardır. Bu kader ki; ne yaparsak yapalım, ne kadar planlasak, umut da etsek, şunu da, bunu da düşünsek, elimizde olmayan, tamamen Yaratanın; tekrar tekrar ölüp dirilttiği bizlerin hayatına; şüphesiz ki türlü türlü nedenlerden dolayı, bizlere uygun gördüğü kesin karar niteliğidir. Bu şartlar da bana Napolyon Bonapartın Yapabileceğimiz hiçbir şey yok sözünü hatırlatır. Haklı mıdır? Haklıdır.
Haliyle Biri var olmadan, diğeri de var olamaz. Fakat bu olay ying yang gibi, ak ile kara gibi bir durum değildir. Farklı şartlar altında; kah farklı, belki de bir o kadar aynı şekilde hayata bakan bireylerin durumlara bakış açısı ve gözlemlemesi ile alakalıdır.
Dolayısıyla; hem ilahi dinleri, hem de Nietzscheyi kabul eden bir birey olarak, rahatlıkla yazmak istiyorum ki; hiç olamayacak gibi görünen şeyler pekala ansızın olabilir, fakat olması gereken basit şeyler ise hiç olmayabilir Olması gereken basit şeyler hemen olup bir köşede durmasına rağmen, her türlü çabaya, hırsa, çalışmaya rağmen elde edilmesi beklenilenler de asla olmayabilir. Haksızlık mı? Yorumlamak zerre kadar haddime değil. Öyle istedi, öyle de oluyor.
Bu yüzden kimseyi hemen öylece eleştirmeyin, onlar açısından da olayları anlamaya, onların hislerini de değerlendirip eleştiri yapın. Niye? Hepimiz gerçekten çok farklı ve özeliz ki işleri bu kadar da tatlı kılan bu ya.
Bu kadar okuduğunuz için sonunda özete bağlayayım. Umutsuz insanların; umutlu olduğunda dahi yapabileceğimiz hiçbir şey olmayabilir. Hayatta böyle de bir seçenek var. Buna da kadersel realite denir. Bu yüzden birilerini baz almayın. Özgünlüğü tercih edin. Karanlıklardaki ışık, ışıl ışıl parlayan ışıklarda ise gölge olmaya özen gösterin. Alp Şahin sözüdür.