"Yazmak, aslında her şeyi baştan sona mahvetme girişimidir; ama ne hikmetse, bazen işe yarar." – Terry Pratchett"

Deneme

Din

Size Ne Oluyor; Nasıl Hüküm Veriyorsunuz?

Allah’ın sınırları içinde yaşayanlarla, insanların koyduğu kurallara göre yaşayanlar arasında yaşamlarının her anında derin ayrılıklar vardır. Kur’an, bu önemli farklılığı, “Şimdi Rabbinden apaçık bir belge üzerinde bulunan kimse, kötü ameli kendisine ’süslü ve çekici gösterilmiş’ ve kendi heva (istek ve tutku)larına uyan kimseler gibi midir? (Muhammed Suresi, 14)

Zeus'un Kızı;senden Önce Senden Sonra

Hiçbir şey için vaktimiz yok. Ama Attila İlhan’nın Bıçak Sırtı romanındaki kahraman Suat’ın dediği gibi ;
“Yassı, somurtkan bir yaşantının ağır ağır ufaladığı bir kadın; Bir yandan kocasının kaprislerine, bir yandan ev işlerinin ahmakça düzenine bağlı, çamaşır günü, ütü günü, büyük temizlik günü, kabul günü! Dehşetli

Paranın Bir Önemi Yoksa Mühim Olan Ne

İnsanlığı önemsemeyenler, insanlıktan da çıkıyorlar haliyle... Geriye kalan da o zaman kan, gözyaşı, zulüm, ezilen insanlar, öldürülen çocuklar, tecavüz edilen kadınlar oluyor... Çocukları anneleri ile birlikte kurşuna dizenler mi bu dünyaya barış getirecek? Açlığın kol gezdiği Kara Kıta Afrika'da insanlar ölürken, onları sömürmek için viski yudumlayanlar mı barış

Bayrama Hakkımız Var mı?

Aşağıdaki hadis-i şerifi (1) Taberanî (2) ve ondan naklen de Aclunî (3) zikrediyorlar. Baştan sona ibret ve hikmetle dolu bu hadisi şerifi birlikte okuyalım:
Avf b. Malikten:
Hz. Peygamber -salat ve selam üzerine olsun-, şöyle buyurdular:
Sizin için altı şeyden korkarım,

Yak ve Kül Et

Acıyı elime bir ateş olarak verdiler. Dediler git, sevgiliyi yak ve kül et. Yanına varınca, baktım sevgili gülüşmelerde. Attım ellerimdeki ateşi o vakit. Koydum yüreğimin üzerine ellerini. Parmak uçlarıyla öyle bir tutuştu ki, kurtaramadım onu içimdeki aşk ateşinden. Ey sevgili, sen bir volkan ben ise yamaçlarında kurulmuş bir

Çocuk Olmak...

Çocuk olmak, hayat ağacının dalına sıkıca tutunabilmektir. Düşeceğini hesaba katmadan o ağaçta keyfince salınabilmektir belki de… Geçmişten geleceğe uzanan, yokuşların nefesleri kesmediği düz bir güzergahta yola revan olmaktır çocukluk….

Aydın Olmak ve Aydınlatmak

"Düşüncenin ve Korkunun azad olduğu bir ülke.
Bir ülke ki insanları dimdik.
Dünya duvarlarla bölünmemiş.
Kelimeler gönlün derinliklerinden fışkırır.
Emek kemale uzatır kollarını.

1 ve 2

Çay/ Şeker/ Kaşık/ Bardak/ Ses/ Tanrı/ El/ Beyin...
Şekerin karıştırılma sesinden kim sorumludur? Bu sesten kim rahatsız olur? Bu sesi nasıl azaltabilir veya yok edebiliriz? Bu saçma yazıyı kim okur? Tanrı var mıdır?

Sorular, Sorular, Sorular...

Bir gün güneş açıverirken ruhuma gelen güzellik, bir gün yağışlıyken gelen hüzün, odamdaki topak topak açan bembeyaz sardunyalarım ve bir tarafta kurumuş olanları. Bugün bembeyaz topak topak olan sardunyalar gün gelecek kuruyacak, yenileri açacak ben baktığım beslediğim sürece. Halbuki bir zamanlar kırmızı beyaz açardı, neden kırmızlar yok oldu,

Renklerin Dansı

Gözlerimin görebildiği yere kadar sindiriyorum içime, görkemi başka, ışığı başka, büyüsü başka... Bazen mavi, bazen kızıla boyanır, gece ise düş gezginlerinin mekanı... Gök deriz, gökyüzü deriz, bir şehir; insansız, asılı gümüşlerden, renkten, ışıktan örülü. Gümüşler bazen yalnız, bazen dost canlısı... Öyle bir dizayn, kusursuz, kendi kendini var ettiğine

Başa Dön