"“Yazarlık, düşüncelerimizi düzenlemek için değil; okuyucunun sabrını test etmek için icat edilmiştir.” – Franz Kafka"

Deneme

Babalar Gününün Ardından Yahut Hüzün Terennümleri

Babalar günü kutlanıyor, herkes babasına bir şeyler almanın telaşı içerisinde Oysa sen benden çok uzaklardasın Toprağının yanındayım ama teninin sıcaklığından mahrumum. Güller rengini kaybetmiş, toprak karasını alnımıza çalmış. Şimdi bu sessizlik ortasında hem yakınız, hem de çok uzağız birbirimize Aradan tam on dört yıl geçti. Sene 2004Mayısın 18iŞairin

Meçhule Yazılmış Mektuplar - 24

Ey, bakışlarında yüreğimin yağını eriten! Ey, bilinmez diyarlara çekip gidip de, beni hasret ayazında buyduran, emsalsiz peri! İnan, gittiğin günden beri nefes nefes ciğerlerime çekiyorum seni.

Sorular, Sorular, Sorular...

Bir gün güneş açıverirken ruhuma gelen güzellik, bir gün yağışlıyken gelen hüzün, odamdaki topak topak açan bembeyaz sardunyalarım ve bir tarafta kurumuş olanları. Bugün bembeyaz topak topak olan sardunyalar gün gelecek kuruyacak, yenileri açacak ben baktığım beslediğim sürece. Halbuki bir zamanlar kırmızı beyaz açardı, neden kırmızlar yok oldu,

Şiiri Kalıplara Sokmak...

Şiire ‘mevzun ve mukaffalı söz’ denirdi eskiden… Bu ne demektir? ‘Şiir, ölçülü ve kafiyeli söz kümeleridir’ demek… Bu tanım, şiiri baştan sınırlıyor. Yani bu tanımın dışında yazılanları şiir saymıyorlar; serbest tarzda yazılmış şiirleri Molla Kasım misali edebiyatın çöp sepetine atıyorlar. Oysa şiirde şekil ve kalıp mutlak unsurlardan değildir.

Bayrama Hakkımız Var mı?

Aşağıdaki hadis-i şerifi (1) Taberanî (2) ve ondan naklen de Aclunî (3) zikrediyorlar. Baştan sona ibret ve hikmetle dolu bu hadisi şerifi birlikte okuyalım:
Avf b. Malikten:
Hz. Peygamber -salat ve selam üzerine olsun-, şöyle buyurdular:
Sizin için altı şeyden korkarım,

Kadersel Realite

Birilerini baz almayın. Özgünlüğü tercih edin. Karanlıklardaki ışık, ışıl ışıl parlayan ışıklarda ise gölge olmaya özen gösterin

Renklerin Dansı

Gözlerimin görebildiği yere kadar sindiriyorum içime, görkemi başka, ışığı başka, büyüsü başka... Bazen mavi, bazen kızıla boyanır, gece ise düş gezginlerinin mekanı... Gök deriz, gökyüzü deriz, bir şehir; insansız, asılı gümüşlerden, renkten, ışıktan örülü. Gümüşler bazen yalnız, bazen dost canlısı... Öyle bir dizayn, kusursuz, kendi kendini var ettiğine

Başa Dön