Onsuzluktan Sonsuzluğa
Aşk dediğimiz bu müthiş duygunun gönlümüzün meşherinde hiçbir şeyin teferruat ve gereksiz olmadığını daha iyi anlıyorum...
"Kitapları yakmakla kalmadılar, ne yazık ki bazı okuyucuların kafalarını da yaktılar." - George Orwell"
"Kitapları yakmakla kalmadılar, ne yazık ki bazı okuyucuların kafalarını da yaktılar." - George Orwell"
Aşk dediğimiz bu müthiş duygunun gönlümüzün meşherinde hiçbir şeyin teferruat ve gereksiz olmadığını daha iyi anlıyorum...
Bugün bir şarkı dinledim. Öyle bir duygusu vardı ki tıpkı frezya çiçeği gibi narin ve iç gıdıklayıcıydı. Dedim ki bu duyguları bir erkek taşıyamaz. Erkek it gibi sever, eşek gibi sever. Böyle bir duyguyu kadın yüreğinde barındırırdı ancak. Kuşlardan, bulutlardan, nergislerden, güllerden bahseden bir ruh anca narin bir
Bu rüyayı görmeye hakedecek ne yaptım acaba ?
Unutamadığım şey ise, gecenin bir yarısında bir heyula gibi ben uyurken yanıma gelip, “Arkanı dön, iğne yapacağım ve kolundan kan alacağım” diyen esmer, azgın bakışlı, hiç gülmeyen, o sert sesli hemşire idi. Onu asla unutmayacağım.
Hayal edebildiğim kadar, tebessümünü hayal ediyorum. Gözümde, gittikçe gülleşiyorsun. Akşam vakti leylak kokularıyla kokun dağılıyor yanıma yöreme.
Bir an için geldiğini sanıyorum.
İlk bahar kadar özlem doluyken bekleyişim
Cemre gibi düş her baharda
Karanfiller, alev alırken dudaklarında, hayal ülkesinin iklimlerini abat edersin. Oysa, sen gideli, bir tebessümünün bir de dilindeki peltek (s) nin esiriyim.
\* Dili sivri olanla ve eli uzun olanla arana bir mesafe koy.
Duyarmi ki gece gunduz aglasan
Zul celalden muradimi dilesem
İnsan yaşıyla değil, yaşadıklarıyla yok oluyor..
Söz söylemesini iyi bilenlere, ağzı laf yapan kimselere derler söz cambazı… Bu hususta şairlerin eline kimse su dökemez. Onlar gerçek anlamda söz cambazlarıdır. Sözün en tesirlisini, kelamın ruha işleyenini onlar söylerler. Onlar, lügatlerde sessizce uyuyan kelimeleri gönül teknesinde hissiyatla yoğurup yeni sentezler oluştururlar. Şairler kelimeleri derin uykularından uyandırırlar.