Ya Bakan Olucam Ya Başbakan / Mizah
Son zamanlarda çok canım sıkılıyor.
Çünkü yapacak şöyle dişe dokunur, hatırı sayılır bir işim yok.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Son zamanlarda çok canım sıkılıyor.
Çünkü yapacak şöyle dişe dokunur, hatırı sayılır bir işim yok.
Bir üçüncü dünya ülkesinde yaşıyoruz.Belki üçüncü sınıf otelde kalmak gibi bir şey bu. Belki duvarlarında salya sümük şiirlerin olduğu, her an dökülmeye hazır sıvalarıyla alnına ilkellik kazılmış bir binada kalmanın diğer bir adı bu. Yani üçüncü sınıf dünya vatandaşı olmanın bir başka benzer tarafı bu.
Elbet bir gün çıkar içimizde isyan eden ölüm. Haykırır avazı çıktıkça Bir sebepsiz ölümden ibaret olur her ne yaşanmışsa. Kendimizi, unutulmayan yağmurlarda saklasak da sevgisiz bırakır uzun geçen yıllar.
Ahmet Altan
giden ama Fırtınalı bir kıskaçtadır hayat üzülürsünüz, savrulursunuz,
bitersiniz bazen kendinizi bile anlamaz olursunuz aileniz, arkadaşınız şununuz bununuz algılayamaz sizdeki sizi
işte böyle bir ağlamaklı veya çaresiz bir zamanda masum,sevimli,temiz,kendi isteyince gelen giden ama madik atmayan bir masum canlı işte bunlar gattolar yane kediler...
Cevap: Allah önce lebi yarattı. Yani lezzeti, hazzı, mutluluğu yarattı. Sonra tat alınsın diye kainatı ve canlıları yarattı. Nankörlük edenler için de cehennemi, şükredenler için de cenneti yarattı. Allah lütuf sahibidir. Kainatı yaratmadan önce lebi yarattı sonra lütfetti leb-i deryayı yarattı.
Cumhuriyet insanca yaşamanın yoludur; geleceğimizi aydınlatan ışıktır. Özgürce yaşamak, huzuru yakalamak, geleceğe güvenle ve emin adımlarla yürümektir. Kulluğa ve köleliğe izin vermeyen, insani değerleri ön plana çıkaran bir yaşam tarzıdır. Haksızlıklara ve eşitsizliklere karşı durmak, sessizliği haykırışlarla, hürriyet çığlıklarıyla boğmaktır. Cumhuriyet, küllerinden doğan bir milletin kendine biçtiği ipekli
Emekli maaşını almaya iki gün kalmış emekli misali, derin düşüncelere dalmış bir haldeler.
Görünce, aklının çok uzaklarda olduğu izlenimine kapılabilirsiniz.
Mutfağa gidip, gelmeler.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, yıllar önce bir koltuk kahvesinde çay içerken, bir yandan da yapılan sohbete kulak misafiri oluyordum. Sohbetin konusu da Türkiye’de işsizlik meselesi üzerine idi. Sohbete katılanlardan birisi, “Kardeşim bu memlekette işsizlik sorunu yok . Affedersiniz eşek bokunu boyayıp ipe dizin satılığa çıkarın müşteri bulursunuz.”
“Lan Ramazan, aç şu Türkiye’nin önünü! Hep senin yüzünden geri kalıyor.”diyordu bir çocuk öbür çocuğa, siyasi partilerimizden birinin seçim otobüsü geçerken.
yarın gece 95,6 frekansında 00:30 da gecenin içinden programındayım şiir kitabım "gelişigüzel - serpçe" yle
Füruzan