Saklanıyorum
Yaralıyım,halim içler acısı kanıyorum!..Belki de yaranın ta kendisiyim artık kabuklarımı dökmeliyim.....
"Yeni bir yıl mı? Harika! Eski hatalarımı cilalayıp tekrar kullanmak için sabırsızlanıyorum." — Oscar Wilde"
"Yeni bir yıl mı? Harika! Eski hatalarımı cilalayıp tekrar kullanmak için sabırsızlanıyorum." — Oscar Wilde"
Yaralıyım,halim içler acısı kanıyorum!..Belki de yaranın ta kendisiyim artık kabuklarımı dökmeliyim.....
Katıksız imanı yaşadığımızda ise ne çile yıpratır ne de ateş dokunur; Hz. İbrahim (as) gibi. İnsanı yakan ateş değil, gafletidir çünkü.
YZ
Ve eğer sorarlarsa;
Üzerinizde gezindğiniz o toprağın altında
Bugün kaybettiğiniz..
İman,ahlak,cesaret,iffet,azim,mücadele,sabır gibi değerlerin timsali
Tarihi abideler yatıyor dersiniz..
Hamdi Koç
Biraz özgürce düşünüyorum kuzum. Biraz rahatça. Ve bu özgürlük bıçağın sırtıymış gibi hissettiriyor bana! ya öyleyse bu sahici özgürlük mü? Kırıp döktüklerimde var, derleyip toparladıklarımda... kırıp dökende var, sarılıp sarmalayanda..
Yine aynı başlangıç cümleleri dökülüyor dilimden. Yine nasıl başlayacağımı bilmiyorum ve yine soruyorum “nereden başlamalıyım?”. Her başlangıç neden bu kadar zor olur ki?
Tatil deyince Anadolu insanının aklına genel itibariyle deniz kenarında dinlenme, eğlenme, kumsalda (sahilde) hoşça vakit geçirme ve denize girme gelmektedir.
Sahil kenarındaki turizm beldelerinde yaşayan insanların aklına ise; yaylalarda temiz havadan yararlanma, doğal beslenme, dinlenme, spor yapma gelmektedir.
Bana göre sıradandı bütün hayatlar.
Onun ki klasikmiş, onun benim ki gibi modern bir hayatı yokmuş. İlginç geldi.
Her nefesin uçurum çaresizliği gibi duvarlardan geri dönüyorsa ruhunun dehlizlerine, bırak ta yalnızlığın içinde büyüt beni. Kavuşmaların peçelerine sarılmış taş kundaklarında uyut beni.
Göğün kalbine yükselmişcesine Zeytin Dağı'ndan selam yollayalım Kubbet-üs Sahra'ya,sadakatle bağlanan aşıklarına
Medine'ye çevirelim yüreğimizi sonra
bize sevdanın imanlı gönüllerde çoğaldığını,umudun imanla olacağını,kuşu ölen Hz Zeyd 'e taziyeye gidecek kadar zarifce yaşamanın lezzetini öğreten Efendimize sonsuz salat ve selamlar gönderelim,
"Benden bir parça" dediği Fatıma’sı doğduğunda, her kız çocuk doğduğunda karalara bürünen dönemin şirk geleneğine karşı durur, toplumun putlarını kırar ve şöyle der: "Bir çiçektir O; ki ben koklarım, Allah rızkını verir." (İbn Abdrabbih, 2/438)
Dost sandıklarımın şerefinedir bu yazı.
Gerçeğin peşinden koşmaya başladığımız bu zaman diliminden itibaren, yaşam bizim kendi hissettiğimiz, düşündüğümüz ve hayaller kurduğumuz bir mevkie dönüşmüştür. Daha fazla olmasını istediğimiz gibi davranmışızdır. Hayatın gerek ve gereçleri toplumsal bir yaşam biçiminde geliştikçe ve hatta ilerledikçe teknoloji kendi yaşam alanımıza girerek düşündüğümüz, istediğimiz, hayal ettiğimiz ve peşinden
Gaye Boralıoğlu