Ayrılığa Beş Kala...
Karşıdan gelen o değildir. İçinizde gelmesini çok istediğiniz kişinin, gelmemesinin hesabını sorgularken aslında sadece kendi kendinizi avutmanın haklı gururunu yaşarsınız.
"Yazarın hayatı, kendi yazdığı son ve en büyük romandır. Ve çoğu zaman, en az okunanı." - **Franz Kafka (kurgusal)**"
"Yazarın hayatı, kendi yazdığı son ve en büyük romandır. Ve çoğu zaman, en az okunanı." - **Franz Kafka (kurgusal)**"
Karşıdan gelen o değildir. İçinizde gelmesini çok istediğiniz kişinin, gelmemesinin hesabını sorgularken aslında sadece kendi kendinizi avutmanın haklı gururunu yaşarsınız.
Biz olarak yaşayamadıklarımız, kısa metrajlı filmler gibi yaşandıkça, yaşamdan çalınmış kısa zamanlarda; hayat filmimizin senaryosu yazılıyor sanki; daha provalarında oscarı almışçasına.
Gidenler
Kalanlar
İçimde bir yerde olanlar
Olmayanlar
takılın peşime, sizi ayrı bir dünyaya götüreceğim. her an gözünüzün önünde olup görmezden geldiğiniz bir dünyaya.
haydiii!
takılın peşime,
Gerçek okur olmayı öğrenmek bir çaba istiyor. Bir yetenek gerektiriyor. Okuduğunu anlamak, anladığını hazmetmek gerekiyor. Yetmiyor.
Gerçek yazar olmayı öğrenmek ise daha zor. Evet daha zor. Çünkü gerçek okur olmayı öğrenirken hep almayı öğrenir insan.
" Kalbimiz kafamızın gâmhanesidir"
Oğlumu kucağıma aldığım an , babamın beni kucağına aldığı anı anladım . Sahiplik ve sahipliliğin ne demek olduğunu kelimeler ile tariften , yürek ile tarife taşıdım .
.'Anlatabilsem' ile 'anlayabilsen' arasında kaldığın zamanlar incecik bir sızı duyurur kendini, içini yavaşça, derinden yayılarak kaplar. Nefes alamamaktan duyduğun ani bir korkuyu hissedersin, kalıcı olmayan, giderken ciğerlerini patlatırcasına havayla
askerlik adam işiymiş, vatana bekçilikmiş. Vatanın kılına zarar gelmesin diye canını siper etmekmiş. Hani beni uğurlarken dedinya anne “ oğlum vatan sana amanet” canım uğruna o emanete sahip çıkacağım işte anne ama sakın benden dönmeye dair sözler isteme. Dönülür mü dönülmez mi bir Allah bilir be anne.
Hapsedilmiş ruhların en özgür anı yaşanıyor. Geçmişle gelecek arasında sıkışmış bütün benliklerin mutluluk nidaları duyduğum.
Efkârlandıkça, dağılan acıların ne menem bir şey olduğunu ilk kez görüyor gözlerimiz. Çalan şarkılar ağlatmıyor bu gece. Gürültü dedikleri; birer beyaz bulut...
Her ne kadar kabul etmesek de biz erkekler böyleyiz.Feministlere yaranmak için yazılmış bişi değildir ve her erkek de yüzde yüz böyle değildir.Milyonda bir olsada istisnalarımız da çıkar bazen...