Kadıncıklar
kadın siluetinin gittikçe bozulmaya yüz tutmuş bir cephesine ait bir yazı... belki şehirler belki yeni renkler bu hale getirdi...
"Yazmak, aslında, 'Ben aptal, siz de öyle olmayın' demenin sanatsal bir yoludur." – George Orwell (Kurgusal)"
"Yazmak, aslında, 'Ben aptal, siz de öyle olmayın' demenin sanatsal bir yoludur." – George Orwell (Kurgusal)"
kadın siluetinin gittikçe bozulmaya yüz tutmuş bir cephesine ait bir yazı... belki şehirler belki yeni renkler bu hale getirdi...
Dilimize anlamlı ifadeler yüklemek isteyen bizler bunun güzelliğini neden düşünemiyoruz? Kendi hayatımızda güzelliklere güzellik katmak isteyen bizler dilimize de gereken özeni göstermeli ve güzel konuşmanın yollarını aramalıyız.
İnsan tüm güzelliklerine, tüm yaşanırlığına rağmen bıkar bazen bulunduğu yerden. Biraz ötelere kaydırıp bakışlarını, uzakları merak etmeye başlar. Karşısında yükselen dağı, başka ovaları, vadileri, çölleri, yıldızları özler.
Bir tanem yine aldım elime sazımı ve senin için sana bir parça çalacağım. Sever misin bir tanem eski parçaları, mesela Mıradé Kıné den sana uzun bir hava çalsam. Sesim o kadar güzel değil bir tanem. Ama önemli değil, benden başka kimse duymuyor zaten. Senin resim de konuşmuyor benimle
Seni beklerken nice deli nehirler doğurdum ben...Sensiz nice sabahları katlettim ben...Sen sandığım yıllar devrildi üzerime...Yanıldım...Kanatıldım....Seni beklerken....Nice kelimeleri susturdum ben...Büyüdüm seni beklerken...Irmaklardan süzdüm geçmisimi...Sonra vurdum alnımdan tüm sözcüklerimi....Uykusuzluğumu uyandırdım kaç kez.. Kaç kez sen sandım “mimsiz karanlığı...Senin gülüşlerin diye kaç kez karların üzerine serdim ateşimi..Üşüdüm...Üşüdüm...Kaç kez sorgulandım Filistin sorgularında...
Kuran'da borç hususunda yapılan şahitlikte bir erkeğe karşı iki kadın olması, bazı ateist arkadaşlar tarafından İslam'da kadının değersiz olduğu şeklinde yorumlanıyor. Oysa anlaşılanın aksine, ilgili ayete kadının rahatı ve konforu gözetiliyor. Şimdi ayeti inceleyelim...
Gönlümde umut kırıntılarıyla sarıyordum umutsuzluklarımı...
Hani deniz gözlündüm senin? Hırçın dalgalar dövüyor kıyılarımı...Gittin gideli durulmadı bu sular...Buz tutmuş minik bir göl serinliği süzülüyor dudaklarıma. Hani kıyamazdın bana? Oltanın ucuna takılmış bir balık misali sallanıyorum sensizliğin boşluğunda
Serhat kenti Kars derler ona...
Yaşamak, yaşamaya çalışmak, yaşadığın anda evren olmanın ve kendine varmanın nihai düşüncesine dalmak, kimi zaman göl, kimi zaman hırçın bir nehir olmak.
Memleketim insanına adanmıştır yazım...