Sohbet - 2
Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Koşuşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle..
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Sevişmemiz devam ediyordu. İkimizinde soluk soluğa kalacağımız o son ana kadar durmayacaktık. Koşuşturur gibi tatlı bir telaş içinde, belli belirsiz iniltilerimizle..
Zaman, kıymeti en çok bilinmesi gereken hayat kaynaklarından biri olmalıdır. Zira zamanın tehiri olmadığı gibi, kazası da olmamaktadır.
"Güz güneşi nazlıdır, öyle her daim göstermez kendini. Kül rengi bulutların ardına saklanıyor şimdilik. Keyfi yerindeyse öğlene doğru bir selam eder belki..."
Eğer siz Ferdi'nin sizin de çocuğunuz olduğunu anlayamazsanız...
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar.
Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne…
Bildiğimiz hayat, oyun oynadığımız sahne ve sahnede oyunu başarıyla icrat etme çabası ve insanlara izleyebileceği bir oyun sergileme midir ?
Hatırlarımızı tazelemeli ve geçmişin tozlu raflarındaki yaşananları yeniden inelemeli ve keşke demiyeceğimiz huzursuzluk kokan günlere dönmemeliyiz. eğer yanlışsam lütfen bizide bilgilendirin...
Özel… Sadece dört harften oluşuyor ama tek başına taşıdığı anlam ne denli büyüktür aslında. Özel bir yaşam, özel eşyalar, özel bir mekan, özel bir müzik, özel aşklar, özel ilişkiler, özel insanlar ve özel dostluklar…
"İzin vermeli kuru bir ayrılığa, ölüm alıp gitmeden bırakmasını hissetmeli... Sevmeli daha çok sevenden ve ne varsa bize dair yaşlanmadan yaşanmalı..."
Seni sevmenin günahını çekebilirim, mutluluğu yaşayamadım ellerinde-beni şiirler gibi dökemezsin kağıtlara, açılırsam yaprak yaprak dökülmem yalnızlığa-ölürüm...
Yalnız, her insanın içine işlemiş bir olgu ve yalnızlığa savaşım.
Anlatmaya değecek bir şey yok belki de, yanmışım bitmişim kime ne? Görülecek her şey görüldü, söylenecek her şey söylendi belki de, tükenmişim gitmişim kime ne?
Biten günün akşamında koşar adım, özlemle gelinen mutlu dört duvarlardır onların ki. Böyle evler sevgi kokar, mutluluk kokar. Evin eşyaları sıcacık sarar sarmalar dört bir yanınızı.....
Us ayrı bir kimliksizliği büyütmeye başladığında kayboluyor tüm anılar.... ve kesintisiz bir acıyla yamyassı olmuş ruhuna yaptığın işkenceler giderek anlamsızlaşıyor orada...
Semboller hayatın insana yansıyan yüzüdür. Bu yüzün berrak, akılcı, faydalı, estetik ve çekici olması onun hayattaki anlamını daha da derinleştirmektedir.
Milan Kundera'nın romanından, yönetmen Philip Kaufman'ın, beyaz perdeye aktardığı bu filmi belki izlemişsinizdir. 1960'ların Çekoslovakya'sında politika ile değil, kadınlar ile ilgilenmeye tercih eden, ünlü bir doktorun hikayesi anlatılır.
Aristoteles bir yazısında ırmakta yaşayan küçük canlılardan söz eder : Ömürleri bir gündür..
Bunlardan sabah 8'de ölen genç ölmüş sayılır ; akşam 5'te ölen ise yaşlı . . .