Kitap ve Okumak II
Elimizde ünlü Rus yazar Turgenyev’in meşhur eseri “Babalar ve Oğullar” var...
"“Yazmak, düşüncelerinizin öfke ve uyku arasında düğümlendiği noktada doğan garip bir hastalıktır.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, düşüncelerinizin öfke ve uyku arasında düğümlendiği noktada doğan garip bir hastalıktır.” – Franz Kafka"
Elimizde ünlü Rus yazar Turgenyev’in meşhur eseri “Babalar ve Oğullar” var...
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar.
Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne…
Bildiğimiz hayat, oyun oynadığımız sahne ve sahnede oyunu başarıyla icrat etme çabası ve insanlara izleyebileceği bir oyun sergileme midir ?
Özel… Sadece dört harften oluşuyor ama tek başına taşıdığı anlam ne denli büyüktür aslında. Özel bir yaşam, özel eşyalar, özel bir mekan, özel bir müzik, özel aşklar, özel ilişkiler, özel insanlar ve özel dostluklar…
Hatırlarımızı tazelemeli ve geçmişin tozlu raflarındaki yaşananları yeniden inelemeli ve keşke demiyeceğimiz huzursuzluk kokan günlere dönmemeliyiz. eğer yanlışsam lütfen bizide bilgilendirin...
Biten günün akşamında koşar adım, özlemle gelinen mutlu dört duvarlardır onların ki. Böyle evler sevgi kokar, mutluluk kokar. Evin eşyaları sıcacık sarar sarmalar dört bir yanınızı.....
Anlatmaya değecek bir şey yok belki de, yanmışım bitmişim kime ne? Görülecek her şey görüldü, söylenecek her şey söylendi belki de, tükenmişim gitmişim kime ne?
Milan Kundera'nın romanından, yönetmen Philip Kaufman'ın, beyaz perdeye aktardığı bu filmi belki izlemişsinizdir. 1960'ların Çekoslovakya'sında politika ile değil, kadınlar ile ilgilenmeye tercih eden, ünlü bir doktorun hikayesi anlatılır.
"İzin vermeli kuru bir ayrılığa, ölüm alıp gitmeden bırakmasını hissetmeli... Sevmeli daha çok sevenden ve ne varsa bize dair yaşlanmadan yaşanmalı..."
Seni sevmenin günahını çekebilirim, mutluluğu yaşayamadım ellerinde-beni şiirler gibi dökemezsin kağıtlara, açılırsam yaprak yaprak dökülmem yalnızlığa-ölürüm...
Yalnız, her insanın içine işlemiş bir olgu ve yalnızlığa savaşım.
Burgaz Ada yangınında yaşadıklarımız, yaşadıklarınız acılarımız acılarınız...
Aristoteles bir yazısında ırmakta yaşayan küçük canlılardan söz eder : Ömürleri bir gündür..
Bunlardan sabah 8'de ölen genç ölmüş sayılır ; akşam 5'te ölen ise yaşlı . . .
Benim saflığım, hatta salaklığım nerede biliyor musunuz? Ben her şeye rağmen ‘Türkiye hâlâ mümkün’ diyorum. Hâlâ, insanlara iyi şeyler sunarsanız almaya hazırdırlar diyorum.
Güldünya’nın umutlarını söndüren töreniz batsın!
Umut bebek,
Us ayrı bir kimliksizliği büyütmeye başladığında kayboluyor tüm anılar.... ve kesintisiz bir acıyla yamyassı olmuş ruhuna yaptığın işkenceler giderek anlamsızlaşıyor orada...
Hayatta herkes birilerine miras bırakabilir,ama önemli olan değer verilen bir isim bırakmak olmalı
Çatlak kabuk yeni birşey daha öğrenerek yoluna devam ediyor. Çatlamış kabuğunu nasıl kıracağını düşünerek. Ve diğer kabukların nasıl kırılacağını.
Anlıyor ki bu dünyadaki en zor şeylerden biri bir insanı değiştirmek.
Semboller hayatın insana yansıyan yüzüdür. Bu yüzün berrak, akılcı, faydalı, estetik ve çekici olması onun hayattaki anlamını daha da derinleştirmektedir.